Bu bize insanoğlunun 50 yıl evvel ulaşmış olduğu uzaya insanlığı taşıma konusunda daha fazla bir Genişleme vermeyecek. | TED | وسوف لن يترك لنا أي زيادة في التوسع العام للبشر في الفضاء اكثر مما كنا عليه قبل 50 عاما. |
Öyle olmasa bile, herkesin emin olduğu bir şey vardı: Genişleme yavaşlıyor olmalı. | TED | ولكن مع ذلك حتى كان هناك شيئاً ما كان الجميع متأكدون منه ان التوسع يجب ان يتباطأ |
Güzel bir Genişleme taktiği. Yalnız, bu girişim, size küçük bir teknik problem çıkartacak. | Open Subtitles | هذا توسع ملموس و لكنة يضعك مع مشكلة فنية صغيرة |
Onların damarları oldukça dardır. Bu yüzden Genişleme kemiklerin içinde meydana geliyor. | Open Subtitles | عروقهم ضيقة للغاية لذلك يحدث توسيع فى العظام. |
Ama söz konusu Genişleme çok hızlanıyorsa o zaman galaksilerin kendileri de genişleyebilir. | Open Subtitles | ولكن إذا كان هناك تمدد بشكل فائق عندها يمكن للمجرات نفسها أن تتمدد |
Beni çok memnun eden 20 yıllık bir Genişleme planım var. | Open Subtitles | لدي خطة توسّع تدريجية تستمر 20 عام وأنا سعيد للغاية بها. |
Bir gazı ısıttığınızda Genişleme ve dışarıya doğru patlam eğilimindedir. | Open Subtitles | عند تسخين غاز يميل إلى التوسّع ويقذف صوب الخارج |
Ve bunu birçok uzak galaksi üzerinde kılı kırk yaran gözlemler yapmaları sayesinde, Genişleme hızının zamana göre nasıl değiştiğini kaydederek yaptılar. | TED | وقاموا بالآتي بملاحظة دؤوبة للمجرات البعيدة الكثيرة بما يسمح لهم برسم خريطة عن كيف ان معدل التوسع قد تغير بمرور الوقت |
Genişleme yalnızca galaksiler arasındaki kara boşlukta üstün geliyor ve uzay genişliyor. | TED | فالثقوب السوداء التي بين المجرات هي حيث استطاع التوسع أن ينتصر والمكان أن يتمدد. |
Şişme modeli erken evrendeki enerjinin kuantum dalgalanmalarını, sonradan galaksilerin oluşumunu sağlayacak gaz kümelerinin oluşumuyla bağdaştıran akıl kalmaz hızda, kısa süreli bir Genişleme dönemi betimliyor. | TED | يشرح النموذج التضخمي فترة قصيرة من التوسع المذهل والسريع الذي يربط التقلبات الكمية في طاقة الكون البدائي، بتلك التشكلات من الكتل الغازية التي أدت لتشكل المجرات. |
Bu Genişleme ve yükselmeye yer çekimi sebep oluyor, ateşe o kendine özgü incelmeyi veriyor. | TED | تسبب الجاذبية هذا التوسع والارتفاع الذي يعطي اللهيب شكله المميز. |
Bu durumda Genişleme artmaya devam edemeyecek, ama evren büyümeye devam edecektir. | TED | لا يمكن لتمدد الكون أن يتسارع مجددًا، لكنه سيتسمر في التوسع. |
Bu birkaç tasarımcının beraber yaptığı iş, tek başınalık ve Genişleme fikirlerini geliştiriyor, farklı teknikler aracılığıyla. | TED | وهذا من أعمال عدة مصممين التي تدعم فكرة العزلة و التوسع من خلال تقنيات مختلفة |
- Oluyor. Bugün olmuyor. Genişleme yok. | Open Subtitles | لن تكون اليوم ليس هناك توسع بالعنق |
Değişiklik yok. Genişleme yok. | Open Subtitles | لا لا تغيير لا توسع |
Davet listesinden çıkartmamı ister-- 22 lanet yıldır O'Hare Genişleme bölgesine tek bir kürek atamadık. | Open Subtitles | هل تريد مني وقف الدعوة اثنان وعشرين سنة لعينة لحشر معول وحيد " في الأرض لأجل توسيع " أوهير |
Ama aktif ışınlamada, UV saçımı boyunca, bir saat sonrasında, kan damarlarında Genişleme saptandı. | TED | لكن الإشعاع النشط، خلال الأشعة فوق البنفسجية، و لمدة ساعة بعد ذلك، هناك تمدد للأوعية الدموية. |
102.000 metre kare alan ve 258 hektarlık bir arazi içinde yer alan bu bina, 1991 yılında tamamlanan orijinal binanın bir Genişleme bölümüydü. | Open Subtitles | شمل 1.1 مليون قدم مربّع فضاء، ويستند إلى 258 هكتار، هذه البناية كانت توسّع التركيب الأصلي أكمل في 1991. |
Devlet üniversitesindeki bir ekonomistin dediğine göre bu Genişleme yerel ekonomiye bin yeni iş ilavesi yapacakmış. | Open Subtitles | قال اقتصاديّ بالحكومة أن التوسّع سيوفر ألف فرصة عمل للاقتصاد المحلي. |
Kara deliğin zaman Genişleme etkisi. | Open Subtitles | إنه تأثير التمدد الزمني في الثقب الأسود ,لايمكنني المساعدة |
Sonra, zaman Genişleme alanını kapattığımızda, ışın bizi vurmayacak. | Open Subtitles | وعندما نوقف فقاعة تبطيء الزمن، لن تصيبنا ضربتهم |
Bu bir zaman Genişleme alanı, bu da demek ki geçidin diğer tarafında zaman, burada olduğundan çok daha hızlı geçiyor. | Open Subtitles | -إنه حقل تمدّد زمنيّ أي أنّ الزمن يمرّ بسرعة أكبر في الجهة الأخرى |
Evrenimiz daha büyük bir çoklu evrenin parçası olur, olağanüstü sonsuz Genişleme hızı komşu bir evrenle karşılaşmamızı olanaksız kılar. | TED | وكوننا سيكون جزءًا من عدة أكوان أكبر منه وتواجد التضخم الأبدي الرائع فيها يجعل فرصة لقائنا بكون مجاور أمرًا مستحيلًا. |
Yarım saat sonraki Genişleme kademesine kadar kalacaksınız. | Open Subtitles | ستعلقون حتى مرحلة الاتساع التالية بعد حوالي نصف ساعة |
Benim bildiğimi siz de biliyorsunuz, efendim, mesele Genişleme. | Open Subtitles | أنت تعلم كما أنا أيضاً أعلم سيدي , التوسعة |
Gerçekten büyük bir Genişleme için hazırız. | Open Subtitles | والعروض الإيجابية التي وصلتنا، إننا نتوقع إنطلاقة قوية للغاية. |
- Bilmiyorum. Zaman Genişleme alanı da ne demek? | Open Subtitles | لا أعرف ما هو حقل التمدّد الزمنيّ؟ |