| Hepimizin bildiği gibi güven esastır ama konu insanlara güvenmeye geldiğinde, daha derin şeyler oluyor. | TED | نعرفُ جميعًا أن الثقة أساسية، ولكن عندما يتعلق الأمر بالثقة بالناس، يحدثُ شيئًا عميقًا. |
| Keşke bana güvenmeye başlasan baba. - Biraz da olsa. | Open Subtitles | اتمنى ان تثق بي يا أبي حتى ولو بقدر ضئيل |
| Amy, bana artik güvenmeye baslaman daha önce hiç bu kadar önemli olmamisti. | Open Subtitles | إيمي يجب أن تبدأي بالثقة بي لم يكن الأمر بهذه الأهمية من قبل |
| Bana güvenmeye başlayana kadar senin ortağım olmayacağım, Bucum. | Open Subtitles | انا لن اكون شريكك حتي تبدأ في الوثوق بي, بيكوم |
| Çünkü biri birine güvenmeye başladığı ana kadar hepimiz avlanmayı bekleyen birer hedefiz. | Open Subtitles | لأن حتى يبدأ شخص بالوثوق بشخص جميعنا نحدد الأهداف ، ونلتقط الناضج منها |
| Eğer amcam size güvenmeye karar verirse tüm geleceğimiz bu karara bağlı olur. | Open Subtitles | , إذا قرر عمي أن يثق بك مستقبلنا بالكامل سيعتمد على هذا القرار |
| Ne var ki, mahkemelerimiz Orta Çağ'a ait işkence yöntemlerine güvenmeye devam ediyor. | Open Subtitles | حتى الآن محاكمنا تعتمد على قوانين القرون الوسطى فى التعذيب |
| Neden tam da birbirimize güvenmeye başladığımız anda size ihanet edeyim ki? | Open Subtitles | لماذا أقوم بخيانتكم الآن ، تماما فى اللحظة التى بدأنا فيها نثق في بعضنا البعض؟ |
| Benim onları sevmeye, silah yerine Tanrı'ya güvenmeye cesaretim var. | Open Subtitles | إنني أجرؤ على محبتهم في المقابل و أنا أجرؤ على الثقة بالرب بدلاً من المدافع |
| Sense savaşa devam ediyorsun. Bana ne zaman güvenmeye başlayacaksın? | Open Subtitles | وأنت تواصل محاربتك لي متى ستتواجد الثقة بيننا؟ |
| Bu kaygılarına rağmen zamanla Johnson'a güvenmeye başladı. | Open Subtitles | لكن على الرغم من مخاوفها بدأت مارلين إستعادة الثقة بجونسون |
| Bir markaya güvenmeye karar verdiğinizde ilişki kurmak ve yakınlaşmak istediğiniz zaman bile zaten birçok yeni birimi çeşitlerini bir nevi kullanıyorsunuz. | TED | لذلك إذا قررت أن تثق بعلامة تجارية فستجد نفسك على علاقة بهذه العلامة من خلال العديد من أشكال العملة |
| En sonunda bana güvenmeye başladın. | Open Subtitles | رائع. اذن و اخراً بدأت تثق بي, أليس كذلك? |
| Bir erkeğe güvenmeye başlarsın ve filmin sonunda onu senden alırlar. | Open Subtitles | تبدئين بالثقة برجل ثم يبعدونك بنهاية الفيلم |
| Ne kadar sürerse. Bak, bana güvenmeye başlaman lazım. | Open Subtitles | كما يتطلبه الأمر انظر, ستضطر للبدء فى الوثوق بى |
| Ama dış görünüşün iyi... dolayısıyla sana güvenmeye hazırlar. | Open Subtitles | لكن لديك مظهراً جيداً فعلاً لذلك يميلون إلى الوثوق بك |
| Bana artık güvenmeye başlamalısın yoksa bu iş yürümez. | Open Subtitles | يجب عليك البدء بالوثوق بي في وقت ما، أو هذا.. هذا لن ينجح |
| Nihayet bakıcılarına güvenmeye başladı... ... ve hayatta kalmak için besinini alıyor. | Open Subtitles | بدأ يثق بمن يالقائمين عليه وأخيرا يأكل الطعام الذي سيساعده على الصمود |
| Annem çoğu şey için bana güvenmeye başladı. Omuzlarımda fazla yük vardı. | Open Subtitles | و اصبحت امي تعتمد علي في الكثير من الاشياء |
| Sana güvenmeye karar verdiğimiz gibi lütfen sen de bize güven ve bunu nereden bulduğunu söyle hadi. | Open Subtitles | بما إننا قررنا أن نثق بكِ، أرجوكِ ثقي بنا وأخبريني من أين حصلتِ عليه |
| Tüm yaşadıklarımızdan sonra gerçekten de birine güvenmeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعدة للثقة بأحد قابلناه بعد الذي عانينا منه ؟ |
| Er ya da geç, bana yeniden güvenmeye başlayacaksın. | Open Subtitles | لذا عاجلاً أو آجلاً يجب عليكي أن تثقي في مجدداً |
| Sizinle hala konuşan herkeze güvenmeye başlarsınız. | Open Subtitles | وتعتمد على أي احد ما زال يتكلم معك |
| Soruşturma ilerledikçe onlarla çalışmaya ve onlara güvenmeye devam edeceğiz. | Open Subtitles | من جانب تطبيق القانون وسوف نواصل ونستمر في الاعتماد عليهم في المضي قدماً في التحقيقات |
| Patricia da yüzünde bir güvenle dolanıyor ki onların ilişkileri en boktanı ve ben güvenmeye çalışıyorum | Open Subtitles | ولقد وضعت في كتابها أسباب الثقه التي أي علاقه بحاجة إليها وأنا أحاول الحصول على تلك الثقه |
| Yani gördüğüm şeyleri neden gördüğümü biliyorsan, bana bir şey söyleyebilirsen, o zaman sana güvenmeye hazırım ve artık ne söylersen dinleyeceğim. | Open Subtitles | لذا إن كنت تعرف لماذا أرى هذه الأشياء، إذا يمكنك أن تخبرني بشيء، حينها سأثق بك، وسأستمع لأي شيء تتفوه به. |
| Yaşadığımız şeylerden sonra bana güvenmeye başladı. | Open Subtitles | لقد اكتسبت ثقته بعد ما خضناه معًا |