| Mezarına götüreceği tek bir sırrı var. | Open Subtitles | لكن لديه واحد سيأخذه إلى القبر |
| "Doktor'un mezara götüreceği bir sırrı var." | Open Subtitles | "لدى الدكتور سرّ سيأخذه إلى القبر" |
| "Doktor'un mezara götüreceği bir sırrı var." | Open Subtitles | "لدى الدكتور سر سيأخذه إلى القبر" |
| Pilotun bizi götüreceği yere götürmesine izin versek. | Open Subtitles | دعونا فقط نترك الطيار يأخذنا الى حيث يريد |
| Bu evin gücünü kontrol etmek imkansız bizi nereye götüreceği sadece bu evin kendi iradesidir. | Open Subtitles | من المستحيل السيطرة على قوة هذا البيت هذا المنزل يأخذنا إلى الزمن الذي يرده هو |
| Günlerin beni nereye götüreceği belli olmaz. Yazı tura meselesi. | Open Subtitles | إنها إحتمالات غير معروفة أين سيأخذني اليوم |
| "Mezara götüreceği bir tane var. | Open Subtitles | "ولديه واحد سيأخذه إلى القبر" |
| Odin'in hayaleti! Thornado'nun bizi götüreceği yeri bilmesine şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب أن ثورنادو كان يعلم أين يأخذنا |
| Bütün bunlar bitince yolumun beni götüreceği birkaç yer daha biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بعض الأماكن سيأخذني إليها دربي حين ينتهي هذا الأمر |
| Bu Thames'in beni farklı bir yere götüreceği anlamına gelecektir. | Open Subtitles | سيتعني أن نهر (التايمز) سيأخذني إلي مكان مختلف |