"görünürdü" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستبدو
        
    • سيبدو
        
    • كانت تبدو
        
    • سيجعل الأمر يبدو
        
    Onlara sordum: Eğer ailen bir elma ağacı olsa nasıl görünürdü? TED سألتهم: كيف كانت ستبدو عائلتك لو كانت شجرة تفاح؟
    Bu durumda uzay haritanız böyle görünürdü. TED حسناّ، في تلكَ الحالةِ ستبدو الخريطةُ هكذا
    Başın, burunsuz ve kulaksız nasıl görünürdü? Open Subtitles كيف ستبدو هذه الرأس بدون الأذن والأنف عليها؟
    Eğer 100, Eğer 100'ü bir kare olarak düşünürsek, 75 böyle görünürdü. TED إن كانت 100 ان فكرنا ب 100 كمربع فان 75 سيبدو هكذا
    Gücünüzün ölçeği bin kat arttığı için her şey size çok kırılgan görünürdü. TED كل شيء سيبدو هشا لك حيث أن مقياس قوتك توسع الف مرة
    Çıplakken sanki giyinik gibi görünürdü giyinikken de çıplak gibi. Open Subtitles كانت تبدو عارية عندما تكون مرتديةً ثيابها في حين تبدو و كأنها مرتدية الثياب عندما تتعرى
    Çünkü o zaman Amber'ı, Sid'in banka kasalarına girmek için gereken arama emrini atlatmak için işe almışım gibi görünürdü. Open Subtitles لأنّ ذلك سيجعل الأمر يبدو كما لو أننا كنّا نجند (آمبر)... من أجل التحايل على المذكرة المطلوبة لفتح صناديق ودائع (سيد).
    kulakların ve burnun olmadan kafan nasıl görünürdü acaba? Open Subtitles كيف ستبدو هذه الرأس بدون الأذن والأنف عليها؟
    Benim bütün çocukluğum size imkânsız görünürdü leydim. Open Subtitles طفولتي بأكملها ستبدو لك لا تطاق يا سيدتي
    Eğer dizlerimiz öbür tarafa bükülseydi sandalyeler nasıl görünürdü? Open Subtitles كيف ستبدو الكراسي إن قمنا بليّ أقدامها للخلف؟
    ve acaba bilgisayar grafikleri ile moleküler dünyayı betimleyebilir miyiz diye merak etmiştim. Nasıl görünürdü ki? TED وكنت افكر ان كان بالامكان استخدام المؤثرات المرئية على الحاسوب من اجل التعبير عن العالم الجزيئي وان امكن ذلك فكيف ستبدو ؟
    "Karpuz gibi görünürdü.", Ya da "itfaiye arabasina benzerdi", Open Subtitles :و كأنها بطيخة بداخله", أو" "إنها ستبدو كشاحنة إطفاء به"
    Ama eğer biri geldiyse ve stokçunun sistemini bozduysa sonra her şeyi yerine koyduysa, farklı görünürdü. Open Subtitles لكن إذا دخل أحدهم وبعثر نظام المكتنز -حينئذٍ، إعادة كل شئ مكانه ستبدو مختلفة
    Yanı başında bir Wal-Mart patlamış gibi görünürdü. Open Subtitles ستبدو مثل أحد متاجر (وول-مارت) وهو ينفجر بجانبها
    Şimdi bütün boyadığım insanlara bakıp şöyle düşünüyorum: Acaba hepimiz Yoruba mitolojisindeki tanrı ve tanrıçalar gibi yürüsek nasıl görünürdü? TED والآن، أفكر بجميع الأشخاص اللذين رسمت عليهم، وفكرت كيف سيبدو اذا مشينا كلنا مثل الآلهة والآلهات من أساطير اليوربا؟
    Bu sırada dıştan gözlem yapan birisine kara delik, kaçan parçacığı fırlatmış gibi görünürdü. TED في تلك الأثناء، بالنسبة لمراقب خارجيّ، سيبدو وكأنّ الثقب الأسود قد قذف بالجسيم المُفلت.
    Biraz tuhaf görünürdü, değil mi? Open Subtitles حَسناً، أنه هذا سيبدو مضحكاً، أليس كذلك؟
    Dünya'dan görebilseniz, gökyüzünde Güneş'ten 5 kez uzak olmasına rağmen, Güneş kadar büyük görünürdü. Open Subtitles فى السماء سيبدو كبيراً بحجم الشمس حتى رغم كونه بمسافة أبعد 5 مرات
    Bu dövme 80 yaşında yapılmış olsaydı inanın çok farklı görünürdü. Open Subtitles صدقيني، سيبدو مختلفاً تماماً لو حصل على الوشم وهو في الثمانينات من عمره
    Küçük bir kızken dışarı çıkamazdım ve güneş odası gözüme hiç dolmayacak kadar büyük görünürdü ama ben onu ağzına kadar doldurdum. Open Subtitles عندما كنتُ فتاة صغيرة، لم أتمكن من الخروج، وحجرة المشمس كانت تبدو كبيرة من المحال ملئها، لكني ملئتها حتى أنفجرت.
    Evet... 15 yaşımdayken gerçekten soylu bir fikir görünürdü. Open Subtitles نعم كانت تبدو كفكرة نبيلة عندما كنت في الخامسة عشر
    Safkan. Büyük olanından. Gerçek gibi görünürdü. Open Subtitles فحول الخيل ، تلك العظيمة الكبيرة كانت تبدو حقيقية
    Çünkü o zaman Amber'ı, Sid'in banka kasalarına girmek için gereken arama emrini atlatmak için işe almışım gibi görünürdü. Open Subtitles لأنّ ذلك سيجعل الأمر يبدو كما لو أننا كنّا نجند (آمبر)... من أجل التحايل على المذكرة المطلوبة لفتح صناديق ودائع (سيد).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more