"görebileceği" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليراها
        
    • سيراها
        
    • يراهم
        
    • يراه
        
    Herkesin görebileceği şekilde. Yani bilginizi giriyorsunuz. Sonra, Londra metro sistemindeki gibi, küçük trenler sizin düşüncelerinizle dolaşıyorlar. TED فقط ليراها الجميع. تقوم بإدخال معلوماتك وحينها مثل نظام مترو الأنفاق في لندن القطارات الصغيرة تنقل رأيك.
    Pişman değildi. Kendiyle gurur duyuyordu. Herkesin sonsuza kadar görebileceği çıplak fotoğraflarım etrafta dolaşıyor ve o bununla gurur duyuyor. Open Subtitles لم يكن يشعر بالأسف ، لقد كان فخورا بما فعله ، بوضع صور عارية لى ليراها الجميع للأبد.
    Failleri yakalayın ve onları herkesin görebileceği bir yere asın. Open Subtitles مطاردة الجناة ولقد لهم موتر تصل ليراها الجميع.
    Böylece ancak son varisin bir daha görebileceği şekilde çizimleri mühürledik. Open Subtitles ختمنا اللوحات موقنين أن واحد منا فقط سيراها مجدداً
    Bunu yaparsan dünyanın görüp görebileceği en büyük devrimi başlatmış olursun. Open Subtitles أفعل هذا أنت ستساعد في أكبر ثورة قد سيراها العالم
    Herkesin görebileceği, ama özel balkonundan onu seyreden... mücevherlerin sahibinden başka kimsenin bilemeyeceği bir yerde. Open Subtitles حيث يستطيع كل العالم ان يراهم, ورغم هذا, لا يعرف احد مكانهم عدا الرجل الذى اعطاهم اياها, مأخوذين من الصندوق الملكى
    Bitki örtüsü tarafından engellenmediği sürece aslanın tüm yönlerde görebileceği uzaklık bu kadardır. TED وهو ما يستطيع الأسد أن يراه في جميع الاتجاهات حتى ان تعيق النباتات رؤية ذكر أو أنثى الأسد
    Gerçek karşınızda, bütün dünyanın görebileceği bir yerdedir. Open Subtitles الحقيقة موجودة هنا ليراها العالم
    Neden saygı gören bir özel dedektif müşterisinin milyon dolarlık tablosunu çalıp herkesin görebileceği bir yere, yatak odası duvarına assın ki? Open Subtitles لماذا تقوم محققة خاصة شهيرة بسرقة لوحة أحد عملائها التي ثمنها عدة ملايين من الدولارات وتضعها بعد ذلك على حائط غرفة نومها ليراها أي أحد؟
    Ajan, Ellen'ın vergi dairesi kayıtlarını herkesin görebileceği bir yere koymuş. Open Subtitles لقد ترك ذا البدلة أوراق ضرائب (إلين) هنا ليراها أي أحد. أنت، لا.
    Ordudaki kankaların görebileceği için, müstehcen olsun istersin diye düşündüm. Open Subtitles - سيراها أصدقاءك الجنود - أفترض أنك تريدها فاحشة
    Son Truffula tohumu ve sen de onu kasabanın tam ortasına, herkesin görebileceği yere dikmeme yardım edeceksin. Open Subtitles وأنت ستُساعديني في زرعها في منتصف المدينة... حيث سيراها الجميع... .
    Bunu yapmak için bildiği en iyi yol ise sağ kolu olduğunu söyleyerek, adamı görebileceği bir yerde tutmaktı. Open Subtitles وأفضل طريقة لفعل ذلك هو أبقاء الرجال حيث يراهم كذراع يمنى
    Çocuklar oynarken herkesin görebileceği bir yer sonuçta. Open Subtitles اجعلوا الاطفال يلعبون حيث يراهم الجميع
    Bunları herkesin görebileceği bir yere as. Open Subtitles واحرص على ان يراهم الجميع
    Onun kellesini herkesin görebileceği bir şekilde meydanın ortasında direğe takılmış olarak görmek istiyorum. Open Subtitles اريد رأسه على عصا في منتصف السوق من اجل ان يراه الجميع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more