"gösterge" - Translation from Turkish to Arabic

    • مؤشر
        
    • العدادات
        
    • المؤشرات
        
    • لوحة القيادة
        
    • كان يشير
        
    • الاكسجه
        
    • اوجة
        
    Doktorlar, böbrek fonksiyonu için önemli bir gösterge olan GFH kontrolünü bile ırka göre yapıyorlar. TED فسر الأطباء بصورة روتينية معدل الترشيح الكبيبي، بأنه مؤشر هام على وظائف الكلى، بحسب العرق.
    Dünya ekonomisinin 2010'da ilerlediği yolda üretimin alakalı bir gösterge olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هلحقاً تعتقد بأن التصنيع مؤشر متصل بما سيكون عليه الاقتصاد سنة 2010؟
    Anladığıma göre faillerden biri gösterge tablosuna sıçmış. Open Subtitles أنا أفـهم.. أن أحـد الـجُناة تغوط علي لوحةِ العدادات.
    gösterge tablosuna hiç baktın mı bilmiyorum, ama hepimiz rotamızın çok dışındayız. Open Subtitles لا اعلم ان كنت القيت نظره على لوحة العدادات لديك ولكننا بعيدين جدا عن مسارنا.
    17'den fazla hedef, 169 amaç ve yüzlerce gösterge var. TED أكثر من 17 غاية فتصبح الأهداف 169 هدفا بالإضافة للمئات من المؤشرات.
    Öğrencileri elbette test ediyoruz ve öğretmenlere eksiksiz gösterge tablosu veriyoruz. Böylece öğrencilerin seviyelerini öğrenebiliyorlar. TED ونحن، بالطبع،نختبر الطلاب ومن ثم يتم إعطاء المعلمين لوحة القيادة الكاملة، ليتمكنوا من معرفة مستوى الطلاب في هذا.
    gösterge depo boş diyorsa bunun anlamı çeyrek depo daha yakıt var demektir. Open Subtitles المؤشر كان يشير بأن خزان الوقود كان خالياً. يعني إنّ به الربع.
    - Bu bir global hipokinezi. gösterge 90'da. Open Subtitles هذا تباطئ عام للقلب 90 الاكسجه عادت الى
    Ne tür bir aletin üstünde teleskobik bir gösterge vardır? Open Subtitles الان تريدني ان اوجة الصورة عليك
    Beyin ve kalp olağandışı faaliyet hiçbir gösterge yoktur Open Subtitles لا يوجد مؤشر على نشاط غير عادي في الدماغ والقلب
    O duygusal dahil olacak hiçbir gösterge oldu. Open Subtitles لم يكن هناك أي مؤشر على انه سيكون متورطا عاطفيا
    Madentec şirketi tarafında ticari amaçla satılan takip sistemlerinden aldım. Bu sistemler hafif baş hareketlerimi gösterge hareketlerine dönüştürüyor ve normal bir bilgisayarı kullanmama fırsat sağlıyordu. TED أجهزة تتبع الرأس التى تباع فى السوق بواسطة شركه ميدنتيك تحول حركات رأسى البسيطة إلى مؤشر يتحرك، وتسهل استخدامى للكمبيوتر العادى.
    Gerçekten onun olduğuna dair iyi bir gösterge. TED مؤشر جيد جدًا إنها هي في الحقيقة.
    gösterge 25, derhal yardıma ihtiyacım var. Open Subtitles خمسة وعشرون مؤشر , احتاج لمساعدة فورية
    Birden bire gösterge panelinden tuhaf bir tikleme sesi çikmaya baslamis. Open Subtitles وفجأة تلك الاشارات الغريبة تأتي من لوح العدادات
    gösterge panosundaki kalsiyum esaslı, kamyonlar ve motosikletler için. Open Subtitles المادة على لوحة العدادات أساسها كالسيوم، تستخدم للشاحنات، السيارات، الدراجات النارية.
    Onu, yola bakacak şekilde gösterge paneline tak. Open Subtitles ثبتها على لوحة العدادات ووجهها نحو الطريق.
    Bunlar uygulanması zor bir dizi gösterge, amaç ve hedef ancak ayrıca dünyamızın karşı karşıya olduğu zorlukları da kapsıyorlar. TED فأهداف التنمية هي مجموعة من المؤشرات والأهداف، لكنها تتضمن أيضًا التحديات التي يواجهها عالمنا.
    Kısaca korku arkadaşınız. Korku bir gösterge. TED فالخوف هو صديقك. الخوف هو أحد المؤشرات.
    Tanı koymak için çok daha fazla gösterge gerekli. TED ثمّة حاجة للمزيد من المؤشرات لإجراء التشخيص.
    gösterge panelini okumaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول أن أحصل على نتيجة من بوصلة لوحة القيادة.
    gösterge hep deponun yarısını dolu gösterirdi... Open Subtitles العداد كان يشير إلى نصف ممتلئ...
    gösterge 80'lerde. Open Subtitles الاكسجه في الثمانينات
    Ne tür bir aletin üstünde teleskobik bir gösterge vardır? Open Subtitles الان تريدني ان اوجة الصورة عليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more