"geldiği yer" - Translation from Turkish to Arabic

    • المكان الذي يأتي
        
    • منشأ
        
    • حيث يأتي
        
    • هو مصدر
        
    • المكان الذي جاء منه
        
    • حيث يأتون منه
        
    - Wimbledon. - Evet. Kahvenin geldiği yer. Open Subtitles ـ ويمبلدون ـ بالضبط، المكان الذي يأتي منه البن
    Öyleyse aptalların takılmaya geldiği yer burası oluyor? Open Subtitles إذاً هذا هو المكان الذي يأتي إليه الحمقى ؟
    Bu Saito'nun Yakuza örgütün geldiği yer. Open Subtitles هذه منشأ عصابة " سايتو " الياكوزا
    Bu sabah, Christine Sanders'ın geldiği yer Silver Springs'teydim. Open Subtitles لقد كنت في سيلفر سبرنجز هذا الصباح منشأ (كريستين ساندرز)؟
    Bir ülke. Penisvenyalıların geldiği yer. Open Subtitles إنه بلد أنت تعلم إنه حيث يأتي من الناس
    Öyleyse,bu paranın geldiği yer. Sahip olduğumun hepsi bu. Open Subtitles إذن، ذلك هو مصدر المال ذلك هو كل ما أملك
    Öyleyse burası, uzak atalarınızın geldiği yer olabilir. Open Subtitles اذا قد يكون هذا المكان الذي جاء منه أجدادك البعيدون.
    Onların geldiği yer çünkü. Open Subtitles لأنه حيث يأتون منه
    Orası müşterilerin geldiği yer zaten. Open Subtitles ذلك هو المكان الذي يأتي منه الزبائن
    - Işığın geldiği yer. Open Subtitles هذا هو المكان الذي يأتي الضوء منه
    Safların ölmeye geldiği yer. Open Subtitles حيث يأتي الـسّذجُ لـيلقواحتفهم.
    Dawson City, safların ölmeye geldiği yer. Open Subtitles مدينة ( داوسن ) حيث يأتي الناس البسطاء للموت
    Radyasyonun geldiği yer burası. Open Subtitles ذلك - - حيث يأتي الإشعاع.
    Uyuşturucunun geldiği yer orası. Open Subtitles هذا هو مصدر المخدرات
    Yani Amerika'da bebeklerin geldiği yer budur. Open Subtitles (هذا هو مصدر الأطفال في (أمريكا
    Burası kurbanların geldiği yer. Open Subtitles هذا هو المكان الذي جاء منه الضحايا
    Onların geldiği yer çünkü. Open Subtitles لأنه حيث يأتون منه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more