| hücren o tarafa mı bakıyor, doğuya mı? | Open Subtitles | هل هذا المشهد االذى تطل عليه زنزانتك من الجهه الشرقيه |
| Sonra da daimi bir hücren olacak. | Open Subtitles | فيما بعد، سنمنحك زنزانتك الدائمة |
| Sonra da daimi bir hücren olacak. | Open Subtitles | فيما بعد، سنمنحك زنزانتك الدائمة |
| İkramiyelerin olacak. Şahsi bir hücren, fazladan tatlı, bu ufacık şeker mi şeker şapka. | Open Subtitles | هناك فوائد لهذا ، زنزانة خاصة وحلوى إضافية وهذه القبعة الصغيرة الرائعة |
| Tecritte özel hücren varmış diye duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنه لديهم زنزانة خاصه بكِ في الحبس الإنفرادي |
| Bahse girerim ki hücren bundan iyiydi. Buna kıyasla herhalde Ritz sayılırdı. | Open Subtitles | أنا واثق من أن زنزانتك كانت أفضل من هذه مقارنة بهذا المكان كانت كفندق الـ (ريتز) |
| Kitaplar yokken hücren daha büyük görünüyor. | Open Subtitles | زنزانتك تبدو أكبر بدون كتب |
| hücren iyi mi-- Korkunç güzel olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أن زنزانتك قاتمة كثيراً |
| 0822 burası senin hücren değil. | Open Subtitles | 0822هذه ليست زنزانتك. |
| Senin hücren bu civarda mı? | Open Subtitles | -هل زنزانتك قريبة من هنا؟ |
| Ve burası da hücren. | Open Subtitles | وهذه زنزانتك |
| - Bir hücren oldugunu duydum. - Artik yok. | Open Subtitles | سمعت أن لديك زنزانة خالية - لم تعد كذلك - |
| Burada beni tutacak hücren yok. | Open Subtitles | ما من زنزانة لديك قادرة على احتوائي. |
| Kendi hücren, başka şeyler uğraşmayacaksın... | Open Subtitles | زنزانة جديدة , لا عمل |
| Burada bir hücren var mı? | Open Subtitles | هل لديكم زنزانة متوفرة هنا ؟ |