Sen zavallı bir hasta adamsın, ve eminim günahlarının bedelini günün birinde ödeyeceksin. | Open Subtitles | انت رجل مريض مثير للشفقة واعرف انه في احد الايام ستدفع ثمن خطاياك |
Sen bunlara isyan etmeden ve günahlarının bağışlanacağını bilerek itaatkar bir şekilde boyun eğdin lordumuzun, İsa'nın çarmıhındaki ölümden sonra bağışlanacağını. | Open Subtitles | وتحملتيها أنت بصبر ودون شكوى لمعرفتك الأكيدة أنه قد غفر لك كل خطاياك عبر طريق الموت لسيدك يسوع المسيح |
Bir oğulun babasının günahlarının bedelini ödemek zorunda olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | ألـاـ تؤمن أن الـابن عليّه أن يدفع ثمن خطايا والده؟ |
Çok azimli ve maalesef atalarının günahlarının bedelini ödemeye mahkum. | Open Subtitles | أنت جاد جداً لكن مصيرك الهلاك بسبب خطايا أجدادك |
Kâbuslarını kullanarak günahlarının bedelini ödeyemezsin. Sabahlığımı getir. | Open Subtitles | لا يمكنك التكفير عن ذنوبك في الكوابيس أحضر لي ردائي |
Peder McCourt'un günahlarının bedelini ödeyeceğini haykırıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يصرخ بأن الأب ماك كورت سيدفع ثمن خطاياه |
O gece Gracie'i aradı... onun yerine Iris çıktı ve günahlarının cezasını çekmek hakkında söylenmeye başladı. | Open Subtitles | في وقت سابق من ذلك الليل يدعو جرايسي، يحصل على آيريس بدلا من ذلك وبدايات يتجوّلان حول دفع ثمن ذنوبه. |
Çünkü insanları günahlarının bedelini... ödeyemeyecekleri dönemde affediyorum. | Open Subtitles | لأننى أغفر للناس بعد فترة طويلة يجب أن يعاقبوا عن ذنوبهم |
Oğlunun yapmaya cesaret edemediğini torununun yapacağını söyledi. Texarkana'ya günahlarının bedelini ödetmeyi. | Open Subtitles | قالت أن حفيدها سيفعل ما كان يتوجب على ابنها فعله ولم يفعله جعل تكساركانا تدفع ثمن خطاياها |
Herkes günahlarının bedelini ödemeli. | Open Subtitles | على الجميع ان يكفروا عن خطاياهم |
Tanrı seni sevdiği için, İsa'yı o haçın üzerinde ölmesi ve senin günahlarının bedelini ödemesi için gönderdi. | Open Subtitles | الله ارسل يسوع ليموت علي الصليب ويحمل عقاب خطاياك لانه يحبك |
Bu, Yeni Ahdin kanı günahlarının affedilmesi amacıyla senin için akıtıldı. | Open Subtitles | هذا دم العهد الجديد سفك من أجلك لكي تغفر خطاياك |
Sapkınlığının derinliğinin tamamından ve günahlarının tümünden haberdarız. | Open Subtitles | نعرف كل تفاصيل صغيرة في هرطقتك كل خطاياك الكثيرة |
Masumlar, suçlarının günahlarının bedelini ödemelidirler. Suçlu mu? | Open Subtitles | يجب أن يدفع الأبرياء ثمن خطايا المذنبين |
Mevcut yıkımın, insanların günahlarının cezalandırılması olarak düşünenler var. | Open Subtitles | [الأخ الإعتراض التافه] : أنت تعرف ، وهناك أولئك الذين يعتقدون هذا الخراب الحالي هو العقاب عن خطايا الرجل. |
Babanın günahlarının bedelini ödeme zamanın geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لتدفع ثمن خطايا والدكَ. |
Eğer günahlarının cezasını, o insanların ölümleriyle çektiğini düşünüyorsan -- | Open Subtitles | ...إذا كنت تعتقد أن عقاب ذنوبك هو وفاة هؤلاء الناس |
günahlarının bedelini ödemek için kariyerini ateşe atmazdın. | Open Subtitles | ولن تقضي على مستقبلك المهنيّ كي تكفّر عن ذنوبك |
Vietnam'daki günahlarının bedelini ödemek istediğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول إنه يريد التكفير عن خطاياه في فييتنام |
O yüzden bırak da günahlarının bedelini ödemek için kariyerini yaksın. | Open Subtitles | لذا دعيهِ يحرق مستقبله المهني تكفيراً عن ذنوبه |
- Tüm haçlıların günahlarının bağışlanmasını istediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | إعتقدت أن جميع الصليبين ممنُوحين الغُفران لجميع ذنوبهم |
O bir kafir. günahlarının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | إنها غير مؤمنة ويجب عقابها على خطاياها |
İnsanlara günahlarının bedelini hatırlatacak bir ihtar lazım. | Open Subtitles | الناس بحاجة إلي تذكر أجرة خطاياهم |
Elleriyle ona dokunduğunda günahlarının ortaya çıktığına inanıyordu. | Open Subtitles | لقد أمن أنه عندما يضع يديه عليها سيكتشف ذنوبها |
Onun günahlarının ağırlığını aldım ve ona barış verdim | Open Subtitles | لقد اخذت منه عبء ذنوبة واعطيتة الطمانينة. |
Geçmiş günahlarının cezası olarak hafızanı kaybettin zaten. | Open Subtitles | أنت بالفعل فقدت ذاكرتك للتكفير عن ذنوب الماضي |