Şimdi de hanımların ters kovboy kızı pozisyonuna girme vakti. | Open Subtitles | والآن هو وقت السيدات ليدخلوا الى وضع راعية البقر العكسى. |
Şimdi de hanımların ters kovboy kızı pozisyonuna girme vakti. | Open Subtitles | والآن هو وقت السيدات ليدخلوا الى وضع راعية البقر العكسى. |
Yemin ederim Pauline, hanımların bazıları kulübü toplanmak için bahane olarak görüyorlar. | Open Subtitles | أقسم لكِ يا بولين بعض هؤلاء السيدات فقط يستغلونه كعذر ليجتمعوا سوياً |
Bu hanımların çok yardımı oldu. Çılgın kadınlar. | Open Subtitles | أولئك السيّدات كانن كثيرات المساعدة سيّدات مجنونات |
Sizin konumunuzdaki hanımların özel hizmetçisi olur genellikle. | Open Subtitles | من المعتاد للسيدات فى موقعك أن يكون لديهن خادمات شخصيات |
Genişleyerek inen merdivenle ilgili yazılar okudum sadece, ama anladığım kadarıyla o merdivenlerden balo elbiseleriyle inmek hanımların hoşuna gidermiş. | Open Subtitles | لقد قرأت فقط حول السلالم المتتالية ولكن أنا أفهم أن السيدات يحببن النزول عليه. في حفلة موسيقية بالثياب الخاصة بهم. |
Carl, Binbaşıya iyi bir masa ayarlayın, hanımların yakınlarında. | Open Subtitles | كارل، اعط الرائد ستراسر أفضل طاولة. بالقرب من السيدات. |
Carl, Binbaşıya iyi bir masa ayarlayın, hanımların yakınlarında. | Open Subtitles | كارل، اعط الرائد ستراسر أفضل طاولة. بالقرب من السيدات. |
Binbaşı, şu kaçığı dışarı atın! Bu beylerin ve hanımların önünde bunu söylediğim için çok üzgünüm... | Open Subtitles | أنا آسف أن أقول لك أمام هؤلاء السيدات والسادة |
hanımların ufak çantaları vardı. | Open Subtitles | حسناً السيدات كان لديهن بعض حقائب المساء |
Sizin de tahmin edeceğiniz gibi, efendim her fırsatta hanımların gönlünü alacak böyle küçük ve ince iltifatlar yapmaktan çok mutluluk duyuyorum. | Open Subtitles | ويمكنك أن تتخيل ياسيدى مدى سعادتى فى الأوقات التى أقدم فيها هذا المديح الرقيق والذى يلقى دائما قبولا من السيدات |
Ama hanımların çoğunun nasıl bir tavır alacaklarını ve karşılayacaklarını bilemiyorum. | Open Subtitles | لكن معظم هؤلاء السيدات مازالوا يحاولون ان يقرروا كيف سيستجيبون للمعضلة الحالية |
Yaşlı hanımların ödünü kopartırdı. | Open Subtitles | ليبعد الأطفال المزعجين عن السيدات العجائز |
Evet. Şu yaşlı hanımların yanında kalan genç müzisyen. | Open Subtitles | اجل الشاب الصغير الذي يسكن مع السيدات كبيرات السن؟ |
hanımların öz saygılarını arttırmak için yapacağınız bir şey olmalı. | Open Subtitles | هناك شىء تودين ان تقولينه لتلك السيدات شىء ما يساعدهم فى احترام ذاتهم. |
Hem, hanımların ara sıra sürtük gibi davranmaya hakkı vardır. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك، فإن السيدات لهن حقّ التصرّف مثل الفاسقات أحيانا |
Ayrıca çok gösterişli bir kişilikti, havalı, nazik, kültürlüydü, düzgün giyinir ve hanımların gönlünü fethederdi. | Open Subtitles | لقد كان أيضاً شخصية براقة جداً هادئ و رقيق و مثقف و أنيق في ملبسه و كان ذو حظ عظيم مع السيدات |
hanımların fikirleri, Büro'nunkilerden daha önemli galiba? | Open Subtitles | أفترض أنّ رأي السيّدات أكثر أهمّـية من رأي الدائرة؟ |
Dikkatleri baya üstüne çekmiş. Özellikle hanımların. | Open Subtitles | لقد صنع إثاره تامّه هناك، خصوصاً مع السيّدات |
Sizin konumunuzdaki hanımların özel hizmetçisi olur genellikle. | Open Subtitles | من المعتاد للسيدات فى موقعك أن يكون لديهن خادمات شخصيات |
Her "sonra" faslı evdeki hanımların yanlış anlaması için birer risk demek. | Open Subtitles | كل مرة أسمع "و من ثم" هنالك فرصة للسيدات في المنازل أن يسيئوا الفهم |