Lütfen bana vurma! Sadece arkadaşlarımın önünde sert görünmeye çalışıyordum! | Open Subtitles | أرجوك لا تؤذيني كنت أحاول أن أبدو صلباً أمام أصدقائي |
Beni izlediğini bildiğimden, normal görünmeye çalışarak uzaklaştım. | Open Subtitles | مشيت بعيداً وحاولت أن أبدو طبيعية مع علمي أنه كان يراقبني |
Senin kadar yakışıklı görünmeye çalışıyorum, olabileceğimden de eminim. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أبدو وسيماً مثلك على الأقل هكذا أراك |
"Güzel görünmeye çalışmak hayatımı kısıtlar." | TED | بهذا الشكل: محاولة الظهور بشكل جيد يحد من حياتي |
Bu da daha kötü bir şey olduğundan farklı görünmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | و هذا كان الأسوأ تحاولى الظهور بصورة تخالف حقيقتك |
Plan botla kuşların etrafında uçmak, ama bu uzak bir hayal gibi görünmeye başlıyor. | Open Subtitles | الخطة هي ان تطير لطيور جنبا إلى جنب مع الزورق, ولكن هذه هي البداية لتبدو وكأنها حلم بعيد المنال. |
Büyük gecende güzel görünmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أبدو بمظهر جيد من أجل ليلتك الكبيرة |
Kimsenin bana bir bok anlattığı yok etrafta dolaşıp bir teğmen gibi görünmeye çalışıyorum.. | Open Subtitles | لا أحد يخبرني بشيء فقط أتنقل محاولا أن أبدو كملازم أول |
Beni bilirsin Bill. Her zaman iyi görünmeye çalışırım. | Open Subtitles | أنت تعرفنى يا بيل دائما أحب أن أبدو فى أبهى صورى |
Ben burada param varmış gibi gözükmeye çalışıyorum, sen de kalkmış bizim gibi görünmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | ها أنا أحاول ان أبدو وكانني حصلت على المال وانت تحاولين أن تبدين مثلي. |
Sadece bilesin diye söylüyorum soğukkanlı görünmeye çalışıyorum fakat şuanda acayip heyecanlıyım. | Open Subtitles | فقط لتعرف، أنا أحاول أن أبدو طبيعية لكنني خائفة كلياً |
Onunla görüştüğümde her zaman iyi görünmeye gayret ederim. | Open Subtitles | دائماً أحاول أن أبدو بحال جيّدة عندما أراها |
Ama onun için güzel görünmeye çalıştığımı düşünmesini de istemiyordum. | Open Subtitles | لكن لم أردها أن تفكر أني أردت أن أبدو جيداً من أجلها. |
Jane, tatlım, itici görünmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | جين، حبيبتي ، هل تحاولين الظهور بشكل غير جذاب؟ |
Bir gangster gibi mi görünmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول الظهور بمظهر أفراد من العصابات؟ |
Evet bir grup zengin, yaşlı ve beyaz kıçlarını, oldukları gibi görünmeye çalışıyor.. | Open Subtitles | نعم, كومة من كبار السن البيض الأغنياء, يحاولون الظهور بمظهر كبار السن البيض الأغنياء. |
Ama saatler ilerledikçe işler 64 ve 65'in iç karartıcı bir tekrarı gibi görünmeye başladı. | Open Subtitles | لكن بضع ساعات في، الذي كان بداية لتبدو وكأنها تكرار محبط من '64 و'65. |
Ve şimdi o Liberaller için iyi görünmeye çalışıyor. | Open Subtitles | والآن، يحاول أن يظهر بمظهر جيد أمام اللبراليين |
Kaç numara ayakkabı giyiyorsun? Daha önce bunu yapmışsın gibi görünmeye çalış. | Open Subtitles | ماهو مقاس حذائكِ ؟ حاولي أن تبدي بأنّكَِ فعلتي هذا من قبل |
Tüm ziyaretçiler iyi görünmeye çalışır. | Open Subtitles | جميع الزوار يبذلون جهد للظهور بأفضل شكل. |
Pekala, senin için güzel görünmeye çabalayan... güzel kadınlara kameranın lensinden bakmak... nasıl bir duygu bakalım? | Open Subtitles | حسنا وماذا يبدو لك عندما ..تنظر من هذه العدسه ل هؤلاء الفتيات الجميلات الاتى يبذلون جهداَ ليبدو جيدين لك؟ |
Tanrı aşkına bir kere olsun olduğun yaştan büyük görünmeye çalış! | Open Subtitles | حاول ان تبدو اكبر مما انت عليه حبا بالرب |
Miras aldığım şehir uyuyan ekonomisinden tam kurtulmak üzereydi ve ilk kez listelerde görünmeye başlamıştık. | TED | الآن إن المدينة التي ورثتها تكاد تكون على حافة الخروج من اقتصادها الراكد، ولأول مرة، بدأنا بالظهور على القوائم. |
Bütün gece akıllı görünmeye çalışmaktan yorulmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها منهكة القوى من محاولتها أن تبدو مسلية طيلة الليلة |