"hapishanesi'nde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في سجن
        
    - Evet. Dostum, Fox Hill Hapishanesi'nde beş gün dayanamazsın. Open Subtitles مان، فإنك لن تستمر خمسة أيام في سجن فوكس هيل.
    İkisi ıslahevinde, kalanı da Citadel Corrections Company'nin işlettiği Texas Eyalet Hapishanesi'nde. Open Subtitles الباقي منهم في سجن الولاية في تكساس، التي تملكه شركة القلعة للأصلاحات.
    Yaklasik benim yasimda, ve San Quentin Devlet Hapishanesi'nde. TED انه تقريبا بعمري ، وهو سجين في سجن سان كوينتين الحكومي.
    Radyo dinliyordu ve radyoda Parchman Hapishanesi'nde idam edilecek adamların bir listesi vardı. TED وكان يستمع إلى الإذاعة،. وكانوا يذيعون أسماء الرجال المحكوم عليهم بالإعدام في سجن بارتشمان.
    Onunla Moundsville Hapishanesi'nde tanışmış. Open Subtitles لن أخفيه عليك، يا فتى. لقد تعرّف على والدك في سجن موندزفيل التأديبي
    Kendisi beni Bombay Hapishanesi'nde çok güzel bir, katil, tecavüzcü ve hırsız grubunun ilk seansına davet etti. Open Subtitles لقد دعاني لحضور الجلسة الأولى مع مجموعة جميلة من القتلة و المغتصبين و اللصوص في سجن بومباي
    Florence Federal Hapishanesi'nde. Telefon kulübesini arayan oydu. Open Subtitles إنه في سجن تأديب فلورينس الإتحادي لقد وضع الإتصالات في الهاتف العمومي
    Kyoungju Kadın Hapishanesi'nde yüzü ışıldayan birisi olduğunu söylediler. Open Subtitles لقد قالوا ان هناك شخص ما في .. . سجن النساء بوجه مشرق
    Ama Leo Kane, Deerfield Federal Hapishanesi'nde 17 yıla mahkum edilmiş. Open Subtitles لكن سلفه ليو كين مسجون بحكم لـ 17 عاما في سجن ديرفيلد الفدرالي
    Senin gibiler Trenton Eyalet Hapishanesi'nde çok dayanmaz. Open Subtitles الرجال أمثالك لا يستمرون طويلا في سجن ترنتون
    Çaresiz. Eyalet Hapishanesi'nde yapamayacağını biliyor. Open Subtitles انه يائس,يعرف انه لن يصمد في سجن الولاية
    Valley Eyalet Hapishanesi'nde 6 yılımı doldurdum. Open Subtitles لقد إنتهيت للتو من ست سنوات عمل في سجن وادي الولاية
    Hâlâ Tehachapi Hapishanesi'nde mi ona bak sen. Open Subtitles أخبرني فحسب إذا كان لا يزال '' في سجن '' تيهاتشابي
    Devlet sırlarını barındırmaktan Frankfurt Hapishanesi'nde yatıyormuş. Open Subtitles كان في سجن ''فرانكفورت'' لامتلاكه أسرار دولة
    2001'in sonlarında bir gün Auburn Hapishanesi'nde Matias Reyes onunla karşılaştı. Open Subtitles في يوم من الأيام في نهاية 2001 قابله ماتياس رايس في سجن أوبورن
    Jack Randall gerçekten Wentworth Hapishanesi'nde ölseydi sonra kesinlikle Mary Hawkins'le evlenemez ve Frank'in doğrudan atası olamazdı. Open Subtitles لو أن جاك راندال مات حقاً في سجن ونترورث لما أستطاع بعدها الزواج من ماري هاوكينز وأنجب أسلاف فرانك.
    Wentworth Hapishanesi'nde ve yargılanıp idama mahkûm edilmiş. Open Subtitles أنه في سجن ونتوورث تمت محاكمته قبل ثلاث أيام و حكم عليه بالاعدام
    Jack Randall gerçekten Wentworth Hapishanesi'nde ölseydi sonra kesinlikle Mary Hawkins'le evlenemez ve Frank'in doğrudan atası olamazdı. Open Subtitles لو أن جاك راندال مات حقاً في سجن ونترورث لما أستطاع بعدها الزواج من ماري هاوكينز وأنجب أسلاف فرانك.
    Ramal şu anda Yemen'in en kötü şöhretli cezaevi olan Ogygia Hapishanesi'nde tutuluyor. Open Subtitles والاعدام في العلن ابو رمال محتجز الآن في سجن التأذيب القذر في اليمن سجن اوجيجيا، اليمن.
    Pensilvanya Lewisburg Federal Hapishanesi'nde ölümüne kadar özgür bir adam olarak yaşadı. Open Subtitles توفي. كرجل حر في النهاية... في سجن اتحادي في ويسبرغ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more