-David bana güveniyordu. -David'in bilmesi gerekmez. | Open Subtitles | وثق بى ديفيد من أجل ان اتى إلى هنا ويجب الا يعلم |
Ona güveniyordu ama Camille Klaus'a karşı kullanabileceğim bir bilgiye sahip değildi. | Open Subtitles | وثق فيها، لكنّها لا تعلم شيئًا يمكنني استخدامه ضده. |
Bana güveniyordu ve ben mahvettim. | Open Subtitles | لقد وثقت بي لكنني لم أكن أهلاً لذلك |
Bana güveniyordu ve şimdi öldü. | Open Subtitles | لقد وثقت بي, و الآن هي ميِّتة |
Annesi ve kız kardeşi her konuda ona güveniyordu. | Open Subtitles | أمه وأخته كانوا يعتمدون عليه فى كل الأمور. |
- Küçük Köpek bu konuda bana güveniyordu. Siz de öyle. - Onun hakkında daha fazla konuşmayacağız. | Open Subtitles | وضع ليتل دوغ ثقته في وكذلك انت - سوف لن نتحدث بشأنها اكثر - |
O karşı koydu ve kendini ortaya çıkardı. Size inanıyordu. Size güveniyordu. | Open Subtitles | لقد وقفت وأفصحت عن نفسها، لقد آمنت بك، ووثقت بك |
Kuzey'in işgücü problemi vardı çünkü fabrikalar ve dökümhanelerde ve çelik fabrikasında çalışmak için Avrupa'dan gelen Avrupalı göçmenlerin ucuz iş gücüne güveniyordu. | TED | كان لدى الشمال مشكلة عمالية لأنه كان يعتمد على العمالة الرخيصة القادمة من أوروبا... المهاجرين من أوروبا... للعمل في المصانع والمسابك ومصانع الصلب. |
Kör olduğum ve işlerini göremediğim için bana güveniyordu. | Open Subtitles | وثق بي لأنني كنت عمياء ولم أستطع رؤية عمله. |
Baca deliğinde olan şey konusunda ona güveniyordu. | Open Subtitles | لقد وثق بها وأعطاها لها في تـِـلك العلبة |
Doktor en çok kime güveniyordu? | Open Subtitles | من هو أكثر شخص وثق به الدكتور ؟ |
Çünkü size tamamen güveniyordu. | Open Subtitles | لقد وثق بك ، أليس كذلك؟ |
Sana güveniyordu. | Open Subtitles | أنا لا أصدقك لقد وثق بك |
- Çünkü sana güveniyordu. | Open Subtitles | . لأنها وثقت بكِ |
Evet. Bir sebepten dolayı, bana güveniyordu. | Open Subtitles | نعم ، لسبب ما وثقت بي |
- Hayır dedi, ona güveniyordu. | Open Subtitles | .قالت لا. وثقت به |
Bu doğru, çünkü bence şömineyi yakarak, patlamaya sebep olacağına güveniyordu. | Open Subtitles | حسنًا، ذلك صحيح، لأنّي أظن إنّهم كانوا يعتمدون عليه لإضاءة الموقد، لتسبّب إنفجار |
Onun hocasıydın, bu yüzden sana çok güveniyordu. | Open Subtitles | لقد كنت أستاذه، وأعرب عن ثقته لك. |
O karşı koydu ve kendini ortaya çıkardı. Size inanıyordu. Size güveniyordu. | Open Subtitles | لقد وقفت وأفصحت عن نفسها، لقد آمنت بك، ووثقت بك |
Tabii ki korkuyordum. Ama halkım bana güveniyordu. | Open Subtitles | بالطبع لكن شعبى كان يعتمد على. |
Anne insanlara güveniyordu bu yüzden zor olmadı. | Open Subtitles | الأم تفهمت، لقد كانت تثق بالبشر، لذا كان أمرها سهل. |
Sanırım benimle Gladys arasındaki adanmışlık seviyesine ve tutkuya güveniyordu. | Open Subtitles | ...ولكنى أعتقد انه كان يحسب على مستوى المؤده والالتزام بينى وبينها |
John bu çok kızla çıkma sistemine güveniyordu ama o bile "Kara Salı" olaylarını tahmin edemedi. | Open Subtitles | جون كان واثقاً من نظامه في خداع الفتيات و لكن حتى هو لم يستطع أن يتوقع أحداث الثلاثاء الأسود |
Ona yalan söylemediği için Annabelle'mi güveniyordu? | Open Subtitles | هو كان يثق بها لدرجة ان لا يصدق انها قد تكذب عليه؟ |
Fiziğine çok güveniyordu. | Open Subtitles | لقد إعتمدت على مظهرها كثيرًا. |