O gece o koğuşa giren çıkan başka birini gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت شخص يدخل أو يخرج إلى هذا الجناح تلك الليلة؟ |
Anladığım kadarıyla kurban dışında binaya giren ya da çıkan olmamış. | Open Subtitles | على حسب علمي , لم يدخل أحد أو يخرج من المنزل |
Rüzgâr kapımı darbeleyip açar, esintide süzülerek içeri giren kim? | Open Subtitles | ،تيارات الهواء فتحت الباب ومن الذى دخل مع النسيم ؟ |
Eve sağlık görevlileri ve polislerden başka giren oldu mu? | Open Subtitles | هل دخل أحد آخر إلى المنزل بخلاف رجال الشرطة والمسعفين؟ |
Bu dört özellik sayesinde, yurtdışından ülkelerine giren bilgileri kontrol edebiliyorlar. | TED | فأنه بمقدورهم تصفيتها قبل أن تدخل البلاد ولكن مثلما خط ماقينوت |
Sağlık denetçisi olarak, ben ölüme göğüs kafesinin üst kısmına giren 7 kurşunun sebebiyet verdiğini tespit ettim. | Open Subtitles | ، انا ، المسؤول الصحي اقر بان سبب الوفاة هو سبع رصاصات . والتي دخلت في اعلى صدره |
Eve hırsızlık yapmak için giren birinin işi gibi görünüyor. | Open Subtitles | من الواضح أنه كان لصاً اقتحم المنزل وسرق بعض ممتلكاتها |
Bu kulübeye giren ve çıkanları görüyorsun. Her gün aynı kişiler. | Open Subtitles | ترى الناس يدخلون ويخرجون من كشك هاتف.وشخص واحد تراة كل يوم |
giren tuz ise bu sararan ve gözden çıkarılan az sayıda yaprağa gönderiliyor. | Open Subtitles | أي ملح يدخل بعدها يتم ضخه إلى أوراق فدائية وتتحوّل للون الأصفر وتنبذ |
Evet, John ile Tommy geldiğinden beri giren çıkan kimse olmadı. | Open Subtitles | نعم ، لم يدخل أحد أو يخرج منذ وصول جون وتومي |
...bu bölgeye giren herkesi, özellikle de Page gibi birini tanıyor olmalı. | Open Subtitles | يعرف اي احد يدخل الى هنا خاصة شخص يستطيع التوصيف كـ بايج |
Kabindeki çocuklar sürekli olarak ofisime giren şapkalı bir adam görüyorlarmış. | Open Subtitles | الرجال في الكشك قد إعتادوا رؤية رجل يعتمر قبعة يدخل لمكتبي |
Abraham Lincoln'de mum yakardı ama kulübesine giren herkese çakmazdı. | Open Subtitles | إبراهام لينكولن أوقد الشموع ولم يضاجع كل من دخل مقصورته |
- Zorla giren saldırgan geniş kalibreli bir silah kullanarak önce robotu öldürmüş. | Open Subtitles | مطلق نار واحد دخل بالقوة، أطلق من سلاح كبير، قتل حاجب المحكمة أولاً |
Onun içine giren her neyse onu kostüm gibi giyiyordu. | Open Subtitles | أظن أنه الشيء الذي دخل جسدها، وكان آخذاً شكلها كمظهر |
Rıhtıma giren veya çıkan her 50 kilo başına altı sent alacaksın. | Open Subtitles | الراتب هو 6 سنتات عن كل كيلوغرام بضائع تدخل او تخرج 50 |
Binaya giren ve binadan çıkan tüm aramaları kontrol edebilirsin yani. | Open Subtitles | إذاً هل يمكنك التحكّم بالمكالمات.. التي تدخل و تخرج من المبني. |
Nicole Garner'ın odasına giren son kişi bir yoğun bakım hemşiresiymiş. Girip entravenozu kontrol etmiş ve yerine dönmüş. | Open Subtitles | لقد دخلت وتفقدت الحقن الجلدي وعادت لنقطتها |
Hayatınıza giren dolandırıcı paranızı aldıktan sonra eviniz mi patlıyor? | Open Subtitles | شخص اقتحم حياتها مباشرة قبل فقدانك للمال ومنزلك انفجر ؟ |
Bu kulübeye giren ve çıkanları görüyorsun. Her gün aynı kişiler. | Open Subtitles | ترى الناس يدخلون ويخرجون من كشك هاتف.وشخص واحد تراة كل يوم |
Bir keresinde, evine giren biri tarafından vurulan bir adam vardı. | Open Subtitles | ذات مرّة كان هناك رجل أرديَ من قبل شخص إقتحم منزله، |
Oraya giren, akış mekanizmasını kullanabilmeli. | Open Subtitles | أيا كان من سيدخل إلي السد، يجب أن يكون قادرا علي تشغيل آلية تصريف المياه |
Hayatına giren insanlar iyi ahlaklı ve şefkatliydi: rahipler, gazeteciler, Avrupalı mektup arkadaşları. | TED | الأشخاص الذين دخلوا حياته فاضلون: قساوسة، وصحفيون، وزملاء مراسلة أوربيون. |
Hırsızlık hakkında bir şeyler yazıyorum. İnsanların evine giren bir arkadaşımla ilgili. | Open Subtitles | أكتب عن السرقات، عن صديق لي يقتحم بيوت الناس |
Dün gece evinize izinsiz giren bir erkek olduğunu mu fark ettiniz? | Open Subtitles | كاشف الكذب، ربما. هل اكتشفت ذكرا دخيل في منزلك اللية الماضية ؟ |
Ayrıca her aşk hikâyesinin sürekli araya giren bir şeye ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | وكلّ قصّة حبّ تحتاج لشيء لا ينفك يحول بين الحبيبين. |
İçeriye giren herkes adam olduğunu düşünür, ama gerçekte ne olduklarını biliyor musun? | Open Subtitles | كُلّ شخص الذي يَدْخلُ السجن يَعتقدُ نفسه رجل، لَكنَّك تَعْرفُ ماذا يكون حقاً؟ |
İçeri zorla giren her kimse, başka bir şeyler peşindeymiş. | Open Subtitles | مهما كان من أقتحم المكان فلقد كان هنا لشيئ آخر |
Bizim bowling grubumuza giren ilk kız olduğunu biliyormusun | Open Subtitles | أتعلمين, أنت أول فتاة إخترقت دائرة لعبتنا |