"gösteriyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يُظهر
        
    • تبين
        
    • أبدو
        
    • أظهر
        
    • يُشير
        
    • تظهر
        
    • يوحي
        
    • يظهر
        
    • تدل
        
    • يثبت
        
    • تجعل
        
    • يوضح
        
    • توحي
        
    • يقترح
        
    • تؤكد
        
    Bu videoya bayılıyorum çünkü çiftçilere yardım etme konusunda bitki genetiğinin gücünü gösteriyor. TED أنا أُحب هذا الفيديو لأنه يُظهر قدرة علم الوراثة النباتية على مساعدة المزارعين
    Bir sonraki resim, etrafında dönen 3 boyutlu versiyonunu gösteriyor. TED والصورة التالية تبين نسخة ثلاثية الابعاد لهذا العالم الذي يدور.
    Hayır, hep bir beden küçük giyerim. Daha ince gösteriyor. Open Subtitles ،لا، إني دائماً أرتدي قياساً أصغر إنه يجعلني أبدو رشيقاً
    Bunu yaptığımda araştırmalarım, aslında güneş fırtınalarının kendine özgü bir şekle sahip olduğunu ve güneşten uzaklaştıkça bu şeklin değiştiğini gösteriyor. TED ونتيجة لذلك فقد أظهر بحثي، أن العواصف الشمسية لها شكل عام، وهذا الشكل يتطور كلما تحركت تلك العواصف بعيدًا عن الشمس.
    Doğru. Saniye kolu her zaman harita sayfasını gösteriyor. Open Subtitles صحيح ، مؤشّر الثواني دائما يُشير لرقم الصفحة
    Çok komik bir öykü olmalı çünkü gülüşleriniz ne kadar eğlendiğinizi gösteriyor. Open Subtitles أنها كانت نكتة مضحكة جداً لأن طريقة ضحككم تظهر كم استمتعتم بها
    Yeniden yapılanmalar bu yaraların bir kaç yıllık olduğunu gösteriyor. Open Subtitles اعادة العرض يوحي أن هذه الجروح تعود لبضعة سنوات فاتت
    Ancak işin ilginç yanı, gücün nasıl değiştiğini gösteriyor olması. TED لكنه من المثير للاهتمام،أن ذلك يظهر كيف أن القوة تغيرت.
    Ama bu fikirler korku ve yabancılaşma olarak kendini gösteriyor. TED ولكن هذه الأفكار هي نفسها التي تدل على الخوف والعزلة.
    Tarih bunu gösteriyor, ister sosyal konutlardan olun, ya da bir kırsal bölgeden. TED يثبت التاريخ أنه لا يهم سواء أتيت من مجلس ولاية أو مجلس ريفي.
    Ama şu lanet gözlüklerle Burt çok daha iyi gösteriyor ve sonunda artık bir-iki ay önceki sağlam hatun olmadığımı fark ettim. Open Subtitles ولكن هذة النظارت تجعل بيرت يبدوا أجمل وانا أعلم أنه في النهاية سيدرك أني لم أعد تلك المثرة قبل شهر أو شهرين
    Biyometrik kayıtlar geçen 3 ay içinde oraya iki kez indiğini gösteriyor. Open Subtitles يُظهر السجلّ الحيويّ الدخول إلى منشأة التخزين مرّتين خلال الأشهر الثلاثة الأخيرة.
    Bu Anson'la Card bağlantısını bulmamıza çok az kaldığını gösteriyor. Open Subtitles هذا يُظهر اننا على بعد خطوات من ربط أنسون بكارد
    Toksik tarama, kanında alkol ve metamfetamine karışımı olduğunu gösteriyor. Open Subtitles تحاليل الدم تبين مزيج من المخدرات و الكحول في دمائها
    Biliyor musun, araştırmalar bebeğin anne karnında ikinci bir dil öğrenebildiğini gösteriyor. Open Subtitles تعرفين .. الدراسات تبين ان الاطفال يتعلمون لغة ثانية وهم في الرحم
    Şu küçük pizzalara bak. Bu, beni kocaman gösteriyor mu? Open Subtitles أتظرو إلى هذه البيتزا الصغيره هل هذه تجعلني أبدو ضخماً؟
    Röntgenler yeni iyileşmiş kaburga kırıkları ve çatlak kol kemiği gösteriyor. Open Subtitles الأشعة أظهر عظام أضلاع مكسورة وكسر في عظم العضد شفيت مؤخرا
    Tortu birleşimi ve pH seviyesi, aslanı gösteriyor. Open Subtitles تكوين الرواسب ومستوى الحامضية والقاعدية يُشير إلى أنّه كان من أسد
    Çok komik bir öykü olmalı çünkü gülüşleriniz ne kadar eğlendiğinizi gösteriyor. Open Subtitles أنها كانت نكتة مضحكة جداً لأن طريقة ضحككم تظهر كم استمتعتم بها
    Bu kalıntının şekli ve kalınlığı kurbanın kalçasından geldiğini gösteriyor. Open Subtitles يوحي شكل وسمك هذا الجزء أنّه مصدره هو حرقفة الضحية.
    Bu video yeni geliştirilen bir savaş başlığının testlerini gösteriyor. TED هذا الفيلم يظهر اختبار لعبوة متفجرة جديدة على رأس حربي.
    Bu cevabı kabul ediyor olman ilacın etkisini göstermeye başladığını gösteriyor. Open Subtitles إن حقيقة تقبلك لهذه الإجابة تدل على أن العلاج بدأ يعمل
    Ama bu sadece sizin ne kadar aşağılık olduğunuzu gösteriyor, onun değil. Open Subtitles لكن ، هل تعرفن أن هذا يثبت مدى انحطاطكن أنتن، وليس هي
    Yer eşimli, bu yüzden evi kayıyor gibi gösteriyor, ama aslında öyle değil. Open Subtitles الارض مميلة لذلك تجعل البناية تبدو و كانها مميلة,ولكن فى الحقيقة ليست كذلك
    İşte bu şema, mesajların şifreleme ve deşifreleme süreçlerini gösteriyor. TED وفيما يلي رسم بياني يوضح مراحل تشفير الرسائل وحل التشفير.
    Gelen haberler bu saldırının... Şeyh Ahmet Bin Talal'ın işi olduğunu gösteriyor. Open Subtitles المؤشرات الأولية توحي أنها من عمل الشيخ أحمد بن طلال
    Bu yöndeki kan damlaları gösteriyor ki adam araba çarpmadan önce kan kaybediyormuş. Open Subtitles أتجاه قطرات الدم يقترح بأنه كان ينزف قبل أن يصدم أن يدهس بالسيارة
    Bu fotoğraf onun bu adamla tanıştığını gösteriyor sadece, değil mi? Open Subtitles تمهل .. تمهل هذه الصورة تؤكد لنا انها قابلت الشخص المنشود..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more