"görmedi" - Translation from Turkish to Arabic

    • رأى
        
    • يرَ
        
    • لم يرى
        
    • ير
        
    • يره
        
    • يرني
        
    • ترَ
        
    • يراني
        
    • يرها
        
    • يراه
        
    • يراها
        
    • لم ترى
        
    • يري
        
    • تر
        
    • يراك
        
    Şimdiye kadar, organizasyon dışından hiç kimse bu adamı görmedi. Open Subtitles أعني أنه لا أحد من خارج المُنظّمة رأى هذا الشخص
    Kimse birşey görmedi. Tek kelime etmeyin,tamam mı? Open Subtitles لم يرَ أحد شيئاَ لذا أبقوا فمكم مطبقاً؛ مفهوم؟
    Yavru daha önce bir tilki görmedi ama büyük tehlikede olduğunun farkında. Open Subtitles لم يرى الصغير ثعلبا من قبل ولكنه يعرف أنه في خطر حقيقي
    Yani hiçkimse birşey görmedi, ama Helen'in arabası hala park alanında. Open Subtitles اذن,لم ير أحد ما جرى لكن سيارة هيلين ما زالت بالمرآب
    Şimdi izleyelim. Bunu daha önce hiç kimse görmedi. TED اذن دعونا نشاهد ذاك. لم يره احد من قبل ابدا
    Kimse beni görmedi. Kasette bile zorla görülüyor. Open Subtitles لم يرني احد، بالكاد يستطيعون رايتي على الشريط
    Yavru daha önce hiç tilki görmedi ama hayatı için ondan kaçması gerektiğini biliyor. Open Subtitles لم ترَ الصغيرة ثعلباً مطلقاً، لكنها تعلم أن عليها الركض نجاة بحياتها.
    Beni dokuz yıldır görmedi ama daha başlangıç çizgisini geçmeden geldiğimi bilecektir. Open Subtitles إنه لم يراني لمدة تسع سنوات , ولكنه سوف يعرف أني هنا قبل ان احضر.
    Kimse onun tuvaleti kullandığını görmedi. Gerçek bu. Kadın sıçmıyor. Open Subtitles لم يرها أحد تذهب للحمامات, هذه الحقيقة انها لا تتبرز
    Şahit olma üzere olduğunuz şeyi daha önce hiç bir ajan görmedi. Open Subtitles ما من عميل للمستودع رأى من قبل ما أنتم مُقبِلون على مُشاهدته
    Sonuçta hepimiz Polonyalıydık, kimse yanlış bir şey görmedi. Open Subtitles فمع كل شيء , نبقى بولنديون مع بعضنا و لا أحد قد رأى شيئا خاطئاً في ذلك
    Bu genç adam hayatında yürüyen ve konuşan makina görmedi. Open Subtitles حتى هذا الأسبوع، ذلك اليافع ربما لم يرَ آلة قطّ، ناهيك أن المرء يسير ويتحدث.
    Kimse birşey görmedi. Tek kelime etmeyin, tamam mı? Open Subtitles لم يرَ أحد شيئاَ لذا أبقوا فمكم مطبقاً؛ مفهوم؟
    Sander bizim için bir gelecek görmedi çünkü geçmişte yaşıyordu. Open Subtitles لم يرى ساندر لنا أي مستقبل لأنه عاش في الماضي
    Bunu daha önce kimse görmedi, ilk defa burada yapıyoruz. TED لم ير أحد هذا من قبل، سنقوم بعمل هذا لأول مرة هنا.
    Mahallede kimse onu bir daha görmedi. Open Subtitles ولم يره قط؛ لم يره أحد قط في حيّ الأقليات مجدداً
    Kimse görmedi. Kasette bile zor görünüyorum. Open Subtitles لم يرني احد، بالكاد يستطيعون رايتي على الشريط
    Aklını oynattı. Sanırsın adamı hayatında hiç görmedi! Open Subtitles أقصد، أنّها فقدت صوابها و كأنّها لم ترَ رجلاً قط
    Evet, hâlâ buradayım. Her şey yolunda. Beni görmedi. Open Subtitles نعم ، انا ما زلت هنا كل شئ علي ما يرام ، هو لم يراني
    Evet, olabilir. Ama onu görmedim. Kimse görmedi. Open Subtitles نعم، ربما، لكنّي لم أرها لم يرها أحد، لقد هربت
    Roy nerede? Kimse onu görmedi. Open Subtitles أنتِ لا تعرفى بالتأكيد عن ما حدث لروى فلم يراه أحد
    Şu günlerde çok garip davranıyor. İşini bırakıp gitti. Kimse onu görmedi. Open Subtitles لقد كانت تتصرف بغرابة لقد تركت عملها و لم يعد أحد يراها
    Bunların kıçı hiç günışığı, ayışığı, nur ışığı, gaz ışığı görmedi. Open Subtitles لم ترى ضوء الشمس , أو ضوء القمر فقط ضوء الشمعة
    Asla yüzlerimizi ve neyin çarptığını görmedi. Open Subtitles لم يري وجوهنا إطلاقاً, ولم يعلم مالذي أصابه
    Diğer 13 kızı bir daha hiç görmedi. TED لم تر الفتيات الـ 13 الأخريات مرة أخرى.
    Kimse kız arkadaşınla tanışmadı. Kimse seni bir kızla görmedi. Open Subtitles لم يقابل أحدٌ أبدًا حبيبتك ولم يراك أحد مع فتاة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more