"güvenli bölge" - Translation from Turkish to Arabic

    • المنطقة الآمنة
        
    • منطقة آمنة
        
    • مكان آمن
        
    • البيت الآمن
        
    • الملاذ الآمن
        
    daha sıcak olan Güneş'e de teşekkür, Güvenli Bölge yine var. Open Subtitles وبفضل الشمس الأكثر دفئا، فإن المريخ في المنطقة الآمنة الآن.
    Sonunda Güvenli Bölge Mars'tan da uzağa kayacaktır. Open Subtitles وأخيرا، فإن المنطقة الآمنة ستخلف المريخ وراءها كذلك.
    Eğer reddederseniz Güvenli Bölge'ye bir ordu yığıp yerle bir ederlermiş. Open Subtitles إذا رفضت سيرسلون فرقة تدمر المنطقة الآمنة
    Hayır, kurtulanlar kolonisi ya da Güvenli Bölge falan yok. Böyle bir şey olmadı. Open Subtitles ليس هنالك مستوطنة للناجين، ولا منطقة آمنة لاشيء يحدث كما يجب ان يحدث
    Bu taştan, denize kadar olan kısımda Güvenli Bölge oluşturacağız. Open Subtitles من هذه الصخرة حتى الماء اصنعوا منطقة آمنة
    Şimdi, siz ikiniz şuradaki kanepeyi iletişime geçmek için Güvenli Bölge olarak düşünelim. Open Subtitles حسناً، أنتما الإثنان، دعونا نعتبر الأريكة أنّها مكان آمن للحديث.
    Güvenli Bölge. Mülteci barınağı. Open Subtitles البيت الآمن لوزير القوّات المسلحة سابقًا، (كيم هي كوان).
    Bir kez Güvenli Bölge sınırını geçerseniz elenir ve yarışmayı kaybedersiniz. Open Subtitles بمجرد عبوركم لخط المنطقة الآمنة فأنتم خارج المسابقة وستغادرون
    Güvenli Bölge sınırını bir kez geçtiniz mi diskalifiye olur ve yarışmayı kaybedersiniz. Open Subtitles ما أن تعبر خط المنطقة الآمنة فأنت خارج المنافسة ، وخسرت اللعبة
    200.000'DEN FAZLA İNSAN, NANKİNG KATLİAMI'NDAN GÜVENLİ BÖLGE SAYESİNDE KURTULDU. Open Subtitles أكثر من مائتي ألف إنسان نجوا من عملية "إغتصاب نانكينج" بسبب حماية المنطقة الآمنة
    Güvenli Bölge hayvanların saldırısına uğradı. Open Subtitles ‫قامت الحيوانات بمهاجمة المنطقة الآمنة
    Burası Güvenli Bölge. Open Subtitles هذه المنطقة الآمنة
    Güvenli Bölge'ye gitmiş. Open Subtitles ذهب إلي المنطقة الآمنة
    Bu nedenle, Japon İmparatorluk Ordusu liderleri, bu Güvenli Bölge'yi Nanking halkının rahat yaşamasını garanti etmek için kurmuştur. Open Subtitles لهذا السبب قامت قيادة الجيش الامبراطوري الياباني بإقامة المنطقة الآمنة لضمان سلامة مواطني (نانكينج)
    İnsanlar buraya taşındı; çünkü Güvenli Bölge olduğunu söyledik. Open Subtitles أولئك الناس إنتقلوا هنا لأننا أخبرناهم أنها منطقة آمنة.
    Bethel'da. Güvenli Bölge. Open Subtitles في بيثيل , إنها منطقة آمنة هناك
    Kendine bir çeşit Güvenli Bölge oluşturacağını sanıyoruz. Hortumun gözü, yani merkezi gibi. Open Subtitles نعتقد أنه سيصنع منطقة آمنة من نوعٍ ما العين...
    Üç gün sonra, Güvenli Bölge kapılarına, "Aşırı yığılmadan dolayı kapalıyız Yarın tekrar gelin" yazmamızı ister misiniz? Open Subtitles إذن هل تريد إقامة منطقة آمنة وبعد ثلاثة أيام... تضع لافتة "مغلق" بسبب الإكتظاظ؟
    Sanırım Beacon Hills Lisesi'nin özel Güvenli Bölge olduğunu açıklığa kavuşturmuştum. Open Subtitles خلت انني أوضحت أن ثانوية بيكون هيلز مكان آمن
    Unutmayın, Güvenli Bölge. Şimdi dersinize gidin. Open Subtitles تذكرا، انه مكان آمن الان، عودا الي الصف
    - Hişş. Sorun değil. Burası Güvenli Bölge. Open Subtitles لابأس إنه مكان آمن
    - Harmon, devam et. - Güvenli Bölge, patron. Open Subtitles ـ"هارمن" تكلم ـ في البيت الآمن زعيم
    Mülteciler için Güvenli Bölge projem sevgi ya da sempati hissiyle çarpan bir kalp yüzünden finanse edilmedi. Open Subtitles مشروع "الملاذ الآمن" الخاص بي للاجئين ليس ممولاً من الحب، أو القلوب الدامية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more