"göz yaşları" - Translation from Turkish to Arabic

    • دموع
        
    • الدموع
        
    • دموعاً
        
    Bazen kelimeler ya da cümleler yoktu, sadece göz yaşları vardı. TED بعض الاحيان لم تكن هناك كلمات, ولا جمل, فقط دموع.
    Evet, belki sevinç göz yaşları. Jersey berbat bir yer ve etrafımız moronlarla çevrili. Open Subtitles نعم, ربما تكون دموع الفرحه نيوجيرسى شنيعه, فنحن مُحاطون بالحمقى
    Hiç bir şey, bir striptizcinin göz yaşları kadar işe yaramaz. Open Subtitles لا شئ يكون مثيراً للشفقة أكثر من دموع راقصات التعرّي
    Daha önce yangın gibi gözüken göz yaşları, şimdi daha anlamlıydı. TED الدموع التي كنت أشعر أنها بدون سبب من قبل أصبحت الآن مفهومة.
    Ama maalesef, yerçekimi olmadan göz yaşları dökülmüyor. TED لكن مع الأسف، بدون جاذبية، الدموع لا تنهمر.
    göz yaşları yüzünden makyajımı 3 kez tazelemem gerekti. Open Subtitles كان يجب علي وضع المكياج ثلاث مرات بسبب الدموع
    Kaçmadan hemen önce, aynı şeyi ben de gördüm, siyah göz yaşları. Open Subtitles قبل أن يفر مباشرة رأيت الأشياء نفسها، دموعاً سوداء
    Ağladı, göz yaşları ve sonra daha fazla göz yaşı. Open Subtitles . . كان هناك بكاء و دموع و المزيد من الدموع
    Senin için ağlayan bayanların göz yaşları bunlar Open Subtitles هذه دموع السيدات التي بكوها من أجلك طوال حياتك
    Hiç bir şey, bir striptizcinin göz yaşları kadar işe yaramaz. Open Subtitles لا شئ يكون مثيراً للشفقة أكثر من دموع راقصات التعرّي
    Bunlar üzüntüden değil, mutluluk göz yaşları. Open Subtitles ،إنّها ليست دموع الحزن إنّما دموع السعادة
    Annenin göz yaşları, ailenin bağrından kopardığınız şüphelinin elveda bakışları... Open Subtitles دموع الأم أو الوداع الأخيرة للمشتبه به تأخذه من أحتضانهم له
    Öyle şirin göz yaşları da dökmüyordur. İçten içe ağlıyordur. - Sessiz bir biçimde. Open Subtitles .أنني لا أقصد الدموع الجميلة .بل أعني دموع صامتة رائعة
    Eski bizin göz yaşları ve bağırışlar olmadan asla yapamadığı bir şey var. Open Subtitles هناك أمر شخصياتنا القديمة لا يمكنها البتة عمله دون دموع وصراخ،
    Bak, bunlar göz yaşları. Benden çok daha ileride ve çok daha üzerimdesin. Open Subtitles هناك دموع لقد كنت اعلى مني وكنت قبلي
    Akıtılan göz yaşları zayıflığın simgesiyse bırakın desinler. Open Subtitles لو أن لأي قدير في السماء أن يشفق على الدموع البائسة
    Genellikle göz yaşları akıyor ve ergenlik nöbetleri geçiriliyor. Open Subtitles تكون الدموع حاضرة، وبعض نوبات غضب المراهقة أيضاً
    Annem hayatının yarısını göz yaşları içinde, yemek yaparak ve babamın eve geri dönmesini bekleyerek geçirdi. Open Subtitles والدتي قضت نصف حياتها في الدموع ، وطهي العشاء منتظرةً والدي كي يعود إلى المنزل
    Aşk bana alevler ve göz yaşları ile beslenmeyi öğretti. Open Subtitles يـحب أن يـعلمني كيـف أتغذى على الدموع والنـيران
    göz yaşları, kederden olduğu kadar suçluluktan da olabilir. Open Subtitles الدموع قد تكون بسبب الذنب بقدر مما هي للحزن
    Minatour doğduğunda dünya ağlamaya başlamış ve göz yaşları okyanusları taşırmış. Open Subtitles قالت عندما ولد ...المينوتاور بكى العالم دموعاً ملأت المحيطات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more