İyi vakit geçireceğimi tahmin etmiyordum ama iyiydi. | Open Subtitles | أنا فعلا لم أكن أظن أني سأقضي وقتا ممتع لكن ذلك حدث |
Onun ölümünden sonra da, hayatımın geri kalanını, tek kişilik yulaf ezmesi hazırlayarak geçireceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | وبعدما مات، ظننت أنني سأقضي بقيّة عمري أصنع رغيف اللحم لشخص واحد |
Günümü böyle geçireceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيّل أنّني سأقضي يومي على هذا النحو |
Lütfen bana sarıl ve iyi vakit geçireceğimi söyle. | Open Subtitles | فقط احضنيني ودعيني اقضي وقتا طيبا، رجاء؟ |
Hamileliğimi böyle geçireceğimi hiç düşünmemiştim, eşimden ayrı yine de öte yandan, | Open Subtitles | لم اتخيل ان اقضي فترة حملي هكذا منفصلة عن شريكي |
İlk senemi kahrolası gece vardiyalarında geçireceğimi düşünüyordum. | Open Subtitles | يا إلهي, إعتقدت أني سأمضي سنتي الأولى هنا أعمل في المناوبات الليلية اللعينه. |
Biliyor musun, hiç iyi vakit geçireceğimi ummuyordum. | Open Subtitles | هل تعلم , لم أعتقد بأنني سأمضي وقتا جميلا |
Bana bak. Tüm yaşamımı bu basit restoranda mı geçireceğimi sanıyorsun? | Open Subtitles | أنظر إلى أتظن أننى سأقضى بقية حياتى فى هذا البيت الرخيص؟ |
Ancak hayatımı hizmet ederek geçireceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكنني إعتقدتُ دائماً بأني سأقضي حياتي في الخدمة |
Hayatımın geri kalanını onunla geçireceğimi düşünüyordum ve birden bire gitmişti. | Open Subtitles | أعتقدت بأنني سأقضي بقية حياتي برفقته و فجأة أختفى |
Yüzünü her gördüğümde ömrümün geri kalanını seninle geçireceğimi düşünüp mutluluk ve heyecan fırtınası yaşıyorum. | Open Subtitles | كل مرة ارى بها وجهك أشعر بهذا الاندفاع من السعادة و الاثارة هذا هو الشخص الذي سأقضي معه حياتي |
Doğum gününü seninle geçireceğimi söylemek istedim. | Open Subtitles | لقد اردت إعلامك بأني سأقضي يوم ميلادك معك. |
Gelmeden önce daha az vakit geçireceğimi düşünüyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأقضي وقتٌ أطول في البيت |
Şükran Günü'nü seninle geçireceğimi düşünmüyordum ben de. | Open Subtitles | وأنت لست الشخص الذي توقعت أن اقضي معه عيد الفصح |
Şükran Günü'nü seninle geçireceğimi düşünmüyordum ben de. | Open Subtitles | وأنت لست الشخص الذي توقعت أن اقضي معه عيد الفصح |
Birkaç ay önce biri bana gelip yaz ayını Chatswin'de değil de Manhattan'ında geçireceğimi söylese "çıkmaz ayın son çarşambasında" derdim. | Open Subtitles | لو أن شخصا اخبرني منذ اشهر قليلة بأنني سوف اقضي الصيف في مانهاتن وليس تشاتسوين |
Ama 6 ayımı bir grup adamla bir teknede geçireceğimi söylememişti. | Open Subtitles | هو اني سوف اقضي 6 اشهر على القارب مع مجموعة من الغرباء |
Eğer bu Sevgililer Günü'nde benim ne yapacağımı merak eden varsa diğer Sevgililer Günleriyle aynı şekilde geçireceğimi söyleyeyim. | Open Subtitles | إن كان أحدكم مهتما سأمضي يوم عيد الحب القادم بنفس الطريقة التي أمضيت فيها أعياد الحب السابقة |
Sonra da kendisine bir milyon dolar verirse geceyi onunla geçireceğimi söyledim. | Open Subtitles | لذا فقد قلتُ لهُ بأني سأمضي الليلة معه مقابل مليون دولار |
Çalıştığım sürece, hayatımın geri kalanını yalnız ve aşksız geçireceğimi düşünmeye vaktim olmayacak. | Open Subtitles | طالما أستمريت فى العمل فلن يكون لدى وقت ، لأننى سأقضى بقية حياتى وحيداً وبدون حب |