"ganimet" - Translation from Turkish to Arabic

    • الغنائم
        
    • الغنيمة
        
    • غنيمة
        
    • غنائم
        
    • الكنز
        
    • الكنوز
        
    • الغنيمه
        
    • الجوائز
        
    • تذكاري
        
    • غنيمتهم
        
    Herkese bir tabak ganimet içinde iki kaşıklık kalıyordu Open Subtitles كل شخص يحصل على رؤية مجرفتان من الغنائم.
    Belki yerliler onları yakalamıştır... ya da ganimet üzerine tartışıp... birbirlerini öldürmüşlerdir. Open Subtitles وربما لحق بهم الهنود أو ربما تشاجروا فيما بينهم من أجل الغنائم وقتلوا بعضهم البعض
    Muhtemelen ganimet için birbirlerini öldürdüler! Open Subtitles هم لا بدّ وأن تشاجروا إنتهى الغنيمة والمقتولة بعضهم البعض
    ganimet buldum. ganimet buldum. Open Subtitles حصلت على بعض الغنيمة حصلت على بعض الغنيمة حصلت على بعض الغنيمة
    Benim rahatsızlığımı tedavi etmek için dışarıda yeterince iyi ganimet var. Open Subtitles أوه يا صاح، هناك غنيمة كافية جدا ً لمعالجة ما يمرضني
    Sizin için de ganimet ve işinizi iyi yaparsanız kadın olacak. Open Subtitles سيكون هناك غنائم من أجلكم , ونساء لو نفذتم مهمتكم جيداً
    ganimet, tutsaklara hayatlarını geri vermemize yardımcı olabilir. Aç. Open Subtitles الآن هذا الكنز قدّ يساعد المساجين الآخرين لإستعادة حياتهم ، إفتحه.
    Görünüşe göre bu sizin için bayağı değerli. En az bu ganimet kadar. Open Subtitles يبدوا أن ذلك الأمر هامٌ جداً بالنسبة إليكم ها هنا الكثير من الكنوز.
    Eğer bu ganimet bizim değilse kimin? Open Subtitles لمن تلك الغنيمه ان لم تكن لنا نحن?
    Ama iş ganimet paylaşımına gelince hemen ortaya çıkıyor. Open Subtitles لكنه يأتي عند تقسيم الغنائم إنه هنا الآن
    İyileştiğin zaman sana geri vereceğim. Gürcülerin silahları da ganimet. Open Subtitles عندما تتحسن سأُعيده إليك بالإضافة إلى الغنائم
    Hem kendi vicdanını hem de kilerini ganimet mallarıyla doldurdu. Open Subtitles ليريح ضميره ويملأ منزله من الغنائم المنهوبه
    Korsan çetem biraz değerli ganimet bulmaya hazır mı? Open Subtitles هل عصابتي من القراصنة مُستعدّين لإيجاد بعض الغنائم الثمينة؟
    Bu heyecan veren zaferler ve eşit ganimet paylaşımı sayesinde Spartaküs daha fazla kişiyi kendine çekti ve silah üretimi yapılabilecek bazı köylerin kontrolünü ele geçirdi. TED بفضل انتصاراته الملهمة وسياسة توزيع الغنائم بالتساوي، واصل سبارتاكوس جذب المزيد من الأتباع، واكتسب السيطرة على القرى بحيث يمكن تشكيل أسلحة جديدة.
    Teknede ganimet, yeni gerçekçilik programı. Open Subtitles الغنيمة على المركب، معرض الحقيقة الجديد.
    Bu tayfadan biri, benim planımı keşfedip gördüğünüz seyahat defterinde ganimet için gerekli olan bir sayfayı koparmış. Open Subtitles شخصٌ ما في الطاقم إكتشف خططي ومزق من هذا الكتاب أهم صفحة لإكتشاف الغنيمة
    Kıyıdaki tayfalardan birinin buraya düzeni bozmaya yetecek kadar büyük bir ganimet getirme planlarını duydum. Open Subtitles اكتشفت خطة من قبل عضو في أحد الطواقم على الشاطئ لإستعادة الغنيمة التي ستقلب عالمنا هنا
    Oğluna anlatırken böbürleneceğin, harika bir ganimet olabilirim. Open Subtitles يُمكنني أن أكون غنيمة تفتخر بها أمام ابنكَ.
    Adamlarını hareke geçsinler diye heveslendirmek istersen tayfasının son vurgundan akla hayale gelmeyecek bir ganimet kaldırdığını biliyorum. Open Subtitles لو كنت بحاجة إلى شيء لحث رجالك على العمل، أعلم أن طاقمه يحتفظ بمُمْتَلَكات من آخر غنيمة التي ذو قيمة كبيرة
    Tayfasının eline son vurgundan çok değerli bir ganimet geçtiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أن طاقمه يحتفظ بمُمْتَلَكات من آخر غنيمة والتي ذو قيمة كبيرة.
    Şu tetik manyağına, bunun ganimet olduğunu söylesene. Ölü metal. Open Subtitles لمَ لا تقول لهذا المُزعح أن هذهِ غنائم الحرب.
    Küçük korsan. ganimet için dalmak ister misin? Altın hazır. Open Subtitles أيها القرصان الصغير، أتريد الغوص لأجل جزء من الكنز
    Ben ganimet için savaşan değil kanları için savaşan savaşçılar istiyorum. Open Subtitles انا اريد محاربين لا يقاتلون من اجل الكنوز والمال لكن من اجل الدم
    Yani ganimet havaalanında,öyle mi, Ken? Open Subtitles اذا الغنيمه بالمطار .. اليس كذلك كين؟
    ganimet için çok çaba harcıyor gibi. Open Subtitles إنه كثير من المجهود المبذول لنيل الجوائز
    Ama bunu başardığımı ispatlamak için bana bir ganimet gerekiyordu. Open Subtitles ولكن لإثبات أنني إخترقته كنتُ سأحتاج لنصب تذكاري أوّلاً
    Ama elbette sen de muhtaç olanlara ganimet veren şu asillerden olmalısın. Open Subtitles لكن بالطبع لابد أنك واحد من أولئك الرجال النبلاء الذين يعطون غنيمتهم للمحتاجين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more