"hüküm giymiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • مدان
        
    • مُدان
        
    • أدين
        
    • إتهامات
        
    • مدانة
        
    • المدانين
        
    • إدانته
        
    • وأدين
        
    Robert Skidmore, ordunun para sevkiyatında hırsızlık yapmaktan hüküm giymiş. Open Subtitles روبرت سكيدمور مدان بسرقة شحنة أموال كانت قادمة لقاعدة حربية
    Gerçek adı Roger Peet. Şartlı tahliyeyle çıkmış, hüküm giymiş bir tecavüzcü. Open Subtitles انه مرتكب جرائم جنسية مدان مع أطلاق سراح مشروط
    Suç "Kraliyet Ailesi ve İmparatorluk'a karşı işlediği suçlardan hüküm giymiş ve idama mahkum edilmiş bir adamı..." Open Subtitles التُهم التآمر لإطلاق سراح رجل مُدان بجرائم ضد التاج والإمبراطورية
    Ağır saldırıdan ve alkolü araç kullanmaktan hüküm giymiş. Open Subtitles مُدان في قيامة باعتداء جسدي جسيم و القيادة تحت تأثير الشراب
    1945 yılında, tecavüz ve cinayet suçlarından hüküm giymiş. Open Subtitles هو أدين في 1945 للإغتصاب ومحاولة الإغتيال.
    Caniler, sapıklar, hırsızlar ve bunun gibi... hüküm giymiş şahıslar burada tutulur. Open Subtitles أيّ إتهامات التي تَتضمّنُ المجرمين. المنحرفون، الصوص، ناس من تلك الطبيعةِ، محتجزين في هذه المنطقةِ.
    Sen temiz tutulması gereken hüküm giymiş bir suçlu hareketleri sınırlandırılmış ve kapalı kapılar ardında birisin. Open Subtitles وأنتِ مدانة بحاجة لشخص يبقي أغراضك نظيفة حركتك مقيدة وبابك مغلق
    Bunlar sadece... bir takım dayanaksız suçlamalar hüküm giymiş ve şimdi ölü olan bir... Open Subtitles إنها مجموعة من الافترضات مبنية على شخص مدان و هو ميت الآن
    Çöle terk edilmiş, Oamock'a ve onun granit duvarlarına uzakta, topluluğun gücünde yoksun, yalnızlığa hüküm giymiş... Open Subtitles تحت رحمة الصحراء بعيدا حوائط نهر اوموك الجرانيتية بدون قوة الجماعة الانعزالى شخص مدان
    Ben hüküm giymiş bir senet dolandırıcısıyım ama aynı zamanda iddialara göre, çok iyi olduğum başka bir konu daha var. Open Subtitles الان ، انا مدان بتزوير السندات ولكنني معروف ايضاً بانني ماهر ايضا بشئ اخر
    1991'de tecavüz suçuyla 8 yıl hüküm giymiş. Ekim 1999'da serbest kalmış. Open Subtitles مدان بالإغتصاب عام 1991 وقضى 8 سنين عقوبة وأطلق سراحه في أكتوبر 1999
    Franck Adrien, tasarruf bankasını soymaktan hüküm giymiş ve 8 ay kadar bir zamanı kalmıştı. Open Subtitles فرانك ادرين مدان لسطوه على بنك الادخار لم يكن باقي له اكثر من 8 اشهر من محوميته
    Ben hüküm giymiş bir senet dolandırıcısıyım ama aynı zamanda iddialara göre, çok iyi olduğum başka bir konu daha var. Open Subtitles الان ، انا مدان بتزوير السندات ولكنني معروف ايضاً بانني ماهر ايضا بشئ اخر
    Yine de bunun garip olduğunu düşünüyorum o hüküm giymiş bir suçlu sonuçta. Open Subtitles ما زلتُ أعتقد بأنهُ مُضحك، نظراً إلى إنهُ قاتلٌ مُدان
    hüküm giymiş tecavüzcü ile ofisimi paylaşmamalıyım. Open Subtitles لا يجب ان أضطر لمشاركة مكتبي مع مُدان بالإغتصاب
    Valinin gelip, hüküm giymiş kaçaklarla hoş beş etmesi alışılagelmiş değildir. Open Subtitles ليس با الأمر العادي للحاكمِ أن يأتي للسجن للتحدث مع هارب مُدان
    Charles Mulgrew, 18 yaşında Kentucky'de hüküm giymiş. Suçu 3 reşit olmayan kızla ilişkiye girmek. Müdürle mi konuşmamız gerek? Open Subtitles تشارلز ملغرو أدين في كنتاكي بعمر 18 عاما
    Selbyville'in 45 km uzağında 5 kez tecavüzden hüküm giymiş. Open Subtitles أدين بخمس حالات اغتصاب حصلت على بعد 30 ميلا في سيلبيفيل
    Caniler, sapıklar, hırsızlar ve bunun gibi hüküm giymiş şahıslar burada tutulur. Open Subtitles أيّ إتهامات التي تَتضمّنُ المجرمين. المنحرفون، الصوص، ناس من تلك الطبيعةِ، محتجزين في هذه المنطقةِ.
    Fahişe. İki denizciyi öldürmekten hüküm giymiş. Open Subtitles كلا، بائعة هوى، مدانة بقتل بحارين.
    Evet onları düşündüm. Ayrıca haksız yere hüküm giymiş insanları idam kuyruğundan kurtardığını da okudum. Yaptığı hayır işleri de var. Open Subtitles أجل، قرأتُ عنهم، كما قرأتُ عن المدانين ظلماً الذين أنقذتهم من الإعدام
    Eşi ve ailesini öldürme suçundan birinci derecede cinayetle hüküm giymiş. Open Subtitles تمت إدانته بجرائم قتل من الدرجة الأولى بحقّ زوجته وعائلتها
    İki yıl içinde, güney Chicago bölgesinde olan 4 silahlı soygundan hüküm giymiş. Open Subtitles وأدين عن أربعة عمليات سطو مسلح في جنوب شيكاغو على مدى عامين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more