Hedef için çalışma ile ilgili farklı metotlar denemiş bir sürü benzer ve farklı sosyal gruplarda denenmiş yaklaşımlara yol açıyor. | TED | هذا يؤدي إلى مقاربات كثيرة مختلفة مجربة بالتوازي في مجموعات اجتماعية مختلفة تجرب مختلف الطرف للعمل لبلوغ الهدف. |
30 bin çocuk, silahlı gruplarda savaşmak için gönüllü asker yapıldı. | TED | ثلاثون ألف طفل تم تجنيدهم لمقاتلة مجموعات مُسلحة. |
Dünyayı daraltabilir ve birbirini anlamayan ayrık gruplarda yer alabilirler. | TED | الناس تضيق العالم و تعمل في شكل مجموعات منفصلة دون التعاطف مع بعضها البعض |
Derin nefes egzersizleri, üçüncü sınıftan hemşirelik öğrencilerine kadar olan gruplarda test kaygısında ölçülebilir bir azalma olduğunu göstermiştir. | TED | وقد أظهرت تمارين التنفس العميق قدرة على التقليص من قلق الاختبار في مجموعات تتراوح من طلاب الصف الثالث لطلاب التمريض. |
Sevindim. Haylazlıklar en iyi, küçük gruplarda... ve çok gizli yerlerde gerçekleştirilir. | Open Subtitles | أنا سعيد، الأذى يفضل أن يُلحق بمجموعات صغيرة |
Evrimsel biyoloji dalından Robin Dunbar, dedikoduyu büyük gruplarda yakınlaşmaya yardımcı olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | الإحيائي التطوّري (روبن دنبار) عرّف النميمة أنها طريقة تساعد للترابط الإجتماعي بمجموعات كبيرة |
bu devasa arşivi eğer küçük alt gruplara ayırabilirseniz, ve en alt gruplarda da aynı içeriklerin yer almasını sağlarsanız, başarı için bir şansınız olacaktır. | TED | إذا قمت بتقسيم هذا الأرشيف الضخم إلى مجموعات فرعية أصغر حيث المجموعات الفرعية الأصغر تتشارك في ميزات مماثلة، ثم أن هناك فرصة للنجاح. |
İnsan avcı-toplayıcılar gibi onlar da birkaç çekirdek aileden oluşan karışık sosyal gruplarda yaşadılar ve avlandılar ve sosyal becerilerini işbirliğiyle büyük yaratıkları devirmek için kullandılar. | TED | وهذا يشبه كثيرًا الصيادين من البشر، عاشوا واصطادوا في مجموعات اجتماعية معقدة تتكون من عدد قليل من الأسر الأولية، واستخدموا مهاراتهم الاجتماعية بشكل تعاوني لافتراس مخلوقات أكبر. |
Kalabalığın, küçük gruplarda tartışırlarsa daha düşünceli ve makul etkileşim yaratacağını öngörerek daha akıllı olacağını düşündük. | TED | لقد اعتقدنا أن الحشود ستكون أكثر حكمة إذا تناقشوا في مجموعات صغيرة والتي ستعزز من تبادل المعلومات بشكل أكثر عمقا وأكثر موضوعية. |
Diğer bir deyişle, deneye göre küçük gruplarda tartıştıklarında gruplar daha iyi karar veriyor. | TED | بعبارة أخرى، واستنادًا إلى هذه التجربة، يبدو أنه وبعد الحديث مع الآخرين في مجموعات صغيرة، فقد توصلت الحشود بشكل جماعي إلى أحكام أفضل. |
- Küçük gruplarda daha iyi. | Open Subtitles | انها افضل فى مجموعات اصغر |