Bugün harika bir gün geçireceğim ve yemeği barbekü partisinde yiyeceğim. | Open Subtitles | لا، أنا سأقضي يوماً ممتعاً وسآكل ما أريد في حفل الشواء |
Hayatımın geri kalanını bu bebekle geçireceğim diye düşünüyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا أفكر أني سأقضي بقية حياتي مع هذه الجميلة , حسنا |
Eğer Rommel'e dayanabildiysem, Matheson ile geçireceğim o dayanılmaz akşama da katlanabilirim. | Open Subtitles | لو نَجوتُ من روميل فمن المكن أَنْ أقضي أمسية موجعة مَع ماثيسون |
Tutuyorum zaten! Ve bu hiç hoşuma gitmiyor, çünkü ailemle geçireceğim zaman azalıyor. Senin defterlerini tutmak yerine ailemle olabilirdim. | Open Subtitles | سأفعل و أقدر لك ذلك علي أن أقضي وقتاً مع عائلتي و عوضاً عن هذا كنت أحاول أن أنظم دفاترك |
Ve eğer kabul edersen hayatımın geri kalanını sana da bunları hissettirmeye çalışarak geçireceğim. | Open Subtitles | وإن سمحت لي سأمضي بقية حياتي وأنا أحاول أن أجعلك تشعرين بالطريقة ذاتها |
Sonunda hayatımı beraber geçireceğim birini buldum. | Open Subtitles | واخيرا وجدت الشخص الذي اريد قضاء حياتي معه |
Öğleden sonrasını babaannemle geçireceğim. Eğer sorarsa, duş aldığımı söylersin. | Open Subtitles | سوف اقضي فترة المساء مع جدتي اذا سألت, فأنا استحممت |
Gözlem için bu geceyi hastanede geçireceğim. Bilgisayarlı tomografiye gireceğim. | Open Subtitles | سأقضي الليلة في المستشفي للملاحظة سيجري لي مسح علي الجمجمة |
Şu keşiften döner dönmez karım ve kızımla daha fazla vakit geçireceğim. | Open Subtitles | ولكن بمجرد انتهائي من هذا الاكتشاف سأقضي وقتًا أطول مع ابنتي وزوجتي |
Şimdi bunu yapacağım, ve sonraki birkaç yılımı kumsalda uzanarak geçireceğim, | Open Subtitles | , سأخضع للجراحة هذه المرة ثم سأقضي العامين القادمين من حياتي |
Onu tanıdıktan sonra bile, onunla sevişmek isteyen bir kız ki bu da, benim, Jay ve Neil'la vakit geçireceğim anlamına geliyordu. | Open Subtitles | ,فتاة لازالت تريد أن تمارس الجنس معه حتى بعد معرفتها به مما يعني أني سأقضي وقت ذو قيمة مع جاي و نيل |
Birkaç ay geçireceğim, Bilgisayarı orada bir kaç aylığına bırakacağım, Geri döneceğim ve yine hiç bir şeyin olmadığını göreceğim. | TED | سأقضي معهم بضع اشهر، ثم اذهب بعيداً لعدة اشهر ثم اعود، فيحصلون على صفر مجدداً، |
Bu sebeple bir kaç ayımı Kaliforniya'da geçireceğim, bir kaç gösteri izleyeceğim belki güzel bir şeylere de rastlarım. | Open Subtitles | لذا سأقضي شهرين في كاليفورنيا، اشاهد بضعة عروض ربما التقي بشيء جيد، من يدري؟ |
İstediğim şey, belki de bunu isteyerek hayatımı geçireceğim şey, bu mitin doğru olması. | TED | وما الذي أريده أو ربما أقضي حياتي كاملة وأنا أريده، هو أن تُصبح هذه الأسطورة حقيقية. |
Bundan sonra günün 24 saatini... yardıma muhtaç, küçük bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılayarak geçireceğim. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا سوف أقضي 24 ساعة يومياً اعتني بكل حاجة الصبي الصغير الضعيف |
Çocuklar için yemek pişireceğim ve onlarla iyi vakit geçireceğim. | Open Subtitles | و أعد الطعام للأولاد و أقضي معهم بعض الوقت |
Otobüse yetişiyorum. Tatili kız kardeşimde geçireceğim. | Open Subtitles | علي أن ألحق بالرحلة سأمضي العطلة عند أختي |
Ben bu adamla nasıl dört gün geçireceğim? | Open Subtitles | كيف أنا ستعمل قضاء أربعة أيام مع هذا الرجل؟ |
Çok naziksiniz ama Noel arifesini çocuklarımla geçireceğim. | Open Subtitles | هذا لطيف جداً لكن انا سوف اقضي ليلة عيد الميلاد مع اطفالي |
Çocuklarla vakit geçireceğim. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل جدوله لقضاء بعض الوقت الجيد مع الأطفال |
Belki sadece Noel'e kadar. Söz veriyorum, Noel'i seninle geçireceğim. | Open Subtitles | ربما حتى الكريسماس فقط, واعدك اننى سأقضى الكريسماس معك |
Bu haftrasonunu yatakta geçireceğim. | Open Subtitles | سوف امضي العطله الاسبوعيه بالسرير.شكرا لك |
Eve gidip karımla vakit geçireceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى البيت لأقضي بعض الوقت مع زوجتي |
Her zaman, bu günü sizden topladığım sırlarla dolu hediyeler için size teşekkür ederek geçireceğim. | Open Subtitles | كالعادة سأقضيه في تقديم الشكر للأسرار الثمينة التي حصلت عليها منكم هذه السنة |
Sanırım orada bagetlerin ve taze espressoların tadını çıkararak bolca vakit geçireceğim. | Open Subtitles | أعتقد أنى سأمضى الكثير من الوقت هناك مستمتعاً بالخبز والأكل الفرنسى |
Bu gidişle jetim bile olmadan, kalp krizi geçireceğim. | Open Subtitles | بهــذا المعــدل سأصاب بنوبة قلبية قبل حتى أن أحصل على جهاز الطيران خاصتي |
Francis, bu barış çözümünü Genel Kurul'dan geçireceğim. | Open Subtitles | فرانسيس), سأمرر قرار قوات حفظ السلام) (في الجمعية العامة للـ(لأمم المتحدة |
Bu gece, emekliliğini ve ileride kocamla birlikte geçireceğim zamanları kutluyoruz. | Open Subtitles | الليلة نحتفل بتقاعُدك وكل الوقت الذى ساقضيه مع زوجى |
Yazın geri kalanını yelken gezisinde geçireceğim. | Open Subtitles | . لكن انا أقضى بقية الصيف فى رحلة على مركب شراعى |