"gitmenizi" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرحيل
        
    • المغادرة
        
    • تغادر
        
    • تغادروا
        
    • تذهبوا
        
    • تذهبا
        
    • تغادرا
        
    • تغادري
        
    • ترحلوا
        
    • ترحلي
        
    • تخرجا
        
    • ترحلا
        
    • المغادره
        
    • تُغادروا
        
    • تخرجوا
        
    Sen bir moronsun. Korkarım gitmenizi istemek zorundayım. Tyler meşguldü. Open Subtitles ـ أنت مغفل ـ أنا مضطر أن أطلب منك الرحيل
    Korkarım, gitmenizi istemek zorunda kalacağım. Open Subtitles ـ أنت مغفل ـ أنا مضطر أن أطلب منك الرحيل
    Yardım edemem. Bana emir verildi. Buradan gitmenizi söylememi istediler. Open Subtitles لا يمكننى المساعدة ، لدى أوامر قالوا لي أن أطلب منكم المغادرة
    Hiç bir yasa çiğnenmediğine göre kibarca sizden ve adamlarınızdan gitmenizi istiyorum. Open Subtitles أرى أننا لم نخترق أي قانون، سأطلب بأدب أن تغادر أنت ورجالك
    Yasalarıma karşı geldiğiniz için sizi tutuklamadan önce, size gitmenizi öneririm. Open Subtitles الآن , أقترح أن تغادروا , قبل أن أعتقلكم لأنتهاك قوانيني
    Hepinizden, sizi mutlu eden bir yere gitmenizi isteyerek başlamak istiyorum. TED أود الابتداء عبر سؤالكم جميعا أن تذهبوا إلى مكانكم السعيد، أرجوكم.
    Siz ikiniz, yürüyen merdivene gitmenizi ve insanları geri göndermenizi istiyorum. Open Subtitles كلاكما, أحتاجكما أن تذهبا للسلالم وتعيدا الناس
    Bütün sebebi gitmenizi söylediğimizde gitmemeniz. O kadar basit değil. Open Subtitles لأنكم رفضتم الرحيل ليس الأمر بهذه البساطة
    Size gitmenizi söyledikten birkaç saat sonra. Open Subtitles بعد بضع ساعات بعد ان طلبت منكم الرحيل لقد أخبرني الرجل في المكالمة أن أحول النظرية إلى خوارزمية
    Üzgünüm ama sizden gitmenizi rica edeceğim. Open Subtitles انا ادرس الانجيل ولهذا انا خائفة ان اطلب منكم الرحيل الان
    Ben biraz daha kalmaya karar verdim. Ama sizin gitmenizi istiyorum. Open Subtitles سأبقى هنا طالما استطيع اريد منكم المغادرة الأن
    Eğer sakinleşmezseniz, sizden gitmenizi rica edeceğim. Open Subtitles سـيـّدي، إذا لم تهدء سوف أضطرّ إلى أن أطلب منك المغادرة
    Bayım, eğer sakinleşmezseniz sizden gitmenizi istemek zorunda kalacağım. Open Subtitles سـيـّدي، إذا لم تهدء سوف أضطرّ إلى أن أطلب منك المغادرة
    Lütfen gidin! Bir an önce gitmenizi bekliyorum! Open Subtitles غادر رجاءً لا استطيع أن انتظر لرؤيتك تغادر
    - Efendim, eğer sakin olmazsanız, - gitmenizi rica edeceğim. - Paltonu al. Open Subtitles سيدي، إذا لم تهداء سأطلب منك أن تغادر المكان - خذي الجاكت -
    Tamam, kadeh kaldıracağım, ama sadece ülkemden gitmenizi sabırsızlıkla beklediğim için. Open Subtitles حسناً ، سأفعلها سأشرب نخبك الغبي لكن بسبب أنني لا أطيق صبراً حتى تغادروا البلاد
    Bana teşekkür etmenizi istemiyorum. Sadece eve, ailenizin yanına gitmenizi istiyorum. Open Subtitles لا أريدكم أن تشكروني، أريدكم أن تذهبوا لمنازلكم وتستمتعوا مع عائلتكم
    Ve her ikinizin de basına gitmenizi ve 'tanık' konusunu tersine çevirmenizi istiyorum. Open Subtitles أريدُ منكما أن تذهبا للصحافة وتقفلا موضوع الشاهد
    Ve şimdi de gitmenizi istiyorum. Hemen şimdi gitmenizi istiyorum! Open Subtitles و الآن أريدكما أن تغادرا غادرا علي الفور
    Kurtarıcımız yüce İsa adına gitmenizi istiyoruz. Open Subtitles بإسم المخلص السيد المسيح نطلب منك ان تغادري
    Doktor da, aileniz de umurumda değil. Sadece gitmenizi istiyorum. Open Subtitles لا أبالي بهذا الدكتور ولا بعائلتكم أريدكم أن ترحلوا فحسب
    Korkarım ki, sizden ve annenizde gitmenizi rica etmek durumundayım. Open Subtitles انا خجل ان ا قول لك انه يجب ان ترحلي انت وامك
    Elimden geleni yapacağım ama buradan gitmenizi istiyorum. Open Subtitles سأفعل ما يوسعي، ولكن أريدكما أن تخرجا من هنا
    Bu bugüne dek duyduğum en delice şey ve artık gitmenizi istemek zorundayım... Open Subtitles هذا اكثر الامور جنونا التي سمعتها وسوف اضطر ان اطلب منكما ان ترحلا.. الآن
    Eğer bu konuda anlaşabilirsek sizden gitmenizi isteyeceğim. Open Subtitles اذا اتفقنا على هذا عندها سوف اطلب من المغادره
    Artık koruyacak bir tablo kalmadığına göre, gitmenizi isteyeceğim. Open Subtitles بما أنّه لمْ تعد هُناك لوحة لحمايتها، فسأطلب منكم... أن تُغادروا.
    Adamın yapacak işi var. gitmenizi istiyor. Gitseniz iyi olacak. Open Subtitles لدى هذا الرجل عمل عليه القيام به يريدكم أن ترحلوا من هنا لذا من الأفضل أن تخرجوا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more