"geldiğince çabuk" - Translation from Turkish to Arabic

    • بأسرع ما
        
    • أسرع وقت
        
    • بأسرع وقت
        
    • بأقصى سرعة
        
    • في اقرب وقت
        
    • هنا بأسرع
        
    • باسرع ما
        
    • باسرع وقت
        
    • سرعة ممكنة
        
    Cebimde bir şişe var. Elinden geldiğince çabuk Başkan'a götür. Open Subtitles ثمّةَ قارورةٌ في جيبي خذها إلى الرئيس بأسرع ما يُمكن
    Elimden geldiğince çabuk döneceğim. Eski Dünya'nın sihrini hissediyor musun? Open Subtitles سأعود بأسرع ما يمكنني هل يمكنك تذوق سحر العالم القديم؟
    Evet, elimden geldiğince çabuk, onu orada bulacağımı söyleyin ona. Open Subtitles آجل , أخبره بأننى سأقابله فى أسرع وقت ممكن
    Evet, elimden geldiğince çabuk, onu orada bulacağımı söyleyin ona. Open Subtitles آجل , أخبره بأننى سأقابله فى أسرع وقت ممكن
    Elimizden geldiğince çabuk başlarsak iyi olur, önümüzde uzun bir yol var. Open Subtitles علينا أن نبدأ بأسرع وقت ممكن لأن لدينا طريق طويلة تنتظرنا
    Zararı kontrol altına almak ve savunmanı güçlendirmek için elinden geldiğince çabuk olmalısın. Open Subtitles يجب أن تتحرك بأقصى سرعة ممكنة لتحاول احتواء الضرر و تقوي دفاعك قبل فوات الأوان
    Eğer riske giriceksek, Onları elimizden geldiğince çabuk indirmeliyiz Open Subtitles لو لدينا فرصه علينا انا نقضي عليهم في اقرب وقت متاح
    Elimden geldiğince çabuk geldim. Durumu iyi mi? Open Subtitles وصلت إلى هنا بأسرع ما يمكن ، هل هي بخير؟
    Hadi beyler, pılınızı pırtınızı elinizden geldiğince çabuk toplayın. Open Subtitles حسنا أيها الفتيان، اجمعوا امتعتكم بأسرع ما يمكن
    - Daha sonra burada elinizden geldiğince çabuk gitmenizi istiyorum. Open Subtitles و بعدها أريدكما خارج المنطقة بأسرع ما يمكنكما
    Uyduları, elimizden geldiğince çabuk yeniden yönlendiriyoruz, efendim. Open Subtitles نحن نعيد توجيه الأقمار الصناعية بأسرع ما يمكن يا سيدى
    Elimizden geldiğince çabuk Flynn'le Rün'ü buraya getirmeliyiz. Open Subtitles يجب ان نعود بفلين سريعا بالاحرف السحرية فى أسرع وقت ممكن
    Üst düzey bir İslami terör örgütü ile karşı karşıyayız. Anlayacağınız, bu olayı elimizden geldiğince çabuk çözmeliyiz. Open Subtitles هذه منظمة اسلامية فائقة التنظيم علينا حلّ هذه القضية في أسرع وقت ممكن.
    İstediğin bilgiyi elimden geldiğince çabuk tedarik etmekten çok mutlu olurum. Open Subtitles للمعلومات التي تريدها وسوف أعاود الاتصال بك في أسرع وقت
    Telefonu hemen Bayan Mulligan'a ver sen de, elinden geldiğince çabuk uzaklaş oradan. Open Subtitles حالما تعطي الهاتف للآنسة موليغان اخرجي من هناك بأسرع وقت
    Evlat elimden geldiğince çabuk döneceğim, tamam mı? Open Subtitles يا صاحبي، سوفَ أعود بأسرع وقت ممكن، حسناً؟
    Elimizden geldiğince çabuk Londra'ya dönmemiz gerek. Open Subtitles يجب أن نعود إلى لندن بأسرع وقت ممكن
    Elimden geldiğince çabuk çıktım ama o terli antrenmanınızın görüntüsü retinama kazındı ve çıkmıyor! Open Subtitles خرجت من هناك بأقصى سرعة ولكن صورة تمرينك المتسخ علقت فى عينى ولن تزول
    Eğer onun hayatını kurtarmak istiyorsanız, bunu bıraktığım anda elinizden geldiğince çabuk bir şekilde oradaki yarasından pıhtılaşan kanı çekmek zorundasınız. Open Subtitles عندما أترك هذا، عليك أن تغلق جراحه بدواء التخثير بأقصى سرعة إذا كنت تريد إنقاذ حياته.
    Elimden geldiğince çabuk oraya geleceğim. Open Subtitles حسناً، سأكون هناك في اقرب وقت ممكن
    Ama onu buradan elinden geldiğince çabuk çıkarman gerekli. Open Subtitles لكنّي أودّكَ أن تخرجها من هنا بأسرع ما يمكن
    Tamamdır, Max. Elimden geldiğince çabuk orada olacağım. Open Subtitles نعم، لقد حصلتي على هذا (ماكس) سأكون هناك باسرع ما استطيع
    Elimden geldiğince çabuk geldim Sayın Başkan. Merhaba Lynne. Open Subtitles لقد جئت باسرع وقت اهلا لين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more