"haberleri yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يعرفون
        
    • لا يعلمون
        
    • لا يَعْرفونَ
        
    • لا يعرفان
        
    • ليس لديهم أدنى فكرة
        
    • ليس لديهم فكرة
        
    • يجهلون
        
    • ليس لديهم أي فكرة عن
        
    • لا يدركون
        
    Çünkü haberleri yok. Müdür bunu benden kişisel olarak istedi. Open Subtitles هذا لأنهم لا يعرفون المدير طلب مني الأمر بشكل شخصي
    Bu konudan hiç haberleri yok. Sizi görmek benim kendi fikrimdi. Open Subtitles . فهم لا يعرفون أي شئ عن ذلك كانت هذه فكرتي لمقابلتك
    Ama acımasızca saldıracağımdan haberleri yok. Open Subtitles ولكنهم لا يعرفون أني أنوي مهاجمتهم بلا رحمة
    Öylesine titiz çalışmışlar ki insanların canavarların varlığından bile haberleri yok. Open Subtitles وقد أبلوا حسنا حتّى البشر اليوم لا يعلمون بأمر وجود الوحوش
    Henüz haberleri yok, ama tam da bunu yapıyor olacaklar. Open Subtitles إنهم لا يعلمون بعد، لكن هذا .ما سوف يفعلونه
    Bir şeyden haberleri yok, benim yok edici silahım onların ayaklarının altında gömülü. Open Subtitles و حتى الآن لا يعرفون أن أسلحة التدمير خاصتى مدفونة تحت أقدامهم
    Kasabadakilerin, bugün tamamen yok olmanın eşiğine geldiklerinden hiç haberleri yok. Open Subtitles هؤلاء الناس لا يعرفون كم كانوا قريبين من الدمار الشامل.
    Çocuğum olduğundan haberleri yok öğrensinler istemiyorum. Open Subtitles ..لا يعرفون ان كان لدي طفل ، ولا اريدهم ان يعرفو
    Merkezi imha ettiler ama koloniden haberleri yok. Open Subtitles لقد دمروا المحور , لكنهم لا يعرفون عن أمر المستعمرةِ.
    Bu kardinallerin yoksulluk yemininden haberleri yok herhalde. Open Subtitles هؤلاء الكاردينالات لا يعرفون أي نذور للفقر
    Ama henüz adamlarının yakalandığından haberleri yok. Open Subtitles لكن لا يعرفون واجهتهم التي غيرت لوحة اللعب بعد
    Birde yaşadığımdan haberleri yok diyorsun. Open Subtitles شكراً وأنت كنت تظنين أنهم لا يعلمون بوجودك
    Yani olaylardan haberleri yok. Open Subtitles والذي يوحي أنّهم لا يعلمون بمجريات الأمور.
    Kimseye gerçekleri anlatmamışlar, çünkü gerçeklerden haberleri yok. Open Subtitles لم يخبروا أي أحد بالحقيقة لأنهم لا يعلمون أي شيء عنها
    Elbette ki haberleri yok, ama olacak. Open Subtitles ربما لا يعلمون ذلك ولكنهم كذلك.
    Hamile olduğumdan bile haberleri yok. Open Subtitles انهم لا يَعْرفونَ لحد الآن بِأَنِّي حبلى
    - Bilgisiz, haberleri yok ve umurlarında değil. Open Subtitles ليس لديهما فكرة عن الأمر لا يعرفان ولا يكترثان
    Başlarına ne geleceğinden haberleri yok. Open Subtitles هؤلاء الأشخاص ليس لديهم أدنى فكرة عما سيواجهون
    Şu insanlara bak. Hiçbir şeyden haberleri yok. Open Subtitles انظر إلى كل هؤلاء الناس . ليس لديهم فكرة عما يحدث
    - Bizi bombalayacaklar. - Bilerek kaçırdığımızdan haberleri yok. Open Subtitles ـ سيقضون علينا تماماً ـ يجهلون أننا لم نصب الهدف عمداً
    Nasıl bir tehlike başlattıklarından haberleri yok. Open Subtitles ليس لديهم أي فكرة عن الخطر الذى أطلقوه من عِقاله
    Yani burada yaşayan herkes bir masal kahramanı ama bundan haberleri yok? Open Subtitles فالجميع هنا شخصيّاتُ قصصٍ خرافيّة، إلّا أنّهم لا يدركون ذلك؟ تلكَ كانت اللعنة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more