"gezginlerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرحّالة
        
    • المسافرين
        
    • الرحالة
        
    Gezginlerin sihrini doğadan alan herkese karşı bir garezi vardır. Open Subtitles الرحّالة يحقدون على أيّ أحدٍ يستمدّ قوى السّحر من الطبيعة.
    "Gezginlerin banyo yaptığını bile bilmiyordum." Öyle bir şey mi? Open Subtitles أعساي أقول إنني لم أعرف أن الرحّالة كانوا يستحمّون أصلًا؟
    Gezginlerin geleneksel sihre erişimi yoktur, biz de doğaçlama yaparız. Open Subtitles نحن الرحّالة لا يمكننا استخدام السحر التقليديّ، لذا نرتجل.
    Orada Gezginlerin kanlarıyla beslenip asırlarca mutlu yaşadık, ta ki avcılar bizi tekrar bulana kadar. Open Subtitles لقد عاشوا قرونا جميلة على دماء المسافرين حتى تم اكتشافهم من قبل صائدى مصاصى الدماء مرة اخرى
    Senin dünyandan gelen Gezginlerin öyle yaptığını duydum. Open Subtitles هذا ما أسمعه مما يفعله الرحالة من عالمك
    Gezginlerin geleneksel sihre erişimi yoktur, biz de doğaçlama yaparız. Open Subtitles نحن الرحّالة لا يمكننا استخدام السحر التقليديّ، لذا نرتجل.
    O yüzden eğer onu güvende tutmak istiyorsan Gezginlerin ne iş çevirdiklerini öğrenmemde bana yardım etmelisin. Open Subtitles لذا إن وددت حمايتها، فساعدني لمعرفة ما يخطط له الرحّالة.
    Görsel ikiz kanımız için. Gezginlerin bir tür kehanet için ihtiyaçları vardı. Open Subtitles من أجل دمائنا الأقرانيّة التي يحتاجها الرحّالة لنبوءة ما.
    Yani tanıştığı her erkekle yatağa atlamak Gezginlerin âdeti midir? Open Subtitles إذن عُرف الرحّالة ينصُّ على مضاجعة كل شاب تقابلين؟
    Gezginlerin başka birinin vücudu içinde yaşamını sürdürme yetenekleri var. Open Subtitles "وهذا ما سينتهي بنا إلى هنا حيث بدأنا" "بإمكان الرحّالة أن يعيشوا في أجساد أناس آخرين"
    Gezginlerin hamlelerini yapmak üzere olduklarını düşünüyoruz. Liderleri Markos burada. Open Subtitles نظنّ الرحّالة على وشك القيام بخطوتهم، فإنّ قائدهم (ماركوس) وصل.
    Gezginlerin harekete geçeceklerini düşünüyoruz. Open Subtitles "نعتقد أنّ الرحّالة على وشك القيام بخطوتهم"
    Gezginlerin Mystic Falls'ta yaptığı büyü ruh sihrini yok ediyor. Open Subtitles التعويذة التي أقامها الرحّالة داخل (ميستك فولز) تمحو السحر الروحانيّ.
    Gezginlerin lideri sen ve Elena'nın kanını istiyor. Open Subtitles قائد الرحّالة يريد دماءً منك ومن (إيلينا).
    Bak, sadece Tom'un öldüğünü ve Gezginlerin toplu intihar gerçekleştirdiği. Open Subtitles لا نعلم إلّا أنّ (توم) مات وأن الرحّالة أقاموا انتحارًا جماعيًّا.
    Ayrıca şu Gezginlerin Mystic Falls'u ele geçirmesi varken daha önemli sorunlarımız yok mu bizim? Open Subtitles أما لدينا مشاكل أكبر مع الرحّالة الذين يحاولون اجتياح (ميستك فولز)؟
    Markos Gezginlerin kalıcı olarak memleketinize yerleşebilmeleri için laneti kaldırmaya odaklanmış hâlde. Open Subtitles (ماركوس) عاكف على كسر التعويذة لكيّ يستقرّ الرحّالة على نحوٍ دائم في بلدتكم.
    Kapımızı çalan Gezginlerin üzerine de kızgın yağ dökeriz. Open Subtitles و نقذف بزيت ساخن على كل المسافرين الذين يدقون على البوابة
    kayıp bir dünyaya gelmiş gibiydik, her yelpazeden Gezginlerin komünitesi, burdan geçen değil, gerçekten burada yaşayan. Open Subtitles يبدو كما لو كنا وصلنا إلى العالم المفقود مجتمع كامل من المسافرين ليس مجرد زائرين
    Bak " fonduk" (otel) Gezginlerin konuk edildiği yer. Open Subtitles و يعتبر الفندق مكان نزول المسافرين
    Gezginlerin büyüsündeki tüm gücü aldın değil mi? Open Subtitles امتصصت كلّ سحر تعويذة الرحالة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more