Güzel New York şehrimizin güzel manzaralarını görmek istedi. | Open Subtitles | أراد رؤية المعالم الجميلة لمدينتنا الجميلة نيويورك |
Çocukları görmek istedi.... sonra da tabancasıyla Rus ruleti oynamaya başladı. | Open Subtitles | أراد رؤية الأولاد ,و من ثم بدأ بلعب الروليت الروسية بواسطة مسدسة |
Dün gece arabayı kullanan oldu mu diye kayıtları görmek istedi. | Open Subtitles | أراد أن يرى تسجيل الليلة الماضية لمعرفة اذا كان أى شخص قد استخدم السيارة |
Kokpiti görmek istedi. | Open Subtitles | أيها الكابتن هذه كيذر هانكي تريد رؤية قمرة القيادة |
Luisa ile konuştum. O, arkadaşımı görmek istedi. | Open Subtitles | (لقد تحدثت إلى (لويزا و قد أرادت أن ترى صديقتى |
Beth görmek istedi. Söyle ona, Beth. Senin fikrin olduğunu söyle. | Open Subtitles | "بيث" تريد أن ترى ذلك و أخبرتنى أنها فكرتك |
Jill yaptırmadan önce bende nasıl göründüğünü görmek istedi. | Open Subtitles | جيل يريد أن يرى كيف بدا لي قبل فعلت ذلك. |
Ona otoparkta rastladım ve sizin lab'ınızı görmek istedi ve çok kuvvetli birisi. | Open Subtitles | التقيته في موقف للسيارات أراد رؤية المختبر وكذلك ، وانه... انه قوي جدا |
Jeremiah burayı görmek istedi. Belki sen ve ben biraz konuşabiliriz. | Open Subtitles | جيرماياه أراد رؤية المكان ونحن علينا التكلم |
Sanırım tüm bunların sonunda ne olduğunu görmek istedi. | Open Subtitles | أعتقد أنّه أراد رؤية نهاية كل هذا الأمر. |
En zorlu mücadeleyi verdiği yerleri görmek istedi. | Open Subtitles | أراد أن يرى ساحة القتال ثانيةً. |
Çöplerin nereye döküldüğünü görmek istedi. | Open Subtitles | أراد أن يرى إلى أين تذهب النفايات |
O sadece karısını yeniden görmek istedi. | Open Subtitles | أراد أن يرى زوجته مُجددًا فحسب |
Önce amcamı görmek istedi, ama o çok geldi. | Open Subtitles | تريد رؤية عمي أولا لكنه أتى متأخراً |
Yani bütün bu şerefsizleri kendisi görmek istedi. | Open Subtitles | أعنى , هى تريد رؤية هؤلاء المغفلين |
- Şerif, gerçekten üzgünüm, ama Donna cesedi görmek istedi. | Open Subtitles | ، يا شريف، إنّني آسفٌ بحقّ لكنّ، (دونا) أرادت أن ترى الجثّة |
Jodie tekneyi görmek istedi | Open Subtitles | جودى كانت تريد أن ترى القارب |
Frost çocuğun neler yapabildiğini görmek istedi ve şimdi biliyor. | Open Subtitles | فروست يريد أن يرى ما طفل يمكن القيام به، ونحن نعرف الآن. |
Hayır, hastayı görmek istedi. | Open Subtitles | كلا، لقد طلبت أن ترى المريض. |
Yine de gelip geçerken cesedi görmek istedi. | Open Subtitles | و مع ذلك اراد ان يكون قادرا على ان يقود سيارته و ان يزور الجثة |
Hey, Bayan. List, Müdür Nowack beni görmek istedi. | Open Subtitles | أهلا سيدة ليس, المديرة نوواك أرادت رؤيتي. |
Sadece işlemleri görmek istedi ve... | Open Subtitles | هو فقط أرادَ رُؤية العملية و |
Usta seni görmek istedi. | Open Subtitles | الزعيم الروحي يريد مقابلتك |
Kendisi zavallı kızı yakından görmek istedi. | Open Subtitles | يود فحص جثة الفتاة المسكينة عن كثب |
Holden itiraf ettikten ve mahkeme bittikten sonra George Melton beni görmek istedi. | Open Subtitles | ,بعد إعتراف هولدن و إنتهاء المحاكمة جورج ميلتون) طلب رؤيتي) |
-Elimde görmek istedi. | Open Subtitles | -إنه عالق لقد أراد أن يراه كيف يبدو |
Baban. Beni görmek istedi. | Open Subtitles | والدك أراد رؤيتي |