Gözlerinin içine bak ve başkaları ile nasıl konuşuyorsan öyle konuş. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تنظر في عينيه وأن تتحدث معه كما تتحدث مع اي أحد آخر |
Tek yapman gereken kucağına oturmak Gözlerinin içine bakıp, kocaman bir öpücük vermek, sonra yağ gibi ericektir. | Open Subtitles | أعطه قبلة على خده وانظر مباشرة في عينيه .. وسيلبي طلبك |
Gözlerinin içine bakamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أنظر إلى عينيه , إنه شعور غريب |
Gözlerinin içine bakacak sanki bakmak istediği başka bir yer yokmuşçasına hem de. | Open Subtitles | ستمعن في عينيك قائلةً أنّها لا تودّ النظر لشيء سواهما في حياتها قطّ. |
Yapmanız gereken şey; bir çocuğun Gözlerinin içine bakmak tüm ihtiyacınız bu. | Open Subtitles | لا بد ان ينظر المرء في عيني الطفل وهذا كل ما أحتاجه |
Gözlerinin içine baktım ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim. | TED | نظرت في عينيها واستمعت بعمق إلى ما تروي عن أحلك ساعاتها. |
O kediciğin Gözlerinin içine baktım ozaman onu eve götürmek zorunda olduğumu anladım. | Open Subtitles | نظرت في عيون تلك القطة و عرفت أنه يجب أن أحضرها معي للبيت |
Ta ki Gözlerinin içine bakıp tetiği çekmeye başladığını görene kadar. | Open Subtitles | حتى نظرت إلى عينيها وهي تصوب المسدس علي وبدأت بسحب الزناد |
Hareket eden, insanı ısıtan, Gözlerinin içine bakan bir şeye. | Open Subtitles | شيءٌ يتحرك، شيءٌ دافئ شيءٌ ينظر إلى عينيك |
Bilmek için Gözlerinin içine bakmalıydım. | Open Subtitles | يجب أن أنظر في عينيه و أحاول أن أعرف شخصيته |
"Karma"nın Gözlerinin içine baktım ve o geri adım attı. | Open Subtitles | أنجزت الأمر، نظرت الى العاقبة الأخلاقية في عينيه فتراجعت |
Gözlerinin içine baktım. Doğruyu söylüyor. Tamam mı? | Open Subtitles | أؤكد لك أني نظرت في عينيه وكان يقول الحقيقة |
Bazen Gözlerinin içine baktığında orada başka şeylerin olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أحياناً عندما تنظرين في عينيه تعرفين تعرفين فحسب أن هناك شيئاً آخر فيه |
Gözlerinin içine bakamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أنظر إلى عينيه , إنه شعور غريب |
Onun Gözlerinin içine baktım ve onu bir daha asla yalnız bırakmayacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | نظرت إلى عينيه و وعدته بأني لن أتركه وحيداً مرة أخرى |
Gözlerinin içine nasıl baktığını mutlaka fark etmişsindir. | Open Subtitles | بالتأكيد لاحظت الطريقة التي ينظر بها في عينيك. |
Yapmanız gereken şey; bir çocuğun Gözlerinin içine bakmak tüm ihtiyacınız bu. | Open Subtitles | لا بد ان ينظر المرء في عيني الطفل وهذا كل ما أحتاجه |
Konuya sımsıkı tutunun, tam önünüze oturtun, Gözlerinin içine dimdik bakın ve, bu yıl Noel olmadığını söyleyin. | TED | إختر قضيتك، و اجلسها أمامك, انظر في عينيها مباشرة في عينيها و اخبرها لن أجد لك حلا هذه السنة. |
Şöyle der, erotik aşkın varlığında iki insan birbirlerinin Gözlerinin içine bakarak büyülenirler, | TED | لقد قال، أنه ميّز بين الحب الجنسي، عندما يتبادل شخصين النظر، يدوخون في عيون بعضهما البعض. |
Düşünmesini istediğim şeyi düşünmeye başladım Gözlerinin içine baktım ve tombala! | Open Subtitles | بدأت أفكر فيما أريدها أن تفكر به نظرت إلى عينيها وأصبت! |
Tüm hayatımı bana anlatırken seni görmek, Gözlerinin içine bakmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أراك ، أن أنظر إلى عينيك وأنت تفسر لي حياتي بأكملها |
Gözlerinin içine bakan ve onlara insan gibi davranan bir doktora ihtiyaç duyan hastalar. | Open Subtitles | المرضى يحتاجون معاملة حسنة وينظرون إلى أعينهم يلاطفوهم و يطعمونهم كالبشر |
Dışarı çık, direk Gözlerinin içine bak ve "Seni seviyorum, koca adam" de. | Open Subtitles | اذهب الى الخارج , وانظر الى عينيه مباشرةً وقل أنا احبك ايها الضخم. |
Asla Gözlerinin içine bakmıyorum, asla daha fazlasını yapabileceğimi düşünmüyorum. | Open Subtitles | لم انظر لهم ابداً في أعينهم لم افكر ابداً بتقديم المساعدة |
Kendim büyütmediğim, kafasını çekiçle ezerken Gözlerinin içine bakmak zorunda olmadığım bir biftek yedim. | Open Subtitles | تناولت لحم بقر لم تكن عليّ تربيته وتسميته والنظر في عينه وأنا أسحق رأسه بمطرقة قاتلة |
Ama onlardan biri içeriye girecek olsa, ayağa kalkar, ve Gözlerinin içine bakardım. | Open Subtitles | ولكن إذا تكلم معي واحد منهم سوف أقف وسأتحدث إليهم مباشرةً في عيونهم |
Acı çekmesi için bunları sorarken Gözlerinin içine bak. | Open Subtitles | انظر لعينيه اثناء سؤاله لأنه سيبدى المعاناه |
Birisinin Gözlerinin içine bakıp, bir parçasının öldüğünü izlemek gibisi yoktur. | Open Subtitles | أتعلم, لا شيء يساوي النظر إلى عينيّ شخصٍ ما، ورؤية جزء منهم يموت! |