"görsen" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن ترى
        
    • إذا رأيت
        
    • رأيتني غارزاً
        
    • عليك رؤية
        
    • لو رأيت
        
    • لو رأيته
        
    • لو رأيتها
        
    • ستندهش
        
    • يجب أن تشاهدهم
        
    • لو أمكنك رؤية
        
    • عليكِ رؤية
        
    Silahları metal detektörlere yakalanmadan nasıI içeri soktuklarını görsen şaşarsın. Open Subtitles أنت يجب أن ترى الطرق المبدعة 1602 01: 37: 01,038
    Şimdiki işverenimi görsen. Open Subtitles وأنا سئمت هذا السلوك الأحمق يجب أن ترى هذا الأحمق الذي نحرسه.
    A.. ık görsen s.. sen mi yalasan mı bilemezsin! Open Subtitles إذا رأيت المهبل، لاتعرف ماتفعله أتضاجعه أو تدخل صحناً فيه
    Ya beni kolumda şırıngayla görsen ve sana keş olmadığımı söylesem? Open Subtitles ماذا لو رأيتني غارزاً إبرة في ذراعي وقلت لكِ أنني لست مدمناً؟
    Bana yapmamı istedigi ödevi bir görsen. Open Subtitles يجب عليك رؤية الورقة التي دعاني لأن اكتبها
    Etrafında bir bela görsen bile, sakın o belaya bulaşma. Open Subtitles حتى لو رأيت المشاكل تحوم حولك لا تسمح لنفسك بالإنخراط فيها
    görsen bile, nasıl diğerlerinden kurtulacağız? Yapma dostum. Open Subtitles حسناً، حتّى و لو رأيته كيف سنتجنّب البقيّة؟
    Ama eminim o treni yoldan geçerken görsen el edip tesisatını tamir etmesini istersin! Open Subtitles لكني واثق أنك لو رأيتها قادمة في الطريق ستشير إليها من بعيد وتطلب منها إصلاح مواسيرك
    Aferin sana. Ufak bir şefkat nereye kadar gidiyor görsen şaşırırsın. Open Subtitles حسناً ، عمل جيد ستندهش بما يمكن أن يحققه لك التعاطف
    Onunla çalışamam, Frasier. Tırnaklarını bir görsen. Paniğe gerek yok, Roz. Open Subtitles لا أستطيع العمل لديها يا فريجر عليك أن ترى أظافرها لا حاجة للهلع متأكد أن هذا كله جزء من الرقصة
    Evet, bir de gece haberlerinde neler yaptıklarını görsen. Open Subtitles عليكَ أن ترى ما يفعلونه بنشرة الأخبار الليلية
    Burada haftada bir temizlikçi görsen kendini şanslı sayarsın. Open Subtitles ستكون محظوظاً إذا رأيت عامل صيانة بالأسفل هنا مرة واحدة كل الأسبوع
    Birinin bir şey yaptığını görsen, onu durdururdun, değil mi? Open Subtitles إذا رأيت شخصًا يعمل شيئًا فستوقفهم , أليس كذلك؟
    Ya beni kolumda siringayla görsen ve sana kes olmadigimi söylesem? Open Subtitles ماذا لو رأيتني غارزاً إبرة في ذراعي وقلت لكِ أنني لست مدمناً؟
    Ya beni kolumda şırıngayla görsen ve sana keş olmadığımı söylesem? Open Subtitles ماذا لو رأيتني غارزاً إبرة في ذراعي وقلت لكِ أنني لست مدمناً؟
    Doktorun beni sakinleştirmek için verdiklerini bir görsen. Open Subtitles يجب عليك رؤية الأشياء التي أعطاني إياها الدكتور ليجعلني هادئه
    - Evet. Elindeki silahı bir görsen... Open Subtitles توجب عليك رؤية الأسلحة التي يستخدمها
    Bu eleman ve aracını yeniden görsen tanır mısın? Open Subtitles لو رأيت هذا الأميركي ثانية هل ستعرفه بسيارته؟
    Onu tekrar görsen tanır mısın? Open Subtitles هل تظن أنّك ستتعرف على هذا الرجل لو رأيته مجددا؟
    görsen bile fark etmezsin! Open Subtitles لايمكنك ان تميزها حتى لو رأيتها
    Biraz yardımla neler yapabileceğimi görsen şaşarsın. Open Subtitles ستندهش لما يمكن القيام به مع القليل من المساعدة.
    Bahçemdeki bütün bahçıvanları bir görsen. Open Subtitles كان يجب أن تشاهدهم وهم في جميع أنحاء بساتيني
    Ama o zavallı yetimlerin yağmurun altında sokaklarda uyuyuşlarını bir görsen. Open Subtitles لكن لو أمكنك رؤية الأيتام الفقراء ينامون على الأرضية والمطر ينزل عليهم
    Bu kadın kafadan kontak. Bi de kediye yaptığını görsen. Open Subtitles إنها مجنونة تماماً، عليكِ رؤية ما فعلت بالقظة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more