"günahlarımın" - Translation from Turkish to Arabic

    • خطاياي
        
    • ذنوبي
        
    • آثامي
        
    • الخطايا
        
    • خطاياى
        
    Seninle benim aramdaki tek fark ben günahlarımın bedelini ödeyeceğim. Open Subtitles الإختلاف الوحيد بيني وبينك هو أني سوف أدفع ثمن خطاياي
    Günahkar olabilirim ama günahlarımın bedelini ödemek istiyorum. Open Subtitles يمكن أن أكون آثما لكنني على استعداد لدفع ثمن خطاياي.
    Bütün günahlarımın tam sorumluluğunu alıyor ve arzularımdan feragat ediyorum. Open Subtitles أنا أتحمّل المسؤولية الكاملة لكلّ ذنوبي وأرفّه نفسي من رغباتها
    Öyle ki, geceli gündüzlü günahlarımın kefaretini ödeme hazzına erişebileyim. Open Subtitles حيث طوال الليل و النهار أستغفر لكل ذنوبي
    Savaş öncesindeki günahlarımın telafisi için bir özür yolculuğundayım. Open Subtitles انا في رحلة تكفير عن الذنب... عن آثامي فيما قبل الحرب.
    Korktum... günahlarımın getireceği cezalardan. Open Subtitles كنت خائفة لمواجهة عواقب الخطايا التى قمت بها
    günahlarımın bedelini ödediğimde, seninle gelebilirim. Open Subtitles استطيع ان اتى معك طالما سأدفع ثمن خطاياى
    Tanrının karşısında günahlarımın hesabını nasıl vereceğim diye korkuyorum. Open Subtitles أنا خائف من الوقوف أمام الله خطاياي ثقلت عليّ
    Bunlar benim çocuklarım mı yoksa, günahlarımın bir cezası mı? Open Subtitles هل هؤلاء اولادي ام عقوبة خطاياي من حياة اخرى؟
    Hata yaptığımı biliyorum ve günahlarımın bedelini ödemeliyim. Open Subtitles أعلم أنّي إقترفت خطأ وينبغي لي التكفير عن خطاياي
    Hayır, kubbe bunu istiyor. günahlarımın bedelini ödüyorum. Open Subtitles كلاّ، هذا ما تُريده القبّة، فقد دفعتُ ثمن خطاياي.
    Rahip, Yazoo'da öldürdüğüm Piggly Wiggly dahil tüm günahlarımın affedildiğini söyledi. Open Subtitles الواعظ قال أن ذنوبي طُهّرت... وبما فيها من خطاياي عظيمة.
    günahlarımın bedeli olan cezayla yüzleşme vaktim geldi. Open Subtitles حان الوقت لكي أواجه عقابًا على خطاياي
    Dalkavukların ve kutsal şeyleri satanların üzerinde yalnız seyahat ettim ve koştuğum zaman, her bir geçit bir hatıra uçurumuymuş gibi günahlarımın altında boğuldum. Open Subtitles لقد سافرت بمفردي عبر الفيافي و القفار وبينما أنا أجري تملكتني ذنوبي كما لو أن كل برج هو بمثابة حفرة لذكراي
    Bütün gün burada durup özür dileyebilirim ama günahlarımın kefaretini iyilik yaparak ödemeyi tercih ederim. Open Subtitles يمكنني الوقوف هنا طوال اليوم أعتذر لكنّني أفضّل التكفير عن ذنوبي بالعمل الطاهر الشريف
    günahlarımın cezasını çekmem için beni teslim edecekti, bu yüzden evet, güzelce doğradım. Open Subtitles "لقد كان يريد توظيفي للتكفير عن ذنوبي لذا نعم , لقد قطعته جيدًا"
    Teselli olacaksa günahlarımın bedelini çekmeye hazırım. Open Subtitles لو كان هناك أي عزاء، فأنا مستعد كي أدفع ثمن ذنوبي.
    Ben de bazı tanıdıkları olan amcamı aradım... ve ona günahlarımın cezasını çekmem gerektiğini... tövbe etmeye ihtiyacım olduğunu söyledim. Open Subtitles لذا اتصلت بعمي الذي لديه بعض العلاقات واخبرته انه يجب ان اكفر عن ذنوبي واحتاج لان اعمل توبة لي
    Ben birçok şey değilim günahlarımın kefaretini ödemeye çalışan bir adamım sadece. Open Subtitles لا أمثل أشيئاً كثيرة أنا مجرد رجل أحاول التكفير عن ذنوبي
    Huzur bulmak için günahlarımın tüm sorumluluğunu almalıyım. Open Subtitles لأجد الراحة الأبديّة... علىّ أن أتحمّل مسؤوليّة آثامي كاملةً!
    Özür dilemek, geçmiş günahlarımın kefaretini ödemek istiyorum. Open Subtitles أود أن أقدم تعويضات, للتكفير عن الخطايا الماضية
    Senin merhametinin yardımıyla, günahlarımı itiraf etmeye, günahlarımın kefaretini ödemeye ve yaşantımı düzeltmeye sabırla azmediyorum. Open Subtitles أعتزم النيه وأنا مترسخ الإيمان أن أعترف بذنوبى بمساعدة نعمتك علىّ وأن أعاقب نفسى تكفيرا عن خطاياى وأن أصلّح مسار حياتى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more