| Bilirsin, bu şehri ve ailesini güvende tutmak için yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | تعلم, لقد فعل ما كان عليه فعله ليبقى هذه المقاطعة و عائلتة سالمين |
| Yapması gerekeni yaptı işte. - Kocam hırslıdır. | Open Subtitles | فعل ما كان عليه فعله زوجي يلعب البيسبول |
| Belki zamanında ona da doğru gelmemiştir ama ailesi için ne istediğini biliyordu ve yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | ربما لم يكن يناسبه ذلك أيضاً ولكنه عرف ما كان يريده من أجل عائلته وقد فعل ما توجب عليه القيام به |
| Baban da yapması gerekeni yaptı. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | و والدك فعل ما توجب عليه فعله.. |
| "BAŞKAN JOHN WAYNE" Hedda, işe dönmem lazım. Yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | يجب أن إعادة (إدي) للعمل، لقد فعل العليه. |
| "BAŞKAN JOHN WAYNE" Hedda, işe dönmem lazım. Yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | يجب أن إعادة (إدي) للعمل، لقد فعل العليه. |
| Yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | فعل ما كان عليه فعله |
| Çünkü yapması gerekeni yaptı. Birini kurtardı. | Open Subtitles | لأنه فعل ما توجب لإنقاذ أحد |
| Kanan yaşamak işin yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | فعل (كنعان) ما توجب عليه من أجل البقاء. |