"hakkında konuşmayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحديث عن
        
    • التحدث عن
        
    • التحدّث عن
        
    • الكلام عن
        
    • عن الحديث بشأن
        
    • التكلم عن
        
    • الحديث عنه
        
    • عن التحدث بشأن
        
    • عن التحدث عنها
        
    • أن أتحدث عن
        
    • التحدّث بشأن
        
    Tek tarafı olan şeyler hakkında konuşmayı gerçekten çok isterim. TED كم أود الحديث عن أشياء ليس لها سوى بعد واحد.
    Bak, bu konu hakkında konuşmayı bırakıp işe koyulsak nasıl olur? Open Subtitles إسمع، أيمكننا التوقف عن الحديث عن هذا والعودة إلى العمل فحسب؟
    Benim ilgimi çeken şeyler hakkında konuşmayı çok isterim, fakat sanırım, benim ilgimi çeken şeyler diğer insanların ilgisini pek çekmiyor. TED وأود فعلاً الحديث عن أشياء تثير اهتمامي ولكن، لسوء الحظ، أشك أن ما يثير اهتمامي لن يثير اهتمام الآخرين.
    Sporla çok ilgilenmem, Şiir ve doğa hakkında konuşmayı tercih ederim. Open Subtitles أنا لست حقاً في الألعاب وإنما أفضل التحدث عن الشعر والطبيعه
    Onlar inlerine gidip maç seyretmeyi veya golf toplarına vurmayı tercih ediyor veya spor hakkında konuşmayı veya avlanmayı veya arabaları veya seksi. TED يفضلون أن يذهبوا إلى كهفهم ومشاهدة مباراة أو لعب الغولف، أو التحدث عن الرياضة، أو الاصطياد، أوالسيارات أو إقامة علاقة.
    Mazin hakkında konuşmayı sevmiyorsun değil mi? Open Subtitles لا تحبّ التحدّث عن الماضي، أليس كذلك؟
    Sizinle topoloji hakkında konuşmayı çok istesem de, konuşmayacağım. TED ولكن بالرغم من إني أود الحديث عن الطوبولوجيا معكم، لن أفعل ذلك.
    Amerika'da kölelik hakkında konuşmayı sevmiyoruz, küresel endüstri olarak da bakmıyoruz. TED في أمريكا، لا نحبُ الحديث عن العبودية. ولا ننظرُ إليها كصناعة عالمية كذلك،
    Ölüm hakkında konuşmayı çoğumuz istemez, hatta çocukların ölümünü ise neredeyse hiç kimse. TED يرغبُ العدد القليل جدًا الحديث عن الموت وحتى أقل عن وفيات الأطفال.
    Bu şeyler hakkında konuşmayı, flört şiddeti veya cinsel şiddet hakkında konuşmayı istediklerinden çok daha fazla istediler. TED وهم أرادوا التحدث حول هذه الأشياء أكثر بكثير مما أرادوا الحديث عن العنف في الجنس أو في المواعدة.
    Yaşın hakkında konuşmayı keser misin? Methuselah değilsin. Open Subtitles توقف عن الحديث عن سنك وكأنه سنك 1000 سنة ؟
    Özel hayatım hakkında konuşmayı bırakabilir misiniz lütfen? Open Subtitles هلا توقفتم عن الحديث عن حياتي الشخصية فضلاً؟
    Bunun hakkında konuşmayı sevmiyorum çünkü orada birçok iyi adam kaybettik. Open Subtitles لا أريد الحديث عن ذلك لأننا فقدنا الكثير
    Tarihçiler dönüm noktalarını severler çünkü bu, öncesi ve sonrası hakkında konuşmayı kolaylaştırır. TED يحب المؤرخون الأحداث المفصلية لأنها تسهل لهم التحدث عن الأحداث السابقة وما حدث من حينها.
    Evet, şey, bilirsin... böylece basın onun hakkında konuşmayı bırakıp gerçekten önemi olan şeyleri konuşmaya başlar. Open Subtitles أجل , كما تعلمين , حتى تتوقف الصحافة عن التحدث عن ذلك و يبدأون بالتحدث عن أشياء أهم
    Stuart, Johnny Blaze hakkında konuşmayı bırakır mısın? Open Subtitles يا ستوارت، هل بإمكانك التوقف عن التحدث عن جوني بليز؟
    Bu kalıplarda, kişinin kendisini diğerlerinden ayırması, hisleri hakkında konuşmayı reddetmesi ve kişinin 'dik kafalı' kalabilmesi yeteneğinden şüphe etmesi vardır." Open Subtitles تلك الاساليب تتضمن عزل النفس من الاخرين رفض التحدث عن المشاعر الخاصه , و الارتياب من القدره على - "البقاء "عنيدا
    Pekala, madem fizyoloji yerine felsefe hakkında konuşmayı tercih ediyorsunuz... ruhtan söz edelim. Open Subtitles حسناً، إن كنتم تفضلون التحدّث عن الفلسفة بدلاً من...
    Bu konu hakkında konuşmayı sevmiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تحب الكلام عن هذا الموضوع أليس كذلك؟
    Bir kereliğine de olsa tamponlar hakkında konuşmayı kesebilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا أن تتوقّف عن الحديث بشأن الحفاضات قليلاً؟
    Benim Zee hakkında konuşmayı bırakırsan Sadie'nin kadın olduğunu kabul ederim. Open Subtitles سأقر بأن سادي امرأة إذا كففت عن التكلم عن زي خاصني
    Ne yazık ki sadece bunlarla bitmiyor, bilimsel ve ekonomik engellerin yanı sıra, kültürel engeller de mevcut. Zannediyorum ki bu konu insanların sıtma hakkında konuşmayı tercih etmediği kısım. TED وبالإضافة إلى التحدي العلميّ والاقتصادي تشكّل الملاريا تحديًا ثقافيًّا وهذا هو الجانب الذي يتجنب الناس الحديث عنه
    Artık şu kahrolası silah hakkında konuşmayı bırak, olur mu! ? Open Subtitles كف عن التحدث بشأن البندقية اللعينة، حسناً؟
    Parası bitince ya da insanlar... hakkında konuşmayı bırakınca geri döner. Open Subtitles ستعود عندما تُفلس أو عندما يتوقف الناس عن التحدث عنها
    Bu nedenle bu konu hakkında konuşmayı seviyorum, çünkü eğer bunun farkına varmazsak geçiş dönemi oldukça acılı olacak. TED ولهذا أود أن أتحدث عن هذا الموضوع ، لأننا إذا لم نعترف به ، سيكون التحول عندئذ مؤلم جداً .
    Sanırım sana anlatmaz. Bunun hakkında konuşmayı sevmiyor. Open Subtitles أظنه لن يخبركِ بذلك فهو لا يحب التحدّث بشأن هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more