"gitmenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • للذهاب
        
    • للوصول
        
    • لمغادرة
        
    • رحيلك
        
    • ذهابك
        
    • لأذهب
        
    • لذهابك
        
    • برحيلكم
        
    • الذهاب للغرب
        
    • أن ذهابي
        
    Ayrıca, Güneye gitmenin başka avantajları da var: orada su daha sıcak, ve Molalar orada daha arkadaş canlısı. TED وانها أيضا مكان عظيم للذهاب إلى أسفل الجنوب لأن الماء أكثر دفئا ، وMolas هي نوع من ودية هناك.
    Ama Amerika'ya gitmenin bizim için ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. Open Subtitles لا تعلم كم يعني لنا الرحيل من أروروبا للذهاب إلى أمريكا.
    Oklahoma'ya gitmenin başka yolları da var Joseph. Open Subtitles هناك طرق أخرى للوصول إلى أوكلاهوما ، جوزيف
    New York gitmenin bir yolunu bulmalıyız Chris'i tekrar izci yapmanın. Open Subtitles علينا أن نجد طريقة للوصول إلى نيويورك ونعيد كريس مجددا إلى الكشافة
    O yüzden şehirden gitmenin en güvenli yolu bu. Open Subtitles لذلك اعتقد ان هذه هي الطريقة الاكثر أمانا لمغادرة المدينة
    gitmenin bedeli bu ise buna katlanabilirim. Open Subtitles لو كان ذلك ثمن رحيلك هذا شيء يمكنني التعايش معه
    Kuzeydoğuya gitmenin sebebi kızınmış gibi geliyor bana, doğru mu? Open Subtitles لماذا يراودنى إحساس بأن ذهابك للشمال الشرقى له علاقة بإبنتك؟
    Ama Amerika'ya gitmenin bizim için ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. Open Subtitles لا تعلم كم يعني لنا الرحيل من أروروبا للذهاب إلى أمريكا.
    Aşağıda gitmenin en baştan beri onların fikri olduğunu da biliyorum. Open Subtitles وأعلم أنه كان خيارهم إنه المكان الأول للذهاب إليه
    İskandinav mitolojisine göre, cennete gitmenin tek yolu, Open Subtitles في الأساطير النرويجية ، الطريقة الوحيدة للذهاب إلى الجنة هي بالموت في أرض المعركة
    Memur, dedektifi getirdiğinde de çoktan kaçmış. Polise gitmenin bir tek nedeni vardır. Open Subtitles هناك سبب وحيد للذهاب إلى الشرطة، للإبلاغ عن جريمة.
    Bu iki adam öpüşüyor da olabilirdi! İşe gitmenin konforlu, güvenli ve şık bir yolu yok mu? Open Subtitles قد يكون هذان الإثنان يُقبلان بعضهما هل هناك طريقة للذهاب للعمل بأريحية وأسلوب أرقى؟
    Başka bir kulübe gitmenin zamanı değil şimdi. Open Subtitles لا يا جيري، هذا ليس الوقت المناسب للذهاب الى ملهى آخر
    Ama cennete gitmenin tek yolu, günahlarından tövbe etmektir. Open Subtitles لكن الطريقة الوحيدة للوصول للجنة هي الاستغفار لذنوبك
    Oraya gitmenin daha kolay bir yolu yok mu? Open Subtitles هل هناك طريق اسهل من هذا للوصول الى هناك؟
    Oraya gitmenin tek yolu köprüden geçmek. Open Subtitles الطريق الوحيد للوصول الى هناك هو الكوبرى
    Adadan gitmenin başka bir yolunu arayabiliriz. Open Subtitles حسنٌ , يمكننا التفكير في طريقة أخرى لمغادرة الجزيرة
    Muhtemelen bu durumda çekip gitmenin de bir payı var. Open Subtitles ربّما رحيلك قد ساهم في انفجار الوضع
    Taylar'lara gitmenin en güzel yanı.. hiç birisinin rol yapmıyor olması. Open Subtitles الشيء الجميل عند ذهابك عند تايلر هو انه لا احد يتصنع
    Onunla gitmeliyim,onunla gitmenin bir yolunu bulmalıyım Open Subtitles -احبه و اريد ان اعثر على طريقة لأذهب معه
    Her halukarda, bugün gitmenin hiçbir mantığı yok. Open Subtitles حسنا , في كل الاحوال لا يوجد داع لذهابك هذا اليوم
    Gecenin bir yarısında gitmenin daha güvenli olacağını mı düşünüyorsun sahiden? Open Subtitles أتخال حقًّا أنّكم ستكونون أأمن الآن برحيلكم في منتصف الليل؟
    Bana, bunu kullanarak batıya, açık denizlere doğru gitmenin mümkün olduğunu söyledi. Open Subtitles قال لي أنه من الممكن الذهاب للغرب عبر البحر المفتوح. و نحنُ مستخدمين هذا.
    Tanrım, oraya gitmenin, fikrini değiştireceğini düşünmüştüm. Open Subtitles إلهى , إعتقدت أن ذهابي إلى هناك سيجعله يغير رأيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more