"gözaltında" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحجز
        
    • رهن الاعتقال
        
    • في الحبس
        
    • بالحجز
        
    • تحت الحراسة
        
    • رهن الإعتقال
        
    • حضانتنا
        
    • محتجز
        
    • معتقل
        
    • بالحبس
        
    • محتجزاً
        
    • معتقلة
        
    • عهدتنا
        
    • قبضنا على
        
    • كفالة السجن
        
    İspatlamak için yardımıma ihtiyaç duyabilir... gözaltında olursam, ona yardım edemem. Open Subtitles وربما يريد العون للعثور عليه ولا يمكنني مساعدته وأنا في الحجز
    Annesinin gitmiş olması yeterince kötü şimdi de babası gözaltında ve zavallı çocuğu sosyal hizmetlere teslim etmek zorundayız. Open Subtitles اتعرف من السيء كفاي ان امه هجرته والآن والده في الحجز و علينا ان نوصل الطفل لخدمات حماية الاطفال
    Lisa, neden okuldan sonra bütün günümü gözaltında geçiriyordum biliyor musun? Open Subtitles ليسا .. اتعلمين لماذا ابقي في الحجز كل يوم بعد المدرسة
    Ajan Booth, sizi yeniden görmek güzel özellikle de gözaltında degilken. Open Subtitles العميل بوث, تسعدني رؤيتك مجدداً و خصوصاً أنني لست رهن الاعتقال
    Önceki hafta da zırhlı bir araç soygununu engelledik ve tüm zanlılar gözaltında. Open Subtitles وقبل ذلك بإسبوع محاولة الأعتداء علي شاحنة أمن وجميع المتهمين في الحبس
    Evet, efendim. Sorgulanacak ve mahkemeye kadar gözaltında tutulacak. Open Subtitles نعم سيدي، سيتم استجوابه وإيقافه بالحجز الفيدرالي
    Bir ölü, dört yaralı, altı kişi de gözaltında. Open Subtitles هنالك شخص ميت، و أربعة جرحى و ستة تحت الحراسة
    Daha sonra gözaltında öldürüldü. TED وانتهى الأمر بقتله وهو تحت الحجز القضائي.
    ABD ayrıca gözaltında tutmayı, mültecileri caydırma ve davalarını kazanmayı zorlaştırma aracı olarak kullanıyor. TED وتستخدم الولايات المتحدة أيضاً الحجز لمحاولة إبعاد اللاجئين وجعل فرصة كسب دعواتهم أصعب.
    Yargıç karşısına çıkarılmak üzere, İspanya'ya geri gönderileceğin güne kadar bütün ayrıcalıkların elinden alınmış olarak, gözaltında tutulacaksın. Open Subtitles سيتم وضعك في الحجز مع تجريدك من امتيازاتك حتى تتم إعادتك الى أسبانيا حيث تتم محاكمتك
    Garrett, çok uzun süre gözaltında kalırsa Bourg'un konuşmaya başlayacağından,... Open Subtitles غاريت كان قلقًا لو أن بورغ أمضى وقتًا طويلًا في الحجز عند الشرطة فإنه سيتحدث
    İşbirlikçiler yakında gözaltında olacak. Senin de ilgin var. Open Subtitles المتورطون سيكونون فى الحجز قريباً و انت متورط
    İşbirlikçiler yakında gözaltında olacak. Senin de ilgin var. Open Subtitles المتورطون سيكونون فى الحجز قريباً و انت متورط
    Milli Güvenlik 81-A talimatına göre gözaltında tutuluyorsunuz. Open Subtitles أنت الآن رهن الاعتقال باشراف الامن القومى طبقا للفقره 81 ايه
    Oğlum öldü ve gözaltında bir şüpheli var. Open Subtitles ابني الصغير قد مات و انتم لديكم مشتبه به رهن الاعتقال
    Ama vicdanını rahatlatmak için önümüzdeki çok önemli günleri gözaltında geçirmek istiyorsan keyfin bilir. Open Subtitles لكن لو أردت أن تقضي أيامكَ المُتبقية في الحبس لتُرضي ضميرك، كُنْ ضيفي.
    Şu an araştırma kapsamında, ama gözaltında bir kız var. Open Subtitles الأمر برمته قيد التحقيق لكن لدينا فتاه بالحجز
    Şu sizin gözaltında olan arkadaınızın, paranın satın alabileceği en iyi avukatı tutması gerekiyor. Open Subtitles عندي صديق لك تحت الحراسة الذي سيحتاج أفضل ما يمكن أن ذلك المال يشتري.
    Onları arayıp gözaltında olduğunu ve polisle tam işbirliği içinde olduğunu bilmelerini sağlayabiliriz. Open Subtitles يمكننا مساعدتكَ بإعلامهم انكَ الآن رهن الإعتقال وانكَ متعاونٌ تماماً معَ الشرطة
    Tüm birimlerin dikkatine, şüpheliler gözaltında. Open Subtitles فلتنتبه جميع الوحدات المُشتبه بهم فى حضانتنا
    Basit bir tuzak olacağını sanmıyorum, en azından onu gözaltında tuttuğumuz sürece. Open Subtitles لا أعقد أنه سيكون هناك فخ بهذه البساطه ,ليس وهو محتجز لدينا
    Sen gözaltında bulunuyorsun... yakında nasıl düz yürüdüğünü ve doğru konuşacağını unutacaksın... Open Subtitles انت في معتقل قريبا سوف تنسى كيف تمشي معتدلا او تتحدث بطريقة صحيحة
    Koruyucu gözaltında. Open Subtitles هذه معلومات مختصة بالحبس الوقائي
    Şu an gözaltında ama yarına salınabilir. Open Subtitles قد يكون محتجزاً الآن لكنّه سيخرج بحلول الغد.
    Bu bir şeyi değiştirmez. Karın gözaltında olduğu sırada ben oradaydım. Open Subtitles ـ لن يشكل أيّ فرق ـ كنت هناك عندما كانت زوجتي معتقلة
    Bay Rosen sağolsun, o adam artık gözaltında ve hain suçlarının cezasını çekecek. Open Subtitles بفضل السيد روزن، أصبح هذا الرجل في عهدتنا وسيدفع ثمن جرائمه.
    gözaltında iki şüphelimiz var ama ikisinin parmak izleri de koli bandında çıkmadı. Open Subtitles قبضنا على اثنين مشتبه بهم وليس لدينا بصماتهم على الشريط اللاصق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more