"gibi değildir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليست كما
        
    • ليس مثل
        
    • ليس كما
        
    • ليست مثل
        
    • لا تشبه
        
    • ليسوا كالفتيات
        
    • كما هو عليه
        
    Şey, hayat her zaman insanın istediği gibi değildir. Open Subtitles حسناً , الحياة ليست كما يتمناها المرء دائماً
    Çok basit bir dosya. Ancak hiçbir şey göründüğü gibi değildir Müfettiş. Open Subtitles قضية سهلة الحل , ولكن الأشياء ليست كما تبدو عليه , أيها المفتش
    Deniz kızları, masal kitaplarındaki gibi değildir. Open Subtitles الآن، حوريات البحر ليست كما هن في كتاب القصص
    Başka insanların da kutladığı diğer bayram günleri gibi değildir. Open Subtitles إنه ليس مثل الأعياد الأخرى حيث يحتفل كل الناس
    Orası akşam olduğunda eve doğru gittiğiniz... ve sonra pillerinizi şarj edip, sabah olduğunda dostlarınızla birlikte olduğunuz, harika vakit geçirdiğiniz ofisiniz gibi değildir. Open Subtitles ذلك هو ما أقوله إنه ليس مثل إمكانك الذهاب إلى المنزل وإعادة شحن بطارياتك
    Bir kişi onunla yaptığın son konuşmadaki gibi değildir. Open Subtitles شخص ليس كما هم أثناء أخر محادثة تحدثت فيها معهم
    Birinin görevini bulmak çok derin bir şeydir. Bazen, her zaman göründüğü gibi değildir. Open Subtitles إيجاد الهدف شيء عميق أحياناً لا يكون ليس كما يبدو
    Askerî hapishaneye düşmek gibi değildir, ama devlet dairesinde çalışacaksan başın çok ağrır. Open Subtitles ليست مثل سفينة شرعية لكن من المؤكد أنك ستعانى إذا عملت لدى الحكومة
    Bu tüyler, günümüz kuşlarında olduğu gibi değildir. Open Subtitles لا تشبه تلك الريشات التي بالطيور المعاصرة
    Biliyorum, belki de bazı şeyler doğru değildir, belki de hayatın düzensizdir... ya da sadece istediğin gibi değildir ve bunun nedenini merak etmeye başlamışsındır. Open Subtitles لا أعلم، بأن الأمور لا تجري بشكل طبيعي وأن حياتك فوضى أو أنها ليست كما تريد وتتساءل ما السبب وراء ذلك
    Bu ailenin kadınlarında hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Open Subtitles النساء ليست كما كما تراها فى هذه العائلة
    Belki de bahsettiğin şu kız göründüğü gibi değildir. Open Subtitles ربما تلك الفتاة التي كنت تتحدثين عنها ليست كما ترينها
    Olaya çok iyi uyuyor olabilir olaylar he zaman göründüğü gibi değildir. Open Subtitles بلا شك الأمر كذلك، لكن الأمور ليست كما تبدو دائماً
    Yapma, dostum. Sadece bir rüyaydı, biliyorsun. İşler daima rüyanda gördüğün gibi değildir. Open Subtitles بربّك يا رجل، كان مجرد حلم، والأشياء ليست كما تبدو في الأحلام.
    Bu bir çiçekçide açan bir gül gibi değildir. Open Subtitles إنه ليس مثل الزهرة المتفتحة سلفآ فى متجر الزهور
    Okula ilk dönüşün gibi değildir... gökten düşen bir işi kabul etsem mi diye düşünmek gibi değil. Open Subtitles ليس مثل اول يوم رجوع لك. مثل، في اتخاذ عمل فارغ او شيء مثل ذلك.
    Veriyi bir noktadan diğerine taşımak kurye ile paket taşınması gibi değildir. TED حسناً، لنقل البيانات من مكان لآخر -- مجدداً، الأمر ليس مثل ساعي البريد.
    İnsanların kaderi her zaman göründüğü gibi değildir. Bunu anlıyorum, efendim, evet. Evet. Open Subtitles ـ مصير الرجل على الأغلب ليس كما يبدو ـ أفهم ذلك، سيدي
    Ama her şey göründüğü gibi değildir. Open Subtitles إلا أن كل شئ ليس كما يبدو عليه
    Fikirler, sınırlı sayıda bulunan nesneler gibi değildir, onları paylaşmak, herbirimizin daha az kazanacağı anlamına gelmez. TED انها ليست مثل الكائنات النادرة ، حيث تقاسم وسائل الحصول على أقل من ذلك.
    - Bilirsin kızlar erkekler gibi değildir. Open Subtitles أجل , اتعلمين الرجال ليسوا كالفتيات
    Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Open Subtitles لا شيء يبدوا كما هو عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more