Kimsenin kullanmasına izin verecek tipte bir adam gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لم يبدو مثل الرجل الذى يترك نفسه لأحد أن يستغله |
O sadece bir iblis gibi görünmüyordu. O hiç tehdit değildi. | Open Subtitles | . لم يبدو كأنه مشعوذاً ، لم يكن مهدداً على الإطلاق |
Gidecekmiş gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنه تأخر لم يبد وكأنه سيغادر |
Kafası iyi gibi görünmüyordu, öyle miydi ? | Open Subtitles | لم يبد كمسطول, أليس كذلك؟ |
Son karSilaSmamizda iSler senin lehine gidiyor gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | في آخر مصادفة جمعتنا بدا أنّ مجرى الأمور لمْ يكن في صالحكنّ |
Son karşılaşmamızda işler senin lehine gidiyor gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | في آخر مصادفة جمعتنا بدا أنّ مجرى الأمور لمْ يكن في صالحكنّ |
- İyi bir şey. Mutlu bir yerdeymişsin gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | ذلك شيء جيّد، فلمْ يبدُ أنّك كنت في مكان سعيد. |
Bir yere gitmiş gibi görünmüyordu fakat söylediğine göre, ışık hızından daha hızlı olduğu için biz göremiyormuşuz. | Open Subtitles | لم يبدو أنه ذهب لأي مكان لكنه قال بأنه أسرع من سرعة الضوء لن نقدر على رؤيته يتحرك على أية حال |
Pek iyi gidiyormuş gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لم يبدو لي أن تلك المقابلة تسير على ما يرام |
Ancak bence bir opera sanatçısının görünmesi gerektiği gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لكنه في الحقيقة لم يبدو بالشكل الذي توقعت ان يظهر عليه مغني الاوبرا |
Daha önce düğün gibi görünmüyordu sanki sınıfta oturuyor gibiydi. | Open Subtitles | لم يبدو في السابق بأنه زواج يبدو و كأننا جالسين في الفصول الدراسية |
Hayır ve neyse ki kurtlarla ilgilenmiş gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لا , والحمد لله أنه لم يبدو أنه مُهتم بالذئاب |
Biz geldiğimizde kapı açıktı ama zorla açılmış gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | كان الباب مفتوح عندما وصلت الي هناك لكن لم يبدو أنه كان عن عنوة |
Meşgul gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لم يبد أنه مشغول. |
İntihar etmesi. O-- Yani hiç de üzgünmüş gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لم يبد حزيناً جداً |
Ölümcül bir yarası varmış gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لم يبد أن الجرح قاتل |
Fakat korkuyor gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لكنه لم يبدُ أنه كان خائفاً منّي |
Yine de, kötü biri gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | ومع هذا، هو لم يبدُ لها كشخص سيئ |