"halkaların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحلقات
        
    Ve akademik olduğu gibi, laboratuarımızda fonları arttırabilmek için halkaların içinden atlamak için eğitim alıyoruz ve robotların bunu yapmasını sağlıyoruz. TED لذا كأكاديمي ، تدربنا على القفز خلال الحلقات لزيادة التمويل لمختبراتنا ، وجعلنا روبوتاتنا تقوم بذلك.
    Şimdi, bu halkaların çok büyük nesneler olduğunu düşünüyorsunuz. TED الآن، أنتم تعتقدون أن هذه الحلقات هي أجسام كبيرة جداً.
    Çok, çok ince. Burada gördüğünüz şey, halkaların Satürn'ün kendi üstüneki gölgesidir. TED و ما ترونه هنا هو ظل هذه الحلقات على زحل نفسه.
    Bazıları, halkaların enerjiyi ünitenin içine gönderen ve ışık hızıyla roketleyen bir çeşit hızlandırıcı olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles البعض يعتقد ان هذه الحلقات تزيد من سرعة الانطلاق بإرسالها طاقة للمسافر تجعله مثل الصاروخ بسرعة الضوء
    halkaların, yapının sağlamlığını bozmuş olması mümkün. Çok kalamayız. Open Subtitles من الممكن أنّ الحلقات قد أثّرت بتماسك القبّة، يجب الاّ نبقى هنا طويلاً
    halkaların içine düştüğümü hatırlıyorum. Her yerden enerji şimşekleri fışkırıyordu. Open Subtitles أذكر تعرضي للصعق في الحلقات ثمة صواعق طاقة في كل مكان
    Bilim insanları, halkaların Satürn oluştuktan sonra geride alan artıklardan... oluştuğunu düşünüyorlardı. Open Subtitles كان يعتقد العلماء أن الحلقات كوّنَتها المخلّفات الجليدية
    halkaların çoğunu oluşturan buz parçacıkları yörüngede kalabilmek için Satürn'den çok fazla uzak. Open Subtitles الجزيئات الثلجية التي تُكوّن أغلب الحلقات بعيدة للغاية على أن تستمرّ في مدارها حول زحل
    İlk önce, sizi halkaların üzerinden uçuracağım. TED أولاً، سأطير بكم فوق الحلقات.
    - Mekanizma öteki halkaların yerini bulabilir. Open Subtitles -الآلة يمكنها تحديد مكان الحلقات الأخرى.
    Bilim adamları Voyager'ın bu gizemli halkaların kökenine dair ipuçlarını ortaya çıkaracağını umuyorlardı. Open Subtitles يأمل العلماء أن يكشف "الرحّالة" الأفكار عن أصل هذه الحلقات الغامضة
    halkaların hafifçe üstüne çıkan toz parçacıkları kümelerinden oluşmuş radyal denen garip cisimler vardı. Open Subtitles كان هناك عناصرغريبة "اطلقوا عليها "المعوقات رُقع من جزيئات غبار رقيقة فوق الحلقات
    halkaların birer imza olduğu varsayımından hareket etmek... Open Subtitles العمل من إفتراض أن الحلقات هي التوقيع...
    Bilim insanları sadece yakın bir zamanda halkaların ilk etapta nasıl oluştuklarını anlamaya başladılar. Open Subtitles كيف تكوّنت الحلقات في المقام الأول
    Satürn'ün daha küçük uydularından bazıları bu halkaların hemen yanı başında ilerlerler. Open Subtitles بعض من أقمار زحل تحرث خلال تلك الحلقات
    Bu uydulara "çoban" uydular denir çünkü yörüngeleri, halkaların düzgün şekilli olmalarını sağlar. Open Subtitles وتسمى هذه الأقمار "الراعي ، لأن مداراتها تضمن أن الحلقات تحتفظ بشكلها جيدا الشكل التي احتفظت به لملايين السنين
    Çipte-laboratuvarda ışık bir tükürük örneğininden geçtikten sonra ince ayarlanmış halkaların bir sunucusu her birini birazcık farklı bir ışığın dalga boyuna çekebilir ve ortak bir ışık dedektörüne yollayabilir. TED في "المجسّات الدقيقة"، وبعد أن يمرُّ الضوءُ في عينة اللُعاب، فإن حزمة من الحلقات المصقولة تشفط كلٌ منها طولًا موجيًا مختلفًا من الضوء وترسله إلى مكشاف ضوئي قرين.
    halkaların merkezinden aşağı Makine'nin çekirdeğine inecek. Open Subtitles ليقع فى منتصف الحلقات
    halkaların harika olduğunu mu söyledi? Open Subtitles هل قال تواً أن الحلقات جيدة؟
    halkaların yanında tuzağa düştük. Open Subtitles -لقد قاموا بانشاء كمين عند الحلقات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more