Sıradan bir cevap olsa da sanki imalı gibi göründü. Hemfikirim. | Open Subtitles | رغم أنّه رد غير محدد إلا أنّه بدا ذو معنى كبير. |
Bu yüzden arkadaşım bu deneyi açıklamaya çalışıyorken, o ne kadar çok anlatırsa, o kadar az anlıyormuşum gibi göründü. | TED | اذا كما كان صديقي يحاول شرح تلك التجربة، بدا وكأنه كلما تكلم اكثر، كلما فهمت اقل، |
İlk figür, papaz gibi göründü, ikincisi ise şeytana benziyordu. | TED | بدا الشكل الظليلي الأول كأنه الإله، بينما الشكل الظليلي الثاني مَثّلَ الشيطان. |
O zaman nasıl olduysa iyi bir fikir gibi göründü. | TED | بطريقة ما , بدت تلك فكرة رائعة في تلك اللحظة |
Aslında ilk başlarda işe yaramıyormuş gibi göründü. | TED | وفي البداية بدت كأنها لم تنجح على الإطلاق. |
Mucize ilaçların altın çağında yaşamaya başladığımızdan beri bu durum bir mucize gibi göründü. | TED | بدى الأمر كمعجزة، و منذ ذلك الحين، ونحن نعيش في العصر الذهبي لهذه الأدوية الخارقة. |
FBI şüpheliyle, QT Laboratuarları'ndan Dr. Earl Dopler arasında bağlantı kurana kadar, olay, çalıntı bir minibüsle yapılan basit bir gezinti gibi göründü. | Open Subtitles | وفى اخبار اخرى تبدو وكأنها جوله بسياره مسروقه حتى يربط اف بى اى يكون الصغير مشتيه فيه ورط فى اسرار حكوميه بأبحاث هذا الرجل |
Bana kum gibi göründü. Islak kum. | Open Subtitles | إنه يبدو رملاً بالنسبة لي رمل مبتل |
Şey, en başta bay Kettle, basit bir karışıklık gibi göründü. | Open Subtitles | فى البداية يا سيد كيتل, بدا الأمر وقد اختلط علىّ |
Bana organın kendisi ayrık birşeymiş gibi göründü, ayrık bir varlık gibi. | Open Subtitles | العضو نفسُه بدا لي كشيء مفصول، كيان مفصول بالنسبة لي |
- Sana inanamıyorum. - Tam bir hayvan gibi göründü şey yaptığımda... | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تصديقك ، إنه بدا لي فقط كحيوان آخر عندما... |
İşim olduğu konusunda yalan söylememeliydim. Bana çılgın gibi göründü. | Open Subtitles | لم يكن علي أن أكذب حول اضطراري إلي العمل لقد بدا غاضبا مني، |
Sonra, 17 yaşımda şansım dönecek gibi göründü. | Open Subtitles | بعد ذلك, في السابعة عشر, بدا وكما أن حظي على وشك أن يتغير |
Şey memur bey, bana kurt adam gibi göründü. | Open Subtitles | حسناً, ايها الضابط, بدا لي كمذؤوب بالنسبه لي ,سيدي |
Önce, Güneş'in kenarında tırtık varmış gibi göründü ve ardından o tırtık daha da büyümeye başladı, Güneş hilal şeklini alana kadar. | TED | لذا بدت الشمس في البداية وكأن في طرفها أخدود صغير، ومن ثمّ نما هذا الأخدود أكثر فأكثر، ليحوّل الشمس إلى هلال. |
Doktorların el yazısı problemine bir cevap gibi göründü ve tedavilere çok daha iyi bilgi sunma avantajı vardı. | TED | بدت وكأنها الحلّ الأمثل لمشكلة خط يد الأطباء، وكانت لديها ميزة توفير بياناتٍ أفضل بكثير من أجل العلاج. |
Hayır, Jamie haklı. İlk bakışta bana aynıymış gibi göründü. | Open Subtitles | كلا " جايمي " على حق بدت متشابهة في لمحة |
Ojemin şişesi yere düştü ve o sırada kanıyormuş gibi göründü. | Open Subtitles | , أنا لم أركِ تقطعين اصبعكِ صحيح؟ زجاجة ملمع الاظافر سقط و بدى كأنني انزف |
- Ayrılmak için doğru zaman gibi göründü. - Maalesef buradaki kimse seni o zamana geri götüremez. | Open Subtitles | بدى لي ان حان الوقت لأمضي قدما للاسف ،لا يوجد أحد هنا |
-Ahenk yayar. -Bana çakıl taşı gibi göründü. | Open Subtitles | أنه يبعث الأنسجام - تبدو وكأنها صخرة بالنسبة لي - |
Bana öyle gibi göründü. | Open Subtitles | حسناً, إنه يبدو كذلك لي |
Bu mevkiyi kabul ettim... çünkü yapabileceğim en önemli şey gibi göründü. | Open Subtitles | لقد أخذت هذه الوظيفة... لانها كانت تبدو كاهم شىء اقدر ان افعله |
Depresyonda gibi göründü. | Open Subtitles | لقد بدات وكأنها مكتئبه |