"hakkımdaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • بشأني
        
    • تجاهي
        
    • ضدي
        
    • حيالي
        
    • عنيّ
        
    • بأمري
        
    • بخصوصي
        
    • مُنمقة عني حقيقة
        
    Şimdi hakkımdaki gerçeği biliyorsun. Haşere gördüğüm zaman ufak bir kız gibi davranırım. Open Subtitles حسناً ، أنتِ تعرفين الحقيقة بشأني أنا مثل الفتاة الصغيرة عندما أرى الحشرات
    Şu kapıdan girdiğimde benim hakkımdaki düşüncelerini hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكرين ما كنتِ تعتقدينه بشأني قبل أن أعود للمنزل؟
    Benim hakkımdaki gerçek hislerini nasıl biliyorsam, o yüzden. Open Subtitles لنفس السبب الذي يجعلني أعرف حقيقة مشاعرك تجاهي
    Şimdi, eğer konu Müdür Figgins'a hakkımdaki şikâyetleri senin yaptığınsa, zaten biliyorum. Open Subtitles الآن, إذا كان ذلك حول الشكوى ضدي عند المدير أنا أعلم بالأمر
    hakkımdaki gerçeği öğrendiğin zaman çok korktum. Open Subtitles عندما إكتشفت عنيّ... أنا فقط أفزعت.
    Biri benim hakkımdaki gerçeği öğrense, ne olurdu? Open Subtitles لو ان أحداً هنا , عرف بأمري ما الذي سيحدث؟
    Umarım iyi arkadaş olmadan önce hakkımdaki gerçek düşüncelerini açığa vuruyorsundur. Open Subtitles كنت آمل أن تحيدي مشاعرك بخصوصي قبل أن نصبح أصدقاء
    Yüzlerine bakarken benim hakkımdaki gerçek hislerini gözlerinden okumak muhteşemdi. Open Subtitles كما تمعّنتُ في وجوههم.. كان شعوراً عجيباً رؤية كيف يشعر الجميع حقيقةً بشأني
    Anlıyorum, benim hakkımdaki dedikodular çirkin olabilir, Open Subtitles بغزوها , أعرف بإن الشائعات بشأني يمكن أن تكون بشعة جدا
    Benim hakkımdaki kararını çoktan verdiğine eminim. Open Subtitles أنا متأكّد أنّك صغتِ بعض الإستنتاجات بشأني
    hakkımdaki hükmünü çoktan vermişsin. Open Subtitles صحيح، وأنتِ قد اتخذتِ قراركِ بشأني بالفعل
    Lana, sana göstereceklerim benim hakkımdaki hissettiklerini değiştirebilir. Open Subtitles لانا، ما أنا بصدد أن أريك إياه ربما يغير الطريقة التي تشعرين بها تجاهي
    Lana, sana göstereceklerim benim hakkımdaki hissettiklerini değiştirebilir. Open Subtitles لانا، ما أنا بصدد أن أريك إياه ربما يغير الطريقة التي تشعرين بها تجاهي
    Bunca zamandır hakkımdaki fikrini değiştirmeye çalışıyorum. Open Subtitles كنت أحاول أن تغيري نظرتك تجاهي طيلة الأيام الماضية
    Basın tarafından, hakkımdaki sahte iddialarla sıkıştırılıyormuş gibi yapıyordunuz. Open Subtitles تجعل الصحافة ترهبك لتضع التهم الكاذبة ضدي
    hakkımdaki tüm suçlamalar düştüğü zaman, sırrını ölene kadar saklarım. Open Subtitles طالما جميع التعم ضدي تُسقط. سأحمل كل أسرارك إلى المقبرة معي.
    hakkımdaki hikayeleri dinlemek için. Open Subtitles لتسمع قصصا عنيّ
    Benim hakkımdaki her şey. Open Subtitles تعلم أمور أخرى عنيّ.
    Buradan birileri, hakkımdaki gerçeği öğrense, ne olur? Kaliforniya'yı anında terk etmek zorunda kalırız. Open Subtitles , لو ان أحد عرف بأمري ماذا سيحدث؟
    Evet ama hepsi bu. Artık hakkımdaki her şeyi biliyorsun. Open Subtitles أجل، لكن هذا كل شئ الآن أنتِ تعرفين كل شئ بخصوصي
    hakkımdaki tüm o onursuz efsanelerin hepsi yalan değil. Open Subtitles وليست كل تلك الأساطير الغير مُنمقة عني حقيقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more