Birkaç hediye kuponu daha ekleyip arkadaşlarınla iyi vakit geçirmeni söyledi. | Open Subtitles | ،لقد وضع العديد من بطاقات الهدايا قائلاً أنكِ يجب أن تقضي وقت جيّد مع أصدقائكِ |
Annem ve babam tatilini bizimle birlikte gölde geçirmeni istiyorlar. | Open Subtitles | أبي وأمي يريدونك أن تقضي عطلتك معنا في البحيرة |
Hayır canım, senin gitmeni ve iyi vakit geçirmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا , حبيبي , اريدك ان تذهب وان تقضي وقت ممتع |
Bütün hayatını "Acaba ne olurdu?" diye düşünerek geçirmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريدك أن تمضي حياتك تتسألي عن ما كان يجب أن يكون |
Şimdi ise, son birkaç saatini yalnız ölerek geçirmeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن، أريدك أن تمضي ساعاتك الأخيرة تموت لوحدك |
Ve Cynthia gelecek bir kaç günü bizimle birlikte geçirmeni istiyor. | Open Subtitles | ا سينثيا تريدك ان تقضى معنا الأيام القادمة |
Başsavcılık, senin hapiste yıllarını geçirmeni istiyor. | Open Subtitles | المدعي العام يريد منك أن تقضي بقية حياتك في زنزانة |
Masalın en iyi kısmı bu ve yakın zamanda ayrılacağın için nasıl sonlandığını hayatın boyunca merak ederek geçirmeni istemem. | Open Subtitles | هذا أفضل جزء في القصة وحيث أنكِ سترحلين قريباً فأنا لا أحب أن تقضي حياتكِ كلها تتساءلين كيف انتهت |
Sana söyledim kalan zamanımızı bir şeyler deneyerek geçirmeni istemedim. | Open Subtitles | أخبرتك هذا حتى حتى لا تقضي الوقت المتبقي لنا تحاول أن تفعل شيئاً |
Yıldönümünü yalnız geçirmeni istemedim. | Open Subtitles | على أي حال، لم أكن أريدكِ بأن تقضي ذكرى زواجكِ لوحدكِ |
Senin dışarıda bu kadar vakit geçirmeni istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | اذكر أنّي أخبرتكِ أنّي لا أودّكِ أن تقضي الكثير من الوقت هناك. |
Dışarıda bu kadar çok vakit geçirmeni istemediğimi söylediğimi sanıyordum. | Open Subtitles | اذكر أنّي أخبرتكِ أنّي لا أودّكِ أن تقضي الكثير من الوقت هناك. |
Ben sadece diğer bir doğum gününü yalnız olarak geçirmeni istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أكن أريد أن تقضي عيد ميلاد آخر وحيدة . |
New York'taki ilk geceni tek başına geçirmeni istemedim hem de bekarlar masasında. | Open Subtitles | لم أرد أن تقضي ليلتكِ الأولي في نيويورك وحيدة علي طاولة العٌزاب |
Konuşmama izin ver. Hayatının geri kalanını sanki o bir sokak köpeğiymiş gibi ehlileştirmeye çalışarak geçirmeni, dünyayı ona daha arkadaş canlısı yapmaya çalışmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تقضي حياتك تعدينه إجتماعياً مثل كلب |
- Salonda biraz vakit geçirmeni istiyoruz. | Open Subtitles | نريد منكِ أن تقضي بعض الوقت في الصالة الرياضية. |
Yargıç seni bana gönderdi çünkü hayatının geri kalanını parmaklıklar ardında geçirmeni istemedi. | Open Subtitles | القاضي أرسلك إلي على أمل ألا تقضي باقي حياتك خلف القضبان |
Hayatının geri kalanını bu hücrede duvarlara gözünü dikip... ..nasıl olup da gözden kaçırdığını merak ederek geçirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تمضي بقية حياتك بداخل هذه الزنزانة بين أربع حوائط متسائلًا كيف انطلت عليك الخدعة |
Hayatının geri kalanını bu hücrede duvarlara gözünü dikip... ..nasıl olup da gözden kaçırdığını merak ederek geçirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تمضي بقية حياتك بداخل هذه الزنزانة بين أربع حوائط متسائلًا كيف انطلت عليك الخدعة |
Bugün ölmeyeceksin çünkü geri kalan hayatını benim gibi hissederek geçirmeni istiyorum! | Open Subtitles | لن أجعلك تموت اليوم. لأنني أريدك أن تمضي بقية حياتك اللعينة... ... تشعر مثلما أشعر... |
Ama hayatının geri kalanını kızını kurtaramadığını düşünerek geçirmeni tercih ederim. | Open Subtitles | انا افضل انت تقضى ما يتبقا من حياتك انك لم تستطع ان تنقذ الفتاة الصغيرة |
Geceyi benimle geçirmeni istiyorum. | Open Subtitles | . ما أقصده أني أريد منك قضاء الليلة برفقتي. |