| Su mu? Onun yerine sana bir bardak süt getireyim. | Open Subtitles | الماء ليس له طعم سوف أحضر لكى فنجان من الحليب |
| Şurada bir limonata stantı var. İçecek bir şey getireyim mi? | Open Subtitles | هناك عربة عصير ليموت تقف هناك هل أحضر لكِ شيئاً لتشربيه؟ |
| Üzgünüm, Marie. Dinle, sen de otur. Sana soda getireyim. | Open Subtitles | آسفة يا ماري ، تفضلي بالجلوس سأحضر لك بعض الصودا |
| Sana içecek bir şey getireyim. Elma şarabı yada saparna? | Open Subtitles | سأحضر لك مشروباً أتريدين شراب التفاح الغازي أم نوعاً آخر؟ |
| Sana birşeyler getireyim mi? Hindili sandviç hazırladım, onun favorin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هل أجلب لك شئ , أعددت ساندويش الديك الرومي أعلم أنه مفضل لديك |
| Sana bir içki getireyim. Senin güzel bir içkiye ihtiyacın var. | Open Subtitles | .سأجلب لك مشروب .هذا ما تحتاجينه,مشروب جيد |
| Sen şuraya geç otur ben de sana el işi kâğıdı getireyim. | Open Subtitles | حسناً، تفضلي بأخذ مقعد هناك و سوف أحضر لك بعض أوراق الزينة |
| - ...ama öyle değilim. - Bize biraz kahve getireyim. | Open Subtitles | و لكنني لست كذلك لم لا أحضر لنا بعض القهوة؟ |
| Bu gece eve aksam yemegini getireyim diye düsündüm. | Open Subtitles | فكرت أن أحضر وجبة عشاء إلى المنزل الليلة. |
| Suluboyaları getireyim mi? Biraz resim yapalım. | Open Subtitles | هل أحضر ألواننا المائية لكى نرسم لبعض الوقت ؟ |
| Sen aşağı götür. Ben de arabayı getireyim. | Open Subtitles | امسك من الأسفل , وسوف أحضر العربة الصغيرة |
| Haydi, tadı oldukça kötüdür. Sana içecek bir şey getireyim. | Open Subtitles | هيا، لا بد أن مذاق فمك سئ سأحضر لكِ صودا |
| Neden siz çocuklar dışarıda beklemiyorsunuz, gideyim de Brandon'ı getireyim? | Open Subtitles | لما لا تنتظرونَ أيها الأولادُ في الخارج، وأنا سأحضر براندون؟ |
| Şu anda su yasak sana, canım. Limonlu çubuklardan getireyim. | Open Subtitles | يمكنك أن تشرب ماء , لكني سأحضر لك كأس ليمون |
| Sen ruju getir, ben de sütyenle tenis toplarını getireyim. | Open Subtitles | احضري أحمر الشفاه وانا سأحضر حمالة الصدر و كرات التنس |
| Bizimkilerden biriyle getireyim mi? | Open Subtitles | ؟ جميعهم متسخين مثله هل أجلب له واحد من منزلنا؟ |
| En iyisi sana zencefilli bira getireyim. Mide ağrına hep iyi gelir. | Open Subtitles | سوف أجلب لك بعض البيرة لكي تساعد بطنك قليلا |
| Dinle, işyerine her gün meyve getireyim, ister misin? | Open Subtitles | اسمعي , سأجلب لكِ الفواكه كل يوم الى حيث تعملين , أيعجبكِ ذلك ؟ |
| Mutfağa biraz daha limonata getireyim diye gittiğimde tüydüler. | Open Subtitles | لقد هربوا خلسة عندما دخلت المطبخ لإحضار المزيد من الليموناده |
| Bak, sadece sakin ol, ben de gidip sana çay getireyim. | Open Subtitles | انظر، فقط هدئ أعصابك وسوف أذهب لأحضر لك بعضاً من الشاي |
| Sana bir şeyler getireyim mi? Yiyecek bir şeyler var. | Open Subtitles | هل اجلب لك شيئا هنالك بعض الطعام المتبقي |
| Bakın, yarın oraya bir tesisatçı ve elektrikçi getireyim. | Open Subtitles | سآتي هناك، و سأحضر معي سباكاً و كهربائياً |
| Bir kova getireyim. Halıya kan bulaşmasın dikkat et. | Open Subtitles | سأذهب لجلب دلو لا أريده أن ينزف على سجادتي |
| Davete o kadar şaşırdım ki bir şey getireyim mi diye sormayı unuttum. | Open Subtitles | أجل، لقد فاجئتني الدعوة للغاية ونسيت أن أسأل إن كان عليَّ إحضار شئ |
| - Dur, ben getireyim. Sen çalmaya... - ...devam et. | Open Subtitles | انتظر، سوف أحضره لكَ.استمر فى العزف ماذا تُفضل،سكوتش؟ |
| Şampanya patlatıp birkaç bardak getireyim. | Open Subtitles | .أنا سوف أذهب لأفتح الشامبانيا وأحضر بعض الكؤوس |
| Sana bir bardak daha süt getireyim. - Bay Harvey... - Waldron, otur. | Open Subtitles | ساحضر لك كوبا اخر من الحليب سيد هارفي والدرون، اجلس |
| Tamam, not alacağım gözlüklerimi getireyim. | Open Subtitles | جيّد. سأسجّل الملاحظـات سأحصل على نظـارتي |
| Yakında öğreneceğiz. Diğer odada bir şişe ilaç sakladım. Gidip getireyim. | Open Subtitles | لقد إحتفظت بزجاجة من الدواء فى الغرفة الأخرى سوف أذهب و أحضرها |