Burada bir gözlemci olsun: Bu bir göz olabilir, bir teleskop olabilir... | TED | إذا كان هناك مراقب: قد تكون عين مجردة أو منظار فلكي. |
İyi bir gözlemci olduğum için. Güçlü bir iradeye sahibim. | Open Subtitles | لأنى مراقب جيد ، وصاحب ذكاء حاد - فهمت - |
Yani bir ışık ışını da aşağıya inebilir, bükülerek gözlemciye ulaşabilir ve gözlemci de ışığı burada görür. | TED | إذا شعاع اخر من الضوء قد يتجه إلى الأسفل ، وسينحني حتى يصل إلى عين المراقب ، وسيرى المراقب شعاعا من الضوء هنا. |
Hep iyi bir gözlemci olduğunuzu söylerler. | Open Subtitles | كل هذا الكلام على قدرتك القوية في الملاحظة |
Paylaştıklarıma bakarak oldukça gözlemci olduğumu anlayabilirsin. | Open Subtitles | ربما تتذكر من حصصي أنني تماماً ملتزم. |
İsteksizce katılmama müsaade ettiler. Yalnızca gözlemci olacaktım. Oturup izlememe izin vardı ama katılamazdım. | TED | وبتردد إلى حدٍ ما، سمحوا لي بحضور المختبر، لكن كمراقب فقط، سوف يسمحُ لي فقط أن أجلس وأشاهد، لا أن أشارك. |
Bir atomun durumu, bir gözlemci tarafından ölçülene kadar belirsizdir. | Open Subtitles | حالة الذرة غير محددة حتى تقاس من مراقب خارجي |
Amerika'lı bir gözlemci ziyarete gelecek. Annen için endişelenme. | Open Subtitles | هناك مراقب أمريكي سيحضر مع جو لا تقلقي بشأن أمك |
Bugün orada Amerika'dan bir gözlemci vardı. | Open Subtitles | على أية حال، لقد حضر مباراة اليوم مراقب من أمريكا |
...ama ben burada sadece bir gözlemci olarak bulunuyorum. | Open Subtitles | و لكن أريدك أن تعلمى أننى هنا بصفة مراقب فقط |
Peki, önceden de söylediğim gibi Burada sadece bir gözlemci olarak bulunuyorum. | Open Subtitles | حسنا ، كما قلت من قبل أنا هنا بدقة بصفة مراقب |
Bir gözlemci olarak buradasın ve benden de sağlam birisini istedin. | Open Subtitles | أنتَ هنا بصفة مراقب وتطلب منّي دعم خلفي. |
Amerikalı gözlemci hakkında da yalan söyledin. Aslında gelmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لقد كذبت بالفعل بشأن المراقب الأمريكي هو لن يأتِ. |
Buraya gözlemci gelirse bana ihtiyacın olacağı için geldin. | Open Subtitles | لقد أتيتِ إلى هنا لأنّكِ بحاجتي حتّى تظهرين بأفضل مظهر أمام المراقب الأمريكي |
Benim modellememe göre gözlemci, dört katmanlı biyo-beden giysisinin içindeki ruhtur. | Open Subtitles | بنظري.. المراقب هو الروح.. داخل جسدنا الحيوي رباعي الطبقات. |
Ama genelde sizin kadar iyi gözlemci birinin oyun hakkında fazla bir şey hatırlamaması çok garipti. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة لرجل من عادته الملاحظة جيداً، كنتَ يمكن أن تتذكَّر و لو قليلاً فوزك الغريب في اللعبة |
Her daim, senin gördüğü en gözlemci kişi olduğunu söylemiştir. | Open Subtitles | قال دائماً أنّك أكثر الأشخاص دقّة في الملاحظة الذي قابلهم في حياته. |
Tek yapmam gereken gözlemci olmaktı ama senin peşinden gittiğim yeter. | Open Subtitles | كل ما تعيّن عليّ فعله هو الملاحظة لكنّي ضقت ذرعًا بتنفيذ أعمالكم الرخيصة. |
Paylaştıklarıma bakarak oldukça gözlemci olduğumu anlayabilirsin. | Open Subtitles | ربما تتذكر من حصصي أنني تماماً ملتزم. |
Konsey eski mevkini geri verecek, tekrar yasal bir gözlemci olmanı istiyor. | Open Subtitles | المنظمة تأمل أن ترجعك الى موقعك الصحيح كمراقب |
İyi bir gözlemci son zamanlarda bazı sindirim sorunları olduğunu fark eder. | Open Subtitles | أي ملاحظ جيد كان ليرى أنه أصابته مشاكل بالهضم مؤخراً |
Artık sorgulama sırasında gözlemci bulunmayacak. Herkes dışarı, lütfen. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا ، لن يكون هناك مراقبين الجميع للخارج من فضلكم |
Takım lideri, ben gözlemci 4-6. | Open Subtitles | إلى قائد الفريق ، معك المُشغل 4ـ6 |
Yarın maça bir gözlemci geliyor. | Open Subtitles | أن هناك مراقباً سيحضر مباراة الغد |