"gözlerinin içine" - Translation from Turkish to Arabic

    • في عينيه
        
    • إلى عينيه
        
    • في عينيك
        
    • في عيني
        
    • في عينيها
        
    • في عيون
        
    • إلى عينيها
        
    • إلى عينيك
        
    • إلى أعينهم
        
    • الى عينيه
        
    • في أعينهم
        
    • في عينه
        
    • في عيونهم
        
    • لعينيه
        
    • إلى عينيّ
        
    Gözlerinin içine bak ve başkaları ile nasıl konuşuyorsan öyle konuş. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو أن تنظر في عينيه وأن تتحدث معه كما تتحدث مع اي أحد آخر
    Tek yapman gereken kucağına oturmak Gözlerinin içine bakıp, kocaman bir öpücük vermek, sonra yağ gibi ericektir. Open Subtitles أعطه قبلة على خده وانظر مباشرة في عينيه .. وسيلبي طلبك
    Gözlerinin içine bakamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أنظر إلى عينيه , إنه شعور غريب
    Gözlerinin içine bakacak sanki bakmak istediği başka bir yer yokmuşçasına hem de. Open Subtitles ستمعن في عينيك قائلةً أنّها لا تودّ النظر لشيء سواهما في حياتها قطّ.
    Yapmanız gereken şey; bir çocuğun Gözlerinin içine bakmak tüm ihtiyacınız bu. Open Subtitles لا بد ان ينظر المرء في عيني الطفل وهذا كل ما أحتاجه
    Gözlerinin içine baktım ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim. TED نظرت في عينيها واستمعت بعمق إلى ما تروي عن أحلك ساعاتها.
    O kediciğin Gözlerinin içine baktım ozaman onu eve götürmek zorunda olduğumu anladım. Open Subtitles نظرت في عيون تلك القطة و عرفت أنه يجب أن أحضرها معي للبيت
    Ta ki Gözlerinin içine bakıp tetiği çekmeye başladığını görene kadar. Open Subtitles حتى نظرت إلى عينيها وهي تصوب المسدس علي وبدأت بسحب الزناد
    Hareket eden, insanı ısıtan, Gözlerinin içine bakan bir şeye. Open Subtitles شيءٌ يتحرك، شيءٌ دافئ شيءٌ ينظر إلى عينيك
    Bilmek için Gözlerinin içine bakmalıydım. Open Subtitles يجب أن أنظر في عينيه و أحاول أن أعرف شخصيته
    "Karma"nın Gözlerinin içine baktım ve o geri adım attı. Open Subtitles أنجزت الأمر، نظرت الى العاقبة الأخلاقية في عينيه فتراجعت
    Gözlerinin içine baktım. Doğruyu söylüyor. Tamam mı? Open Subtitles أؤكد لك أني نظرت في عينيه وكان يقول الحقيقة
    Bazen Gözlerinin içine baktığında orada başka şeylerin olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أحياناً عندما تنظرين في عينيه تعرفين تعرفين فحسب أن هناك شيئاً آخر فيه
    Gözlerinin içine bakamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أنظر إلى عينيه , إنه شعور غريب
    Onun Gözlerinin içine baktım ve onu bir daha asla yalnız bırakmayacağıma yemin ettim. Open Subtitles نظرت إلى عينيه و وعدته بأني لن أتركه وحيداً مرة أخرى
    Gözlerinin içine nasıl baktığını mutlaka fark etmişsindir. Open Subtitles بالتأكيد لاحظت الطريقة التي ينظر بها في عينيك.
    Yapmanız gereken şey; bir çocuğun Gözlerinin içine bakmak tüm ihtiyacınız bu. Open Subtitles لا بد ان ينظر المرء في عيني الطفل وهذا كل ما أحتاجه
    Konuya sımsıkı tutunun, tam önünüze oturtun, Gözlerinin içine dimdik bakın ve, bu yıl Noel olmadığını söyleyin. TED إختر قضيتك، و اجلسها أمامك, انظر في عينيها مباشرة في عينيها و اخبرها لن أجد لك حلا هذه السنة.
    Şöyle der, erotik aşkın varlığında iki insan birbirlerinin Gözlerinin içine bakarak büyülenirler, TED لقد قال، أنه ميّز بين الحب الجنسي، عندما يتبادل شخصين النظر، يدوخون في عيون بعضهما البعض.
    Düşünmesini istediğim şeyi düşünmeye başladım Gözlerinin içine baktım ve tombala! Open Subtitles بدأت أفكر فيما أريدها أن تفكر به نظرت إلى عينيها وأصبت!
    Tüm hayatımı bana anlatırken seni görmek, Gözlerinin içine bakmak istedim. Open Subtitles أردت أن أراك ، أن أنظر إلى عينيك وأنت تفسر لي حياتي بأكملها
    Gözlerinin içine bakan ve onlara insan gibi davranan bir doktora ihtiyaç duyan hastalar. Open Subtitles المرضى يحتاجون معاملة حسنة وينظرون إلى أعينهم يلاطفوهم و يطعمونهم كالبشر
    Dışarı çık, direk Gözlerinin içine bak ve "Seni seviyorum, koca adam" de. Open Subtitles اذهب الى الخارج , وانظر الى عينيه مباشرةً وقل أنا احبك ايها الضخم.
    Asla Gözlerinin içine bakmıyorum, asla daha fazlasını yapabileceğimi düşünmüyorum. Open Subtitles لم انظر لهم ابداً في أعينهم لم افكر ابداً بتقديم المساعدة
    Kendim büyütmediğim, kafasını çekiçle ezerken Gözlerinin içine bakmak zorunda olmadığım bir biftek yedim. Open Subtitles تناولت لحم بقر لم تكن عليّ تربيته وتسميته والنظر في عينه وأنا أسحق رأسه بمطرقة قاتلة
    Ama onlardan biri içeriye girecek olsa, ayağa kalkar, ve Gözlerinin içine bakardım. Open Subtitles ولكن إذا تكلم معي واحد منهم سوف أقف وسأتحدث إليهم مباشرةً في عيونهم
    Acı çekmesi için bunları sorarken Gözlerinin içine bak. Open Subtitles انظر لعينيه اثناء سؤاله لأنه سيبدى المعاناه
    Birisinin Gözlerinin içine bakıp, bir parçasının öldüğünü izlemek gibisi yoktur. Open Subtitles أتعلم, لا شيء يساوي النظر إلى عينيّ شخصٍ ما، ورؤية جزء منهم يموت!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more