Sesimi boşver sen, annemin halısı nerede? | Open Subtitles | لا شأن لك بنبرة صوتي أين هي سجادة أمي المطرزة ؟ |
Hayvan herif, annemin halısı nerede? | Open Subtitles | النجدة بل أنت هو الحيوان أين هي سجادة أمي المطرزة ؟ |
Ama eminim, patronun halısı üstünde sevişirken kendini bile bile kaydettirmemişsindir. | Open Subtitles | لكن بالتأكيد , لن تقوم بتسجيل نفسك بمعرفة مسبقة و أنتَ تمارس علاقة على سجادة مكتب رئيسك |
Hey, merdivendeki iki esmerin bana bir İran halısı borcu var. | Open Subtitles | السمرائتان بسطتا على السلالم سجاد فارسيّ. |
Ama birkaç tane çok iyi İran halısı vardı. | Open Subtitles | فظيعة لديه سجاد فارسي، مِن الطراز الأول |
Kızın eski bir sihirli halısı var, o yüzden kolayımıza geldi. | Open Subtitles | من بروكلين إلي برودواي بغلاف واحد ، هذه قفزة كبيرة لديها بساط سحري قديم يمكنها من كل شيء |
Vermin, Fidgit, duvar halısı. | Open Subtitles | فيرمين .. فيدجيت البساط الفاخر المعلق على الحائط |
Kale hazır! Dorothy Gale hoş geldiniz hasır halısı. | Open Subtitles | جهّز القلعة, قم بمد السجاد الأحمر ترحيباً بالسيدة "دوروثي جيل |
Ben burada yaşarken asla burada olmayacak iğrenç bir duvar halısı çünkü... | Open Subtitles | سجادة بشعة لم تكن لتكون موجودة هنا لو كنت اسكن هنا |
Bir kokarca poposu kürkünden yapılmış çok pahalı bir duvar halısı satmış olabilirim. | Open Subtitles | ربما أنّي بعت له سجادة جدار باهظة الثمن التي صنعت من فراء مؤخرة ضربان الأمريكي. |
Beynini patlatırdım ama bu 30.000'lik bir İran halısı. | Open Subtitles | كنت لأفجّر دماغك لكن هذه سجادة فارسية ثمنها ثلاثون ألف دولار |
Başlarda oldukça güzeldi, peluş halısı, öğleden sonra sanat dersleri ve Diane adında bir köpeği vardı. | TED | لقد كانت جميلة حقا؛ كان فيها سجادة فخمة ودروس الفن بعد الظهر و كلب يدعى "ديان". |
Bir arkadaşımın çok güzel bir halısı var. Belki karın bunu beğenir. | Open Subtitles | صديق لى عندة سجادة جميلة قد تعجب زوجتك |
Annemin halısı nerede? | Open Subtitles | أين هي سجادة أمي المُطرزة ؟ |
Adamımız Robert Sherman, pahalı bir halısı var. | Open Subtitles | الزوج (روبرت شيرمان)، يمتلك سجادة باهظة الثمن. |
- Ne yeni halısı? | Open Subtitles | أي سجاد ؟ أي سجاد جديد ؟ |
Beni etkilemek için etrafımı çevreleyen bazı şerefsizler dışında mı? Bir masa, İran halısı, sanatsal çıplaklık kitapları. | Open Subtitles | رجل صاحب امتيازات ,كان يحاول اقناعي بأن ينزع عني جواربي مكتب ,سجاد فارسي ,كتب عن (فن العراه) |
1607'de, Batı Yorkshire'deki Halifax Krallığı'nda yaşayan Redshaw isminde bir kuyumcuya bir Türk halısı miras kalmış. | Open Subtitles | عام 1607، كان هُناك صائغ فضة يُدعي "ريدشو ...الذى عاشّ ،"فى مملكة "هاليفاكس"، فى غرب "يوركشاير .وورث سجاد التركيِ |
Bay Ray, annesini üçüncü sınıf bir bakımevine yatırdı... ve kendisine bir Şark halısı satın almak için annesinin evini sattı. | Open Subtitles | مستر راى وضع امه فى بيت للتمريض من الدرجة الثالثة واخذ ارباح بيع منزلها لشراء بساط شرقى له |
Dr. Cheryl Olman'ın "beyin derisi halısı" adını verdiği beyin kırışıklıklarını görmek için merkezi şişirebilirdik. | TED | يمكننا نفخ قشرة المخ لرؤية كل شيء داخل التجاعيد تحديدًا، في مشهد تطلق عليه د. تشرل أولمان "بساط جلد المخ" |
O zaman senin etek boyuna bir İran halısı eklemek lazım. | Open Subtitles | حسنا وانتي يجب عليك ان تسحبي بساط فارسي |
Culver City'de sadece bir tane Afgan halısı mağazası var o da La Cienega'da. | Open Subtitles | مخزن البساط الأفغانية في مدينة كولفير : انه في شارع سينجا لوس أنجلوس |
Birkaç tane İran halısı. | Open Subtitles | العديد من السجاد الفارسي |