"getirdiğimiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحضرناه
        
    • جلبناها
        
    • جلبناه
        
    • أحضرنا
        
    • أحضرناها
        
    • أتينا به
        
    • احضرناها
        
    • فأخذ ما
        
    • إحضاركِ
        
    • أخذناه
        
    • أحضرناك
        
    • احضرناه
        
    O, bu dünyaya birlikte... getirdiğimiz çocuğu korurken ölen bir kadındı. Open Subtitles كانت إمرأة ماتت وهي تحمي الطفل الذي أحضرناه معاً إلى هذا العالم
    Az önce getirdiğimiz adamda görmenizi düşündüğüm birkaç belge vardı. Open Subtitles ذلك الشاب الذي أحضرناه كان لديه بعض الوثائق أعتقد بأنه ينبغي لك أن تراها
    Unutma, sadece yanımızda getirdiğimiz kadar mermimiz var. Open Subtitles تذكر, كل ما لدينا هي الطلقات التي جلبناها معنا.
    Buz gezegeninden getirdiğimiz suda bir hastalık var. Open Subtitles هناك مرض. في الماء الذي جلبناه من كوكب الجليد
    Onları taşımak için ufak bir uçak getirdiğimiz iyi olmuş. Open Subtitles أجل، شيء جيد أننا أحضرنا طائرة صغيرة لحملهم
    Bil diye söylüyorum sana getirdiğimiz bütün yemekler korkudan altına sıçmış modundalardı. Open Subtitles لعلمك، كلّ الوجبات السابقة التي أحضرناها لك كانت في حالة هلع تامّ.
    Bu gemiye getirdiğimiz her neyse oldukça tehlikeli. Bir kadını öldürdü. Onun şeklini aldı. Open Subtitles أياً كان ما أتينا به على متن هذه السفينة فهو شيء خطير، فقد قتل إمرأة واتخذ هيئتها
    Yanımızda getirdiğimiz maymunlar, tahminimizden çok daha güçlü ve çok daha zeki. Open Subtitles القرود التي احضرناها معنا كانت اقوى منا واكثر ذكاءا اكثر مما تخيلنا
    Onu doğumdan sonra eve getirdiğimiz gün. Onu ayağa kaldırmıştım. Open Subtitles في اليوم الذي أحضرناه من المستشفى وأوقفناه
    getirdiğimiz gelecek bu Yarın geldiğinde! Open Subtitles هذا هو المستقبل الذي أحضرناه عندما يأتي الغد
    getirdiğimiz gelecek bu Yarın geldiğinde! Open Subtitles هذا هو المستقبل الذي أحضرناه عندما يأتي الغد
    Buradaki tüm güvenlik kameralarına bakarsak ve getirdiğimiz arama iznini kullanırsak bir sürü daha bulurduk. Open Subtitles وبالرجوع لكاميرات المراقبة هنا أنا أراهن لو نفذنا إذن التفتيش الذي أحضرناه معنا سنجد الكثير من الاموال أليس كذلك؟
    Yatağına kadar getirdiğimiz ziyafete ne oldu? Open Subtitles ماذا عن الوليمة التي جلبناها إلى سريرك ؟
    Evimize getirdiğimiz bu kız hakkında ne biliyoruz, yüzüne ne olmuş? Open Subtitles ما الذي نعرفه عن هذه الفتاة التي جلبناها الى منزلنا, مع اطفالنا؟ وما الذي حدث لوجهها؟
    Yanınızda getirdiğimiz teçhizatı kullanacağım. Open Subtitles علي إستعمال الأجهزة التي جلبناها معنا
    Dün laboratuvara getirdiğimiz adam var ya? Open Subtitles وكما تعلم، البارحة، ذاك الرجل الذي جلبناه للمختبر؟
    Zanuf, getirdiğimiz ortakyaşam, bir konukçu dışında uzun süre hayatta kalamaz. Open Subtitles (زانوف) المتكافل الذي جلبناه لايمكنه النجاة بالخارج من المضيف لفترة طويلة
    Onu geri getirdiğimiz sürece adının fark etmeyeceğini söylemiştin. Open Subtitles قلت لك لا يهمني ما كان يسمى طالما أحضرنا له مرة أخرى.
    Ayrıca bu Merlot şişesini getirdiğimiz de çok iyi oldu. Open Subtitles وأنا سعيدةٌ جداً أنَّنا أحضرنا قنينة " شراب ميرلوت المخمر "
    getirdiğimiz inekler Kızıl Derililer ve avcılar tarafından yenildi. Open Subtitles القطعان التي أحضرناها إستولي عليها الهنود الحمر وسارقوا المواشى
    Nellis, geçitten getirdiğimiz teknolojiyi gönderdiğimiz yer, değil mi? Open Subtitles نيليس هى المكان حيث نرسل التقنيات التى أحضرناها خلال البوابه ؟
    Aileni, bizi çocuklarımızı dünyaya getirdiğimiz o güzel çocuğu düşün. Open Subtitles عائلتك، ونحن، أطفالنا... ذلك الصبي الرضيع الجميل الذي أتينا به لهذا العالم.
    Bu, buradaki insanlardan tasarlamalarını istediğim son tüfek. Daha önce buraya getirdiğimiz silahlar çok ağır çıktı. Open Subtitles هذه اخف بنادق , طلبت من هؤلاء الناس ان يصنعوهن البنادق التي احضرناها معنا ثقيله
    Rick'le bir araba bulduk. O hapishaneden getirdiğimiz arabayla döndü ben de aramaya devam ettim. Open Subtitles (ريك) وإيّاي وجدنا سيّارة، فأخذ ما وجدناه وعاد للسجن بينما كنتُ...
    Seni buraya getirdiğimiz sebepten. Bizden biri olduğu için. Open Subtitles نفس سبب إحضاركِ الى هنا إنها واحدة منا
    ♪ Yanımda getirdiğimiz şey aşk, aşk, aşk ♪ İyiyi aldı ve yeterince iyi ♪ Open Subtitles ♪ ما أخذناه معنا هو الحب، الحب، الحب ♪ نأخذ الجيد وهذا أمر جيد بما يكفي ♪
    Seni hastaneden eve getirdiğimiz günü hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر اليوم الذي أحضرناك في للمنزل من المستشفى
    getirdiğimiz tüm etleri ye. Open Subtitles كلْ كلّ اللحم الذي احضرناه لك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more