Şimdi de kuzenine ne kadar sertleştiğini göstermekte kararlısın değil mi? | Open Subtitles | والآن كنت عازمة لإظهار ابن عمك أنك تحصل أكثر صرامة، أليس كذلك؟ |
Yeni görünüşünüzü göstermekte çok istekliymişsiniz. | Open Subtitles | كنت تواقة للغاية لإظهار مظهرك الجديد له |
Bunu göstermekte çok iyisiniz. | Open Subtitles | لديك طريقة مضحكة لإظهار ذلك |
Biz Danimarka da işlerin nasıl yürüdüğünü insanlara olduğu gibi göstermekte sakınca görmüyoruz. | Open Subtitles | حتما لامانع عندنا من اظهار كيف تجري الامور في مزارعنا |
Bu EEG'lerde görebilirsiniz buradaki, benim beynime ait grafik normal beyin faaliyetini göstermekte. | Open Subtitles | يتضح من تخطيط أمواج الدماغ هذا... هذا المخطط، والذي أجري على دماغي، بغرض اظهار نشاط الدماغ العادي. |
O senin için çıktı. Şükran duygularını göstermekte garip bir yol izliyorsun. | Open Subtitles | لقد تحدته من اجلك لديك طريقة عجيبة لأظهار الأمتنان |
Harry'nin vücudu empati göstermekte zorlanıyor ama kendisi, narşist beyniyle tamamen bir... | Open Subtitles | جسد (هاري) يعاني كثيرًا لإظهار التعاطف... ولكن هذا كالحرب مع تفكريها النرجسي... ما الذي تفعله؟ |
Herkesin zaaflarını göstermekte harika | Open Subtitles | إنه بارع في اظهار نقائص الجميع. |
Bazen erkekler duygularını göstermekte zorlanır. | Open Subtitles | أحيانا الرجال يصعب عليهم اظهار عواطفهم |
Sadece göstermekte zorlandı. | Open Subtitles | كان يعاني من صعوبة في اظهار هذا |
O senin için çıktı. Şükran duygularını göstermekte garip bir yol izliyorsun. | Open Subtitles | لقد تحدته من اجلك لديك طريقة عجيبة لأظهار الأمتنان |