| Yürütme işini duyurması gereken kişi son yasal şampiyon olarak benim. | Open Subtitles | أنا حقاً هو من يجب أن يقوم بالإعلان كآخر بطل شرعي |
| İlgilenmemiz gereken kişi o, ben değilim. Benim için yapılacak bir şey yok. | Open Subtitles | أنه هو من يجب أن نهتم به هذا ليس له علاقة بي |
| - ...duyduğuma göre konuşmam gereken kişi senmişsin. | Open Subtitles | وقد سمعت أنكِ الشخص الذي يجب أن أتحدث معه إن أردت أن أجتاز هذا |
| Fakat korkarım ki güçlü olması gereken kişi sizsiniz. | Open Subtitles | ولكن انا اخشى ان تكوني انت من يجب ان يكون قويا |
| Belki de özür dilemen gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا لَستُ أنا من عليك أن تُعتَذرَ منه. |
| Neden soruyorsun? Sorması gereken kişi benken? | Open Subtitles | ولم تسألني أنت في حين أني من يجب أن اسألك بنفسي؟ |
| Ölmediyse konuşmanız gereken kişi kesinlikle o. | Open Subtitles | لكن إن لم يمت، فسيكون من يجب أن تتحدّثوا معه |
| Oy zamanı, tek bir Cumhuriyetçi bile eksik olmamalı. Görüşmeniz gereken kişi belli. | Open Subtitles | ولا حتى غياب أي جمهوري عند التصويت تعلم من يجب أن تقابل |
| Biz iyiyiz. Endişelenmen gereken kişi orada. | Open Subtitles | نـحن سنكون بـخير هي من يجب أن تقلق بشأنها. |
| ama anlaması gereken kişi anlamıyor | Open Subtitles | ولكن الشخص الذي يجب أن يفهم فإنه لا يفهم |
| Bak şimdi, bu konu hakkında konuşman gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | أعني، أنظر، أنا لست الشخص الذي يجب أن تـتحدث معه حول هذا |
| Avımız olması gereken kişi elimizden kaçtı. | Open Subtitles | من الذي نطارده؟ انه يهرب منا من يجب ان يكون فريستنا |
| Düşünmen gereken kişi ben değilim. Janelle. | Open Subtitles | ليس انا من يجب ان تقلق منه بل جانال |
| - Endişelenmen gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | حسناً، لا أعتقد أنني من عليك القلق بشأنه. |
| Bizi anlamıyorsun bile. Cehenneme gitmesi gereken kişi sensin, melez. | Open Subtitles | انت لا تفهمين انت من يجب عليه الذهاب الى الجحيم |
| Vali koltuğunda görmemiz gereken kişi o. | Open Subtitles | إنّه الرجل الذي يجب أن نراه في مكتب العمدة |
| Eğer bu konuyu konuşmak istiyorsanız konuşmanız gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | إذا كان هذا ما ترمي الوصول إليه، آسف، لست الشخص الذي عليك التحدث إليه. |
| Ama Majestelerini koruması gereken kişi, başka bir hayat yaşıyor. | Open Subtitles | لكن الشخص الذي عليه حماية الملك يعيش حياة أخرى. |
| gereken kişi tarafından bana yalan söylenildi. | Open Subtitles | من قبل الشخص الذي يفترض أن أثق به أكثر من أي أحد آخر |
| Romantizm konusunda konuşulması gereken kişi ben miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كنت أنا الشخص المناسب للكلام عن الرومانسية. |
| Fakat dediğim gibi, odaklanmanız gereken kişi Kayla. | Open Subtitles | ولكن كما أخبرتك، (كايلا) هي من تريد أن تركّز عليها. |
| Bu suçlamalara cevap vermesi gereken kişi Irina Derevko değil babamdır. | Open Subtitles | هو ليس إرينا دريفكو التي يجب أن تكون إستجابة إلى هذه التهم. هو أبّي. |
| İyileşme konusunda sorular yöneltmeniz gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | لست الرجل الذي عليك توجيه السؤال له بشأن التعافي |
| Gerçek ödeme yapman gereken kişi borcunu toplamayan kişidir. | Open Subtitles | الرجل الذي عليك أن تسدد له حقاً لا يمكنك أبداً جمع دينه |
| Uzak durmam gereken kişi Choi Young Do değil sensin sanırım. | Open Subtitles | الشخص الذى يجب ان اتجنبة ليس تشوى يونغ دو بدلا من ذلك اعتقد انة انت |