"hapiste" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالسجن
        
    • فى السجن
        
    • سجن
        
    • للسجن
        
    • في السجن
        
    • السجنِ
        
    • مسجون
        
    • السّجن
        
    • داخل السجن
        
    • مسجوناً
        
    • سجين
        
    • الحبس
        
    • خلف القضبان
        
    • السجون
        
    • سجيناً
        
    Çok adam tanıdım hapiste bu işi yapan. Sonları kötü oldu. Open Subtitles لقد عرفت الكثير من تجار المخدرات بالسجن كلهم كانت نهايتهم سوداء
    Ama ben ömrüm boyunca hapiste yatacağım demek biraz abes. Open Subtitles ولكن من السخف ان تريد ان تقضي باقي عمرك بالسجن
    Sen ve gerçek, hapiste oturmuş, günde üç öğün yiyorsunuz. Open Subtitles أنت و الحقيقة تبقون بالسجن معاً تتناولون ثلاثة وجبات يومياً
    Ama hapiste, vücudunu kirletmekten başka yapacak pek bir şey yoktur. Open Subtitles لكن لم يكن هناك الكثيرلفعله فى السجن سوى العبث بقدسية جسدك
    -Sen onay verdin, ve hayatının geri kalanını askeri hapiste geçirirsin. Open Subtitles أنت من سمح للطائرة بالإقلاع وستمضي بقية حياتك في سجن عسكري
    Masum bir insan hapiste çürürken, suçluların dışarıda serbestçe dolaşmasını izin mi verelim? Open Subtitles هل تقترح بأن نجعل بريئاً يذهب للسجن ؟ بينما المجرمون خارج السجن ؟
    Sen ve gerçek, hapiste oturmuş, günde üç öğün yiyorsunuz. Open Subtitles أنت و الحقيقة تبقون بالسجن معاً تتناولون ثلاثة وجبات يومياً
    Seni hapiste tutan ben değilim. Kanun seni hapiste tutuyor. Open Subtitles أنا لا أبقيكَ في السجن بل القانون ما يبقيك بالسجن
    Kromozom düzensizlikleri arıyorlar. Gerçek babam hapiste, bu nedenle sana sormaya karar verdim. Open Subtitles انهم يبحثون عن شذوذ بالكروموسومات ، أبي بالسجن ، لذا ارتأيتُ أن أسئلك
    İyi halden bile suçlu bulunsa önümüzdeki 15 yıl hapiste olur. Open Subtitles إذا تمت إدانتها، فحتى مع السلوك الجيد ستقضي 15 سنة بالسجن
    Zaten, işlemediğin bir suç yüzünden hapiste çürümenin ne anlamı var? Open Subtitles بالإضافة إلى ذلك, ما الفائدة من التعفن بالسجن لجريمة لم ترتكبها؟
    Geri kalan ömrümü hapiste geçirmek istemedim bu yüzden tüm sermayemi buraya aktardım. Open Subtitles لم أرغب أن أمضي بقية حياتي بالسجن لهذا نقلت بقية أموالي إلى هنا
    hapiste yere bir kalıp sabun düşürdüğünde ne olduğunu anlat. Open Subtitles . اخبريهم ماذا حدث عندما قمتي برمي صابونه هنا بالسجن
    Eğer hapiste daha az vakit geçirmek istiyorsan doğruları söylemeye başlasan iyi olur. Open Subtitles لذا. إن كنت ترغب في تقليص مدة عقوبتك بالسجن إبدأ في إخبارنا بالحقيقة
    Tommy'nin hapiste ve senin dışarıda olacağını söylemen dışında herhâlde. Open Subtitles لقد نسيت الجزء عندما يكون تومى فى السجن وأنت لا
    Abilerimin ikisi de hapiste yattı, bu yüzden hapishane esndüstriyel sisteminin elinden kurtulmak bana gerçekçi gözükmemişti TED أخواي كلاهما قضيا وقتًا في السجن إذا الهروب من براثن سجن النظام الصناعي لم يبدُ واقعيًا بالنسبة لي.
    Bu kadar, seni çatlak. hapiste kıçının üstünde oturursun. Open Subtitles حسنا هذا يكفى ايها المغامر ستذهب للسجن الان
    Araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak hayatı boyunca özgür birine kıyasla sizi çok daha büyük oranda suç işlemeye itiyor. TED أوضحت الأبحاث أن احتجاز شخص ما في السجن. يجعلك أكثر عرضة بكثير لارتكاب جريمة بعد خروجك، مما لو كنت حرًا طوال الوقت.
    Daha niye tutuklandığımızı bile bilmeden 2 aydır hapiste tutuluyoruz. Open Subtitles نحن كُنّا في السجنِ لشهرينِ... ولا نعرف لماذا نحن مُعتقلون
    İngiltere'de hapiste olan en iyi generalimin bana çok faydası dokunabilir. Open Subtitles وأفضل جنرالاتي مسجون في انجلترا قد يكون ذا نفع كبير لي
    Kıçını yakalayacağım, hafta sonu hapiste olacak. Open Subtitles سأقبض على مؤخّرتك وستقضى معها عطلة نهاية الأسبوع فى السّجن
    Ve bir tutukluyu hapiste tutmak için yılda ortalama 35,000 dolar harcıyoruz. ve okul yönetimleri bir çocuk beslemek için yılda 500 dolar harcıyor. TED وننفق خمسة وثلاثون ألف دولار معدل سنوي من أجل ابقاء سجين داخل السجن ومناطق المدارس تنفق خمسمئة دولار سنوياً لإطعام طفل
    Daha uygun davranışlar sergilerseniz iyi olur aksi halde kendinizi diğerleriyle hapiste bulursunuz. Open Subtitles من الأفضل أن تنسجم مع نفسك في طريقة أكثر أدباً، أو ستجد نفسك مسجوناً مع الآخرين.
    Burada oturup bu boktan laflarını dinleyeceğime, hapiste çürürüm daha iyi. Open Subtitles أنا افضل الحبس على ان ابقى هنا واستمع الى هرائك هذا
    Öğrenmem için bana bir şans ver. hapiste adımı temize çıkaramam. Open Subtitles أعطنى الفرصة لتبرئة نفسى, لن أقدر على ذلك من خلف القضبان
    Bu korkunç bir şey. hapiste ne olduğunun farkında değildim. Open Subtitles هذا مريع, لم اكن اعلم ان ذلك يحدث في السجون
    Ben zaten, yapmamı isteyeceğin şey yüzünden hala hapiste yatıyorum yahu. Open Subtitles أنا مازلت سجيناً لأنني فعلت نفس الشيئ الذي تريدني أن أفعله ثانية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more