"geliri" - Translation from Turkish to Arabic

    • دخل
        
    • الدخل
        
    • عائدات
        
    • إيرادات
        
    • راتبه
        
    • الإيرادات
        
    • دخلاً
        
    • دخلٍ
        
    Bir de hızlıca, ister aristokrat ister dük olsun kimsenin yıllık 2,000'den fazla geliri olmayacağına dair kanun geçireceğiz. Open Subtitles وسوف نمرر قانوناً بسرعة حيث لن يزيد دخل أي مواطن عن 2000 في السنة ولا حتى الأوصياء ولا الدوق
    Ve İskandinav ülkelerinde, babaların geliri çok daha az önemli. TED وفي الدول الإسكندنافية فإن دخل الآباء ليس بتلك الأهمية .
    geliri yükseltmelisiniz ve insanların kendi paralarıyla ne yapmak istediklerine karar vermelerini sağlamalısınız. TED يجب أن تقوم بزيادة الدخل وتَتْرُك الناس يقررون ما يريدون القيام به بأموالهم.
    Sana hedeflediğin yıllık geliri vereceğim vergi iadelerindeki rakamları değil, gerçek rakamları. Open Subtitles سأعطيك الدخل السنوي المستهدف ليس أرقام عوائد الضرائب , بل أرقام حقيقية
    Abi Lokalin geliri belli, manodan gelenler belli, hesap ortada. Open Subtitles عائدات النادي وهبتها للآخريين وكذلك عائدات القمار وهبتها للآخريين
    Çok az genç çalışan insan demek daha az vergi geliri demek. TED عاملين شباب أقل يعني إيرادات ضريبيّة أقل.
    Fred Vaughan'ın da yıllık geliri için sevilmek istememesi kadar. Open Subtitles كما تحبين فريد فون من اجل راتبه 40000في السنه
    Muhasebe bölümüne yakın çalışıp geliri daha iyi kullanmanın yollarını araştıracaksın. Open Subtitles ستعمل بشكل وثيق مع قسم المحاسبة تبحث عن طرق لتحسين الإيرادات
    Buradaysa kişi başına düşen geliri dolar cinsinden görebilirsiniz. TED وهنا دخل الفرد بالدولار القابل للمقارنة.
    Problemleri şu anda çözdüğümüz şekilde devam edebilmemiz için yeterli vergi geliri yok ve yeterince bağış yapılmıyor. TED لا يوجد دخل ضرائب كافي لا يوجد تبرع انساني كافي للتعامل مع هذه المشكلات بالطريقة التي نتعامل معها الان
    Bu zor birşey: bu çok bölünmüş bir pazar ve hiçbir geliri olmayan bir tüketici popülasyonu var. TED انه شيء صعب: انه سوق تجاري مقسم جداً ومستهلكين لا دخل لديهم.
    Ayrıca ailesinin hayatını iyileştirmek için, acil durumlar için ya da işlerini büyütmek için kullanacağı tasarruf edebileceği bir geliri yok. TED وليس لديها دخل فائض لتقوم بتحسين ظروف معيشة عائلتها، أو لحالات الطوارئ، أو للاستثمار في تنمية مشروعها التجاري.
    okul ücretleri daha yüksek, devlet desteği daha az, aile geliri azalmış, kişisel gelirler zayıf. TED تكلفة الرسوم الدراسية مرتفعة، أما التمويل العام فهو منخفض، دخل الأسرة متضائل، والدخل الشخصي ضعيف.
    Ortalama bir geliri baz alırsak yakınları sadece birkaç yüz bin dolar alacaktı Open Subtitles ،بافتراض متوسط الدخل ومتوسط الأعمار المتوقعة فإن ناجيهم سيستلمون فقط بضع مئات الألاف
    Çoğu insan evrensel temel gelirden bahsettiğinde, aslında ulusal temel geliri kastediyor. TED معظم الناس حين يتحدثون عن الدخل الأساسي العالمي انهم فعلياً يعنون الدخل الأساسي المحلي.
    Birinci nokta: aile geliri ile çocuğun beyin yapısı arasındaki bağlantı düşük gelir seviyesinde çok güçlü oluyor. TED النقطة الأولى: هذا الرابط بين دخل العائلة وتركيب مخ الطفل كان الأقوى عند أقل مستويات الدخل.
    bu eksende de kişi başına düşen geliri dolarla gösteriyorum. TED وعلى هذا المحور، الدخل بالدولار للشخص الواحد
    geliri yüksek olanlarda, zengin de diyemem ama daha iyi olanlar daha yüksek HIV oranına sahip. TED الفئات ذوات الدخل الأعلى، والتي وضعها أفضل، لن أوصفها بالغنى لديها مستوى أعلى من فيروس نقص المناعة
    Boulogne seferinin masraflarını ödeyebilmek için gereken geliri nereden sağlayacağımızı bilmez durumdayız. Open Subtitles نحن في نهاية ذكائنا لمعرفة كيفية الحصول على عائدات لدفع ثمن حملة بولوني
    Daha az vergi geliri demek daha az para ve kaynak demek. Şu hepimizin bağlı olacağı sosyal güvenlik programlarına gitmek için. TED إيرادات ضريبيّة أقل يعني أموال وموارد أقل للذهاب إلى برامج شبكة الأمان والتي سنعتمد عليها جميعاً.
    Bağışlar işleri yürütmemize ve derecelendirme kurumunu işletmemize imkan tanıyan geliri oluşturacak ve aynı zamanda kredi notlarını halka açık hale getirmemize de imkan tanıyacaktır. TED هذه المنح قد تخلق دخلاً الذي من شأنه أن يسمح لنا بـالعمل، لتشغيل وكالة التصنيف، الشيء الذي سيسمح لنا أيضاً بـجعل تقييماتنا متاحة للعامة .
    Belirli bir geliri olan biri nasıl bu kadar borç yapabilir? Open Subtitles {\3cH00FFE5\cH4F04EA} كيف يُمكن لشخصٍ يعيش على دخلٍ ثابت أن يجمع مثل هذا النوع من الديون؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more