* Hak etmişti * * Pop, Altı, Ezik * | Open Subtitles | * لقد كان متوقعاً * * ضرب، ستة، سحق * |
Doğru ama Hak etmişti. Yemek kuyruğunda bana elle sarkıntılık etmeye çalıştı. | Open Subtitles | هذا صحيح ولكنه يستحق ذلك لقد حاول التعرف الى فى صف الطعام |
Bak Poirot, dün gece ölen adam bunu her şekilde Hak etmişti. | Open Subtitles | والان ,انصت الىً يابوارو بكل المقاييس ,هذا الرجل كان يستحق الموت ليلة امس. |
Onun anne yaptıklarını düşünürsek bunu çoktan Hak etmişti. | Open Subtitles | لقد كانت تستحق هذا بأعتبار ما فعلته بأمك |
Vurduğum adam Hak etmişti. | Open Subtitles | علم انها قادمة الفتي الذي ضربته لقد استحق ذلك |
Aslında var, çünkü Gina Hak etmişti ama çocuk hak etmedi. | Open Subtitles | في الواقع، ليس بسبب أنها تستحق ذلك وانه لم يفعل ذلك. |
* Hak etmişti * * Hak etmişti * | Open Subtitles | لقد كان متوقعاً *، * لقد كان متوقعاً |
* Hak etmişti * * Cicero, Lipschitz * | Open Subtitles | * لقد كان متوقعاً * * مخدرات، مهبل * |
Yumrukladığım da ayı değil, keseli sıçandı ve Hak etmişti. | Open Subtitles | ولم ألكم دباً. بل كان حيوان الأبوسوم وكان يستحق ذلك. |
Yumrukladığım da ayı değil, keseli sıçandı ve Hak etmişti. | Open Subtitles | ولم ألكم دباً. بل كان حيوان الأبوسوم وكان يستحق ذلك. |
Olaydan sonra öğrendin ve onu zor durumdan kurtardın çünkü kötü adam bunu zaten Hak etmişti. | Open Subtitles | لقد إكتشفتِ الأمر بعد وقوعه وقد... تركتيه ينجو بفعلته لأنّ الرجل الشرير كان يستحق ذلك |
Evet, ondan daha fazlasını Hak etmişti, inan bana Ee, aranızda ne geçti? | Open Subtitles | لقد كان يستحق اكثر من ذلك صدقيني |
O kadın bundan daha iyisini Hak etmişti. | Open Subtitles | تلك المرأة كانت تستحق أفضل من ذلك |
Kuru yalan ama güven bana, Blanca bunu Hak etmişti. | Open Subtitles | كذبة كبيرة ، لكن ثق بي بلانكا) كانت تستحق ذلك) |
ve yumruğu Hak etmişti. | TED | حسناً، لقد استحق ذلك. |
- Lindsay o snapi paylaşmasaydı. - Hak etmişti. | Open Subtitles | لو لم تنشر ليندسي تلك الصورة هي تستحق ذلك |
Piçler. O amcık Hak etmişti. | Open Subtitles | هؤلاء الملاعين هذا الاحمق استحق ماحدث له |
Hak etmişti, sen de ediyorsun. | Open Subtitles | لقد إستحق ذلك اللعين هذا، وكذلك أنت. |
Sadece birkaç yüz adet üretilmişti. O hediyeyi Hak etmişti. | Open Subtitles | لقد تمت صناعة بضعة مئات منها كلاّ، لقد إستحقت تلكَ الهديّة |
O kadar çok çalıştığı sınavdan onu mahrum ettiniz girmeyi tamamen Hak etmişti! | Open Subtitles | بعد ذلك تركتها خارج الأختبار بالكامل وهي مستعدة جدا وذلك فهي تستحق بالكامل أن تأخذه |
Kazaraydı ama ölmeyi Hak etmişti. | Open Subtitles | لقد كان حادثاً ولكنه إستحقّ الموت |
Ölmeyi Hak etmişti ama bunun için değil. | Open Subtitles | إنها تستحق الموت , ولكن ليس لأجل ذلك |
Hak etmişti. Audrey de hak etti. | Open Subtitles | لقد استحق هذا, وكذلك اودرى. |
Kadın yumruğu Hak etmişti. Yobazın tekiydi. | Open Subtitles | تلك السيدة استحقت ما جرى لها لقد تم لكمها لأنها عنصرية |
Daha iyi ya işte, Hak etmişti. | Open Subtitles | وتلك نهاية أفضل، قد استحقّ ذلك |